‘Perili Orman’ın düş sesleri

Ülkemizdeki bağımsız müzik üretimleri son zamanlarda çeşitlilik göstermeye ve uluslararası mecralarda yankı bulmaya başladı. “Shoegaze” türüne yakın şarkılarıyla öne çıkan “Straygaze” topluluğu da bu alanda dikkat çeken bir bilinirliğe sahip.

Kısa süre önce ilk albümü “Perili Orman”ı yayımlayan toplulukla tanışmak için buyurun söyleşimize.

- Straygaze nasıl bir araya geldi?

İlknur Saduç: Aylin (Torunlar) ile üniversitede sınıf arkadaşıydık, ortak noktalarımız çok fazlaydı ve müzikte buluştuk. İnternette yayımladığım baterist ilanı için Berkan’la konuştuk ve müzik zevkimizin çok benzediğini gördük, iyi de anlaştık. Başka büyük bir artı da Berkan’ın çaldığı tüm grupları çok severek dinliyormuşum onun kim olduğunu bilmeden, “Asperger”in bateristi ve “Keçi K”nin basçısı olduğunu fark ettiğimde çok şaşırmıştım. Aylin'in İspanya'ya gitmesiyle yeni bir bas gitariste ihtiyacımız vardı. Elif, 2021’de gittiği bir konserde denk gelmiş Straygaze’in sahne performansına, o zamandan beri içinden bizimle çalmak geliyormuş. Elif ile başka bir grup oluşumu için bir araya gelecektik, bizimle çalmak istediğini öğrenince Elif de Straygaze'in bir üyesi oldu.

Elif Şeker: Ben Straygaze’i dinlemeden önce çok fazla “shoegaze” dinlemiyordum. Buna karşın İlknur’un sesinin şarkılarla uyumu beni çok etkilemişti. Ayrıca Straygaze daha önce dinlediğim Türk gruplarından hiçbirine benzemiyordu ve bu yüzden de böyle bir oluşumun bir parçası olmak istemiştim.

- “Perili Orman”, Türkiye’deki bağımsız müzik sektöründeki güncel şartları düşünürsek zorlu bir kayıt sürecinin sonucunda bize ulaştı diye düşünüyorum. Nasıl süreçlerden geçti albüm?

Berkan Çalışkan: Albümü dinleyiciye en iyi şekilde duyurmak için çok uğraştık ancak şartların da inanılmaz zorlu olduğunu söylemem gerek. Tüm albümü kendi şartlarımızla, odamızda hatta apartman bodrumlarında, olabilecek en başlangıç ekipmanlarla kaydettik. Fakat imkânsızlıkların, hatta aramızda mesafelerin oluşu bile içimizdeki üretim aşkını söndürmeye yetmiyor. Üretmeye devam edeceğiz.

FARKLI BİR RUH HALİ

- Albüm, bir dakika 10 saniyelik “Gökyüzünün Boşluğunda” ile girişi yapıyor. “Yetişebilir miyim Sana”, “Yanında” ve “Girl With a Screaming Gaze” ile topluluğun daha önce pek de aşina olmadığımız karanlık ve hüzünlü yönünü ortaya çıkararak Straygaze'in daha önce tanışmadığımız bir ruh hali ile karşılaşmamızı sağlıyor. Böyle başlamayı seçmenizin nedeni nedir?

İ. Saduç: Bizi en iyi temsil ettiğini düşündüğümüz şarkıları albümün başına sıralamak istedik, bunun yanında albüm çıkmadan önce verdiğimiz konserlerimizde aldığımız olumlu tepkileri değerlendirdik.

Arda Gören: Aslında albümdeki şarkılar yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın sonucu. Albüm içindeki ses ve hikâye bütünlüğünü olabildiğince koruyarak kendi müzikal evrimimizi de yansıtmaya çalıştık.

- Albümün ikinci kısmı ise teklilerinizden alışık olduğumuz tarza daha yakın bir ses bütünlüğü içinde diyebilirim. Önceden yayımladığınız iki tekliniz “Buruk Çilek” ve “Time To Exist” de çıktıklarında çok ilgi görmüştü. Her iki şarkıdaki vokaller ve gitar yürüyüşleri oldukça kendine özgü ve akılda kalıcı.

İ. Saduç: “Time To Exist”, yazdığımız ilk şarkı. Yağmurlu bir günde otobüsümüzün gelmesini beklerken gitarımızı çıkarıp şarkı söylemeye başladık. Eve geldiğimizde sözlerinin ve melodisinin üzerine çalışmaya başlamıştık. “Buruk Çilek” ise mezuniyet projem için yaptığım animasyonlu video klibine şarkı yazmaya karar vermemle gelişti. Daha sonra üzerine eklemelerde bulunduk.

B. Çalışkan: “Time To Exist” şarkısının “demo”sunu dinlediğimde bu şarkının önünün çok açık olduğunu düşündüm ve gruba girmeye karar vermem de bu şekilde olmuştu. İlk andan beri nasıl bir ses nasıl bir yapı oluşturmamız gerektiğini kafamda canlandırabilmiştim. Çıkan sonuçtan oldukça memnunum.

- Straygaze'in fantastik ögelerden beslenen bir düş dünyası var. Bu dünyanın esin kaynakları nelerdir?

İ. Saduç: Şarkı sözlerini genellikle ben yazıyorum. Gotik edebiyatını, Edgar Allen Poe'yu, Lovecraft'i seviyorum, Tim Burton en sevdiğim yönetmenlerden biri. Etkilendiğim en önemli insanlar bu ustalar olabilir. Bunun dışında çizgi film-animasyon bölümü mezunu olmamın getirdiği bir mesleki deformasyon da var. Grup arkadaşlarımla ilgi alanlarımız spesifik olarak aynı olmasa da zevklerimiz birbirinden çok farklı değil. Hepimizin iç dünyalarının birleşimiyle “Perili Albüm”ü yazdık.

- Albümde hem Türkçe hem de İngilizce şarkılarınız var. İki dilli bir albüm çıkarma kararını vermek zor oldu mu?

İ. Saduç: Bunun için bir karar verme sürecimiz olmadı, içimizden ne geldiyse onu yaptık. Albümümüzde iki dili birleştirmekte bir sakınca görmedik, bazen bir dile daha yakın hissediyoruz ama bundan sonraki şarkılarımızda sektörel şartlar dolayısıyla Türkçe'ye daha çok ağırlık vermek istiyoruz.

YURTDIŞINDA SES GETİRDİLER

- Şarkılarınız uluslararası shoegaze platformlarında ve listelerinde de yer aldı. Yurtdışından nasıl tepkiler aldınız?

B. Çalışkan: Bu tarz seçkilerde yer almak çok gururlandırıcı. Sizin de bildiğiniz gibi günümüzde çok fazla üretim var ve bağımsız üretimlerin çoğu ne yazık ki boşlukta kayboluyor. Biz olabildiğince sesimizi duyurmak isteriz ama bu her zaman mümkün olmuyor. Umarım insanlar keşfedip listelerine eklemeye devam ederler. Şu ana kadar gelen tepkiler bizi çok mutlu etti.

İ. Saduç: Bizi çeşitli gruplara benzetiyorlar, genellikle shoegaze klasiklerini örnek veriyorlar. Tabii bunun yanında shoegaze içerikli bir albümün içinde Türkçe şarkıların da olmasını da ilgiyle karşıladılar.