Nakliyat İş'ten E-ticaret açıklaması: ‘İş ortaklığı’ kılıf oldu

Nakliyat-İş Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, şirketlerin iş ortaklığı kılıfı ile çalışanları sisteme bağladığını belirterek “Tüm masraflardan sorumlu olan çalışanın hakları belirsiz” dedi.

Nakliyat İş'ten E-ticaret açıklaması: ‘İş ortaklığı’ kılıf oldu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.01.2022 - 22:12

E-ticaretle birlikte gelişen “esnaf kurye sistemi” zam döneminde kriz yarattı. Trendyol çalışanlarının yüzde 11 olarak belirlenen zamma karşı başlattığı ve zam oranı yüzde 38’e çıkınca sona erdirdiği eylemler, diğer e-ticaret ve kargo şirketleri çalışanlarını da harekete geçirdi. Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “esnaf kuryelik” modelindeki sorunun çalışanlarla işveren arasındaki hukuki olmayan sözleşmelerden kaynaklandığını açıkladı.

‘YÜKSEK KÂR HEDEFİ’

Giderek yaygınlaşan “esnaf kuryelik” modelini ve son günlerde çeşitli firmalardaki kurye ve dağıtıcıların başlattığı eylemleri Cumhuriyet’e değerlendiren Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, sistemin sadece Türkiye değil Avrupa’da da tartışma yarattığını anlattı. Çevrimiçi satışın ardından gelişen “esnaf kuryelik” modelini “Esnaf kurye dediğimiz çalışanlar; aracın bakımı, yakıtı ve muayenesine kadar tüm masraflardan sorumlu oldukları bir sözleşmeyle vergi mükellefi oluyor” sözleriyle açıkladı. Küçükosmanoğlu, “Esnaf kuryelik modelinde alt-üst işveren ilişkisi bulunuyor. Tüm sorumlulukların alt işverene devredilmesi hukuki olmayan bir sözleşmeye dayandırılıyor. Yapılan sözleşme, çalışanları sisteme bağlamak için ‘iş ortaklığı’ olarak açıklanıyor. Ancak çalışanlara bu sözleşmelerin bir örneği bile verilmiyor” yorumunu yaptı. Daha önce benzer bir durumun Yurtiçi Kargo’da “acente” modeliyle yaşandığını anımsatan Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu:

“Acente sistemiyle alakalı davalarda, bu çalışanların da işçi sayılması, kıdem ve ihbar tazminatlarının olması gerektiği gibi hukuki olarak kazanılmış haklar var. Yargıtay tarafından verilen kararlar var. Bu sözleşmeler hukuksuz ancak firmalar tarafından kârı artırmanın, çalışanları kendi belirledikleri koşullara mahkûm etmenin ve sendikal örgütlenmeyi zorlaştırmanın bir aracı olarak kullanılıyor.”

Trendyol çalışanlarının yüzde 70’inin üniversite mezunu olduğunu, bir kısmının da yüksek lisans yaptığını ifade eden Küçükosmanoğlu, şunları kaydetti:

İŞSİZLİĞİN GÖSTERGESİ

“Aslında bu durum Türkiye’deki işsizliğin de bir göstergesi. Trendyol’da yapılan yüzde 11’lik zam sonrasında, masrafları çıkardığımızda kurye arkadaşlara kalan para, asgari ücretin altındaydı. Ücret konusunda şikâyetleri olan çalışanlara, krediyle aldıkları dağıtım araçlarının borçları nedeniyle ayrılma şansları olmadığı için, ‘Beğenmiyorsan çalışma’ cevabı veriliyordu.” 

Aras Kargo ve Sürat Kargo’da acente sistemleriyle çalışanların da aynı durumları yaşadığını kaydeden Küçükosmanoğlu, şunları söyledi: “Trendyol’daki kazanım, bu alandaki diğer firmaların çalışanlarında da benzer bir mücadele eğilimini beraberinde getirdi. HepsiJET’teki eylemler sonrasında bazı çalışanların iş akitleri feshedildi. Bu eylemlerdeki çalışanları takip ediyoruz, iletişim halindeyiz. İşverenler bireysel tepkileri bir şekilde engelleyebiliyor. Sendika olarak kendiliğinden oluşan bu tepkileri, örgütlü bir tepkiye dönüştürmek istiyoruz.” 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler