Beynin içeriği bilgisayarlara yüklenebilecek
İnovasyon en basit tanımıyla farklı ve değişik fikirler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. 2 milyon yıl boyunca inovasyonlar vücudumuzu, beynimizi ve davranışlarımız üzerinde kalıcı etki yarattı. Ancak bu mücadele burada bitmiyor. Gelecekte bugün hayal bile edemediğimiz yepyeni bir insan doğabilir. İşte insanlığın geleceğini şekillendirecek 10 İnovasyon...
1-Yaşlanmak sona erecek
Doktorlar, düzenli genetik kontroller için ziyaret edeceğimiz teknisyenlere dönüşecek. Bilim insanlarının çoğu, yaşlılığı erteleyecek devrim niteliğinde gelişmelerin ufukta göründüğü konusunda hemfikir. Yaşlılık tam anlamıyla durdurulmasa da önemli ölçüde geciktirilebilecek. Bugün yaşamakta olan insanların pek çoğu büyük bir olasılıkla ikinci yüzyıllarını görebilecek.
Yaşa bağlı ölümler azaldıkça, yaşam büyük bir olasılıkla kazalar ve akut hastalıklar nedeniyle sona erecek. Dolayısıyla çevremiz daha güvenli ve mikroplardan arınmış bir hale getirilecek. Yaşamın ilk 50 yılında yaşam, çocukluk, ergenlik ve üreme yeteneğinin sona ermesi gibi bugünküne benzer bir yol izleyecek. Ancak bu dönemden sonra biyolojik değişimler hız kesecek.
Northwestern Üniversitesi’nden Paul Reber bu konuda iyimser: “Beyinde bilginin kaydedilmesinde bir üst sınır olduğunu düşünmüyorum. Çocukluk anılarının yaşam boyu saklandığı artık biliniyor. Çocukluk ile son dönemler arasında bazen boşluklar oluşabilir. Ancak bunlar bellek oluşumunda yaşanan darboğazlardır.”
Aile yapısında da çekirdek aileden, lineer aileye dönüşüm yaşanacak. Yalnızca büyükanne veya büyükbaba değil, büyük büyükanne ve büyük büyükbaba da sağ olduğu için aileler daha yaşlı yetişkinleri da kapsayacak şekilde genişleyecek. Daha yaşlı ebeveynler daha uzun süre destek verebileceği için insanlar daha uzun süre gençliklerini koruyabilecek.
Örneğin evlilik kurumunda, aynı kişiyle ilişkiyi yüzyıl boyunca sürdürmenin yaratacağı zorluklar nedeniyle bugünkünden farklı bir yapı oluşabilir.
Lineer aile yapısı dünyanın geleceği açısından da avantaj sağlayacak. Farklı yaşlardaki aile bireyleriyle birlikte yaşamak, farklı seçenekleri ve deneyimleri tanıma fırsatı doğuracak.
2-Kararları makineler verecek
Haritalar nereye gideceğimizi söylüyor ve elektronik cihazlar gideceğimiz yere vardığımızda ne yapacağımız hakkında öneriler sunuyor. Makineler bizleri daha iyi tanıdıkça bu gidişat hız kazanacak. Bir süre sonra yaşamımız sanal asistanlar tarafından yönetilebilecek
Peki insanlar karar verme sorumluluğunu üzerinden attıklarında bunun yerine ne koyabilir? Londra Üniversitesi’nden psikolog Iroise Dumontheil, “İnsanlar temelde sosyal yaratıklardır. Karar verme sıkıntısı olmayınca ebeveynler çocuklarıyla, çiftler birbirleriyle daha uzun zaman geçirme fırsatına kavuşabilir. Yani sosyal etkileşimler öne çıkacak” diye konuşuyor.
Ancak Cornell Üniversitesi’nden sinirbilimci Valerie Reyna, seçim yapmanın insanların en temel eylemlerinden biri olduğunu söyleyerek şöyle konuşuyor: “Seçim yapma eylemini ortadan kaldırırsanız, insanlar bunun eksikliğini hisseder ve yerini doldurmaya çalışır. Kendini ifade edebilmek için farklı yollar arar.”
3- Biyolojik sınırlar aşılacak
Tüketim teknolojisi günlük yaşamın vazgeçilemez bir parçası olmaya devam ettikçe, çok sayıda insanın biyolojik sınırlarını implantlarla aşmaya çalışması kaçınılmazdır. Bunun sonucunda ısmarlama insanın şimdiden şekillenmeye başladığını söyleyebiliriz. Bunun ilk işaretlerini engelli insanlara takılan implantlarda görmek mümkün.
Bugün kalıcı vücut sakatlığı olan insanları tedavi ederken “normal” insanlar örnek alınıyor. Örneğin elini bir kazada yitiren kişiye takılan implant el, genellikle “herkese uyabilecek” nitelikteki ellerden biri oluyor. Bazı insanlar bu uygulamaya karşı. Protezlerin normal bir el veya ayağa benzemek zorunda olmadığını düşünüyor.
4- Özel yaşamın sonu
Özel hayatın kemikleşmiş sınırları yavaş yavaş kalkıyor. Teknoloji, paylaşımı kolaylaştırdıkça insanlar daha fazla paylaşım istiyor. Sosyal medyadaki çok sayıda fotoğraf ve video görüntüleri samimi bir paylaşım ortamı doğuruyor. Her geçen gün özel yaşam ve kamusal yaşam arasındaki perde biraz daha aralanıyor.
Gizlilik zorunluluğun ortadan kalkması, insanlara bir tür özgürlük kazandırıyor olsa da, bilgi akışının kontrolü giderek daha zorlaşıyor. Facebook’taki bildirimleri paylaştıkça sizi hiç tanımayan insanlar sizin hakkınızda gereksiz bilgi edinebiliyor. Paylaşımın bir diğer rahatsız edici durumu da insanların cinsel tercihleri ve siyasi görüşlerine ilişkin herkesin bir çıkarım yapıyor olması.
5- Her şeyde bolluk yaşanacak
Gelecekte her şey bol olacak. Kullanılmış malzemeler üç boyutlu yazıcılar sayesinde, tüketici elektroniğinden, yiyeceğe, yapı malzemesinden sentetik organlara kadar çeşitli alanlarda yeniden değerlendirilebilecek. Moleküler mühendislik, bir malzemenin molekülünü yeniden şekillendirerek her şeyden her şeyin üretilmesinin yolunu açacak.
Sonuçta ihtiyacımız olan her şeye sahip olabilecek miyiz acaba? “İstediğimiz her şeyi yazıcıdan çıkartabilme becerisine sahip olduğumuz anda her şey isteğe göre ve sınırsız miktarda üretilebilecek” diye konuşan Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü’nden Stuard Armstrong, “Yaratıcılık üretilen eşyalardan daha değerli hale gelecek. Hatta eski malzemeler yenilerine tercih edilecek” diyor.
6- Ticari işlemlerde dijital para ve dijital kayıt defteri geçerli olacak
Bitcoin, en basit tanımıyla, herhangi bir merkez bankası veya benzeri resmi bir kuruluşla ilgisi olmayan dijital bir para birimi. Bu teknoloji, dünya genelindeki milyonlarca bilgisayar üzerinden her türlü mali işlemin yapılabilmesine olanak tanıyor. Böylece merkezi yetkililerin elinden yetkileri alınmış olacak.
Öte yandan blockchain denilen küresel kayıt defteri, mal ve hizmet alımlarının şeffaf ve adaletli bir şekilde yürütülmesini sağlıyor. Uzmanlara göre bu gelişmeler, aracı olarak insanların olmadığı bir ortamda, bağımsız şirketlerin kendi aralarında ticaret yapmalarına olanak tanıyacak.
7- Sanal gerçeklik fiziksel ortamların yerini alacak
Gerçek yaşamın duyularımız üzerindeki etkilerini çoğaltmak, hatta yerine geçirmek için geliştirilen sanal gerçeklik, fiziksel ortamdan sanal ortama kolaylıkla geçiş yapmamıza olanak tanıyor. Verileri işlemek ve kavramsal sorunları sanal bir ortamda görüntülemek için her gün yeni yollar geliştiriliyor.
Duyularımız devreden çıkartıldığında sanal ortamlarda hayal ettiğimiz her şey mümkün olabilir. Yoksa gerçek yaşam da bir hayal mi? Daha ileri bir uygarlığın yarattığı bir simülasyonun sakinleri olarak halihazırda bu rüyanın içinde yaşıyor olabilir miyiz?
8- Beynin içeriği bilgisayara yüklenebilecek
Beynin yapısal gizleri ortaya çıktıkça, bazı bilim insanları beynin işlevlerinin bir silikona yüklenebileceğine inanıyor. Bu mümkün olursa, pek çok insan beyinlerini bir bilgisayara yükleyerek ölümsüzlüğe kavuşmayı tercih edebilir. Tercihler bununla da sınırlı kalmayabilir.
Beynimizi dijital olarak çalıştırarak, kendimize yeni bir kişilik yükleyebiliriz. Beynimizi kopyalayabilirsek birden fazla yaşamı aynı anda yaşayabiliriz. Hatta bu yaşamları farklı hızlarda yaşayıp, bir ömrü dakikalarla ölçülebilecek bir zaman dilimine sığdırabiliriz.
Gelecekte biyolojik ve bilgisayar teknolojileri iç içe geçtikçe en çılgın projeler bile yaşama geçirilebilir. Genleri programlayarak, -bugün bilgisayarları kontrol edebildiğimiz gibi canlı organizmaları da kontrol altına alarak- yeni makine tipleri, yeni ilaçlar, hatta yeni organizmalar yaratabiliriz. Bilgi dünyası ile madde dünyası arasındaki sınırlar bu süreç içinde giderek yok olabilir.
10-İnsanoğlu soyunu sürdürmek için uzayı sömürgeleştirmek zorunda
Milyarder teknoloji uzmanı Elon Musk haklıysa bundan 100 yıl sonra milyonlarca insan Mars’ta yaşamaya başlayacak. Pek çokları bunun çok iyimser bir öngörü olduğunu söylese de, uzun vadede türümüzün hayatta kalabilmesi, diğer gezegenleri sömürgeleştirmesine ve diğer güneş sistemlerini keşfetmesine bağlıdır.
Birkaç milyar yıl içinde güneşimiz ölecek ve bizler yeni bir dünya aramak zorunda kalacağız. Homo sapien’lerin –veya hangi türe evrileceksek- yaşaması için en önemli inovasyon diğer gezegenlerde koloniler kurabilme olanağı yaratmaktır..
Reyhan Oksay New Scientist, 25 Ekim 2014
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi