İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk
08 Mart 2022 Salı, 10:55
İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

AYSU UZER

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin ardından kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. 

Peki sözleşme sonrası Türkiye'de kadın haklarını hangi maddeler koruyor ve bu maddeler şiddetin önlenmesi için yeterli mi? 

8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'nde her sene tanık olduğumuz olası gözaltılara karşı bu akşam haklarını savunmak için sokaklarda olan kişiler kendilerini nasıl koruyabilir?

Aklınıza takılan pek çok soruyu insan hakları alanında özellikle kadın ve çocuk hakları üzerine çalışan Avukat Burcu Uçuran'a sordum.

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

* İstanbul Sözleşmesi neden kaldırıldı? Sözleşmenin kaldırılması hukuka uygun muydu?

İstanbul Sözleşmesi’nin  neden kaldırıldığı sorusuna yanıt vermek çok zor çünkü herhangi bir gerekçe gösterilmedi. Bir gece vakti aniden resmi gazete haberiyle kaldırıldığını öğrendik.

Bununla birlikte sözleşmeden çıkılmasının yok hükmünde olduğu ve hukuka aykırı olduğu defalarca pek çok kurum tarafından dile getirildi.

En son Danıştay Başsavcılığı sözleşmeden çıkma kararını hukuka aykırı bulduğunu açıkladı.

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

* Toplumun büyük bir kesimi sözleşmenin yürürlükten kaldırılmasına tepki gösterdi ancak bu fesihi destekleyen grupların sözleşmeye karşı tutumlarını ve yorumlarını biliyoruz. Sözleşme neden toplumun her kesimine doğru bir biçimde anlatılamadı sizce?

Aslında İstanbul Sözleşmesi uzun süredir yürürlükte olan ancak mahkemelerde uygulanmayan bir uluslararası sözleşmeydi. Sözleşmenin tarihçesi ise Türkiye’nin taraf olduğu Opuz davasına dayanıyor.

Bilgi kirliliğinin çok olması, yanlış bilginin hızlı bir şekilde yayılması toplumun bir kesiminin bu sözleşmeyi sadece tek taraflı olarak algılamalarına yol açtı. Bu sözleşmeyi hiç bilmeyen bir kesim de var.

Yerel yönetimlerin bu konuda yeterince çalışma yapmadığını düşünüyorum. Ana akım medyada da yeterince yer bulmadı. Mesela ana akım sabah programlarında  İstanbul Sözleşmesi doğru bir şekilde aktarılsa sözleşmeye olan ilginin ve bilginin nasıl artacağını tahmin etmek zor değil. 

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

* İstanbul Sözleşmesi sonrası hangi kanunlar yürürlükte ve bu kanunlar caydrıcı ve koruyucu olarak yeterli mi? 

İstanbul Sözleşmesi ile birlikte, ülke içi uyum yasası olan ve herkesin artık kanun numarasına aşina olduğu 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmişti.

Bu kanunun sağladığı koruma her ne kadar kağıt üzerinde kuvvetli görünse de, uygulamada ne yazık ki koruma kararı almasına rağmen öldürülen kadınların varlığını görebiliyoruz.

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

'MEVZUAT VAR, UYGULAMA YOK'

Hukuk sisteminin kadınları ve çocukları daha esaslı şekilde koruma gerekiyor.

Sözleşme sonrası geriye kalan kanunlarda caydırıcılık ve koruyuculuk ne yazık ki yeterli değil. Türk Ceza Kanunu’nda cezaların görünürde yüksek olması, failleri suç işlemekten vazgeçirmiyor. Yalnızca hapis cezası yetmez, devletin Anayasa’da mevcut pozitif yükümlülüklerini yerine getirerek kadınları hukuk sisteminde de koruması gerekiyor.

Bu nedenle "İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz." dedik. Hala da yineliyoruz. 

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

* Peki bu kanunlar sizin güvende hissetmenizi sağlayabiliyorlar mı?

Elbette sağlamıyor.

Güvenlik denilen şeyin kapsamının çok geniş olduğunu düşünüyorum. Özellikle adalete erişim konusunda bir kadının güvenini sağlamak için pek çok süjenin planlı şekilde ortaklaşa çalışması lazım. 

İstanbul Sözleşmesi'nden sonra Türkiye'de kadınları ne koruyor? Uzmanına sorduk

* Bu akşam yürüyüşlerde oluşabilecek herhangi bir müdahaleyle karşılaşan kişilere kendilerini koruyabilmeleri için nasıl bir yol önerirsiniz?

Bunu konuşmak bile gerçekten ne kadar öfkelendiriyor insanı...

Hayatlarımıza sahip çıkmak ve haklarımızı almak için yıllardır buluşup güçlendiğimiz bir günde olası müdahaleler için eylem planı oluşturmak güvende olmadığımızı yeterince göstermiyor mu?

Yine de, her 8 Mart’ta tanık olduğumuz olası gözaltılar için her yıl olduğu gibi bu yıl da sahada pek çok gönüllü avukat bulunacak.

En Çok Okunan Haberler