İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'duvarına astığı' mektuplar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada tutuklu bulunan Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın kendisine mektup gönderdiğini anlatıp, "O mektupları çerçeveletip duvarıma astım, onlar mazlumların sesi oldukça o duvarda kalacaklar" demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Duvarıma astım" dediği mektuplar ortaya çıktı. Halk TV'den Can Coşkun'un haberine göre, Kemal Kılıçdaroğlu, Necmiye Alpay'ın 4 Ekim tarihinde kaleme aldığı mektubu duvarına astı. Necmiye Alpay, Kılıçdaroğlu'na yazdığı mektupta, "1 Ekim tarihli Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerinde, Aslı Erdoğan ve benim yakınlarımızı kabul ettiğiniz, ayrıca birer mektupla cezaevi önündeki nöbete katkıda bulunduğunuz haberi vardı. Bizleri onurlandırdığınız ve demokrasi mücadelesinin yanı sıra barış mücadelesini andığınız için pek çok teşekkür ederim. Partinizin milletvekillerinden sayın Zeynep Altıok, Veli Ağbaaba ve Sezgin Tanrıkulu da ilk andan itibaren yanımızda oldular. Önümüzdeki zor zamanda hepinize başarılar diliyor, en içten sevgi, selam ve saygılarımı sunuyorum" ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu'nun duvarına astığı diğer mektup ise Aslı Erdoğan'a ait. Aslı Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na gönderdiği mektup şöyle:
"Özgürlük nöbetine katıldığınızı basından öğrendik, bizler için yazdığınız cümleler onur ve cesaret vericiydi. Gerçekten duygulandım. Necmiye Alpay ve ben, Özgür Gündem Gazetesi Yayın Danışma Kurulu olmamız bahane edilerek bütünüyle "keyfi" bir kararla tutuklandık. Bu kurulun simgesel olduğunu, Basın Kanunu'na göre hiçbir hukuki sorumluluk taşımadığını defalarca söyledik. "Örgüt üyeliği" şüphesiyle, hiçbir delil olmadan hapse atılan Sn. Necmiye Alpay tanınmış bir dilbilmci, saygın bir eleştirmen, yazar ve barış gönüllüsü... Beense kitaplarımı ondört dile çevirmiş, pek çok ulusal ve uluslararası ödül almış, yirmibeş yıllık edebiyatçıyım. Bunun bir "cadı yakma" ayini olduğunu, bizler üzerinden bütün demokratlara ve muhaliflere gözdağı verdiğini düşünüyorum. Yazarlar, gazeteciler, akademisyenler tutuklanıyor, onlarca basın yayın organı kapatılıyor, yüzbinlerce insan işinde ediliyor. 12 Eylül'de bile olmayan bu keyfilik ve zorbalık, fikir ve ifade özgürlüğünün kırıntısına bile tahammül göstermeyen bu zihniyet Türkiye'yi hızla bir korku ülkesine, bir cezaevine çeviriyor. Demokrasiye, barışa inancımızı korumak ve bu kutsal kavramlar için var gücümüzle direnmek, bizim de, sizin de omuzlarımızdaki tarihi bir sorumluluk. Duyarlılığınız, dayanışmanız için en içten teşekkürlerimle, saygılarımla.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması