12 Eylül davasında tutuklama yok

12 Eylül darbesine ilişkin davada ara kararlar açıklandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın tutuklanması talebi kabul edilmedi. İşte ara kararlar...

12 Eylül davasında tutuklama yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.04.2012 - 08:07

12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılandığı davanın 3. duruşması görüldü.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, iddianamede adı geçen ''mağdur ve müştekiler'', katılma talebinde bulunanlar, avukatlar ve izleyiciler ile basın mensupları katıldı.

Duruşmada, müdahil olma talebinde bulunanların beyanlarının dinlenmesine devam edildi.

Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Ankara'da daha büyük bir duruşma salonunun bulunup bulunmadığına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan müzekkereye cevap geldiğini bildirdi.

İnce, cevaba göre, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü yerleşkesinde 2 ayrı duruşma salonunun bulunduğunu, büyük olanının, sanık kapasitesinin yüksek olduğunu ancak seyirci ve müdahil olma talebinde bulunanların oturabileceği bölümün küçük olduğunun tespit edildiğini belirtti.

İbrahim Tunç, kardeşleri Mustafa ve Mehmet Tunç'un 12 Eylül'den sonra gözaltına alındığını, ağır işkencelerden geçirildiğini kaydederek, 12 Eylül'ün bütün sorumlularının yargı karşısına çıkarılmasını istedi.

Mukaddes Çelik de 12 Eylül sürecinde kendisinin ve eşi İrfan Çelik'in ayrı cezaevlerinde bulunduğunu belirterek, eşinin 14 Eylül sabahı Davutpaşa Askeri Cezaevinde asılı olarak bulunduğunu, bunun 12 Eylül'ün ilk cinayetlerinden olduğunu söyledi.

Çelik, eşinin ölümüyle ilgili savcının işkence iddialarını görmezden geldiğini savunarak, ''Dava sembolik kalmasın. Binbaşı Adnan Özbek hem benim hem de eşimin kaldığı cezaevlerinde işkencelerde bulundu. O dönem işkenceye karışan diğer kişiler de yargı önüne çıkarılmalı'' dedi.

Gülşah Taç da evden bir kitapla çıkan oğlunun gözaltına alındığını, daha sonra işkence görüp hapse atıldığını anlatarak, ''Oğlumun yaşadıklarından o kadar etkilendim ki 7 yıl uyuyamadım, koltukta yattım'' diye konuştu. Taç, oğlunun cezaevinden çıktıktan sonra çatışma süsü verilen bir olayda öldürüldüğünü ileri sürdü.

Katılma talebinde bulunan bazı kişilerin avukatı Serdal Namkoç da milliyetçilerin, darbenin ardından gözaltına alınarak sistematik işkenceye tabi tutulduğunu, 8'inin idam edildiğini söyledi.

MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında sanık olan dönemin İstanbul İl İkinci Başkanı Yılma Durak'ın ağır işkencelerden geçirildiğini anlatan Namkoç, ''Berfo Kırbayır'ın devem eden acısına şahit olduk ama bu acılar sadece Cumartesi Annelerine ait değildir. Abdülkadir Yanık, Mamak'ta 12 gün işkence altında kalmış, itirafta bulunması için annesi Ümmühan Yanık, cezaevine getirilerek dövülmüştür. Sonra gözlerinin önünde oğluna işkence yapılmıştır'' dedi.

Duruşma sırasında yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren gibi 17 yaşındaki ülkücü Bekir Bağ'ın da işkenceyle öldürüldüğünü kaydeden Namkoç, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın işkence, kötü muamele ve cinayetlerden dolayı yargılanmalarını istedi.

''Rüyamda polis öldürdüm''

Salondaki bazı müdahil talebinde bulunanlar, mahkeme başkanına, kendilerine konuşma hakkı tanınmadığını, böyle yargılamanın olamayacağını söylediler. Bu sırada bazı kişilerin, salonu terk ettiği görüldü.

Ömer Öneren de ihtilal olduğunda Balıkesir de öğretmen olduğunu, gözaltına alınıp ağır işkencelerden geçirildiğini belirterek, ''Cezaevinden çıktıktan sonra her gece rüyamda polis öldürdüğümü gördüm. Mahkeme sadece iki kişiyle kalmamalı, işkenceci kişiler ve amirleri hakkında da işlem yapmalı'' dedi.

İsa Tekin ise 12 Eylül'de Diyarbakır'da gözaltına alındığını belirterek, ''Diyarbakır 5 nolu Cezaevi'nde 70 çeşit işkence yapılmıştır. Gayrimüslimlerin zorla sünnet ettirildiği akla hayale sığmayacak birçok işkenceye metodunun uygulandığını gördüm. Emir komuta zinciri içerisinde ere kadar herkesin yargılanmasını istiyorum'' diye konuştu.
Temel Demirer de 12 Eylül'ün bir ekonomik politika olduğunu savunarak, ''Burada sistemin yargılanmasını istiyorum'
' ifadesini kullandı.
 

''Darbe TSK'ya da zarar verdi''

Rahmi Yıldırım da Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaparken darbenin ardından Kenan Evren'in imzasıyla 1982'de görevine son verildiğini belirterek, kendisinin de işkenceden geçtiğini, darbenin sadece sivil halka değil, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de zarar verdiğini söyledi.

Bayrak Harekat Planı çerçevesinde teğmen olarak görev yaptığı Çanakkale'nin Çan ilçesinde sağ ve sol ayrımı yapmaksızın dernek, sendika, sivil toplum kuruluşu yöneticilerini gözaltına aldıklarını anlatan Yıldırım, ''Tahsin Şahinkaya'nın eşi Çan'daki seramik fabrikasının ortaklarındandı. Emrimdeki kuvvetlerle birlikte hem Çan'ın giriş-çıkışını tuttum hem de bu fabrikayı korudum'' dedi.

Rahmi Yıldırım, mahkeme başkanının soruları üzerine ''Bulunduğumuz yerde protokolde ben en ön sıradaydım. Kaymakam bile benim arkamda yer aldı'' cevabını verdi.

 

"İşkence soruşturması yapılabilir"

Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, kuruluşlara yazılan müzakerelere gelen cevapları mahkemede okudu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha büyük bir duruşma salonu konusunda yazılan müzakereye cevap verildiğini açıklayan İnce, gelen cevapta, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü yerleşkesinde iki ayrı duruşma salonunun bulunduğunu, bunlardan büyük olanının 50 dinleyici yerine sahip bulunduğu, özellikle seyirci ve müdahil olma talebinde bulunanların yer alabileceği bölümünün Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun kapasitesinden küçük olduğunun tespit edildiği bilgisinin yer altığını ifade etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sorulan Evren ve Şahinkaya hakkında "sistematik işkence" soruşturması yapılıp yapılmadığı sorusuna ise şu yanıt geldi:
"59 ile gönderilen yetkisizlik kararları içeriğinde 1982 ve 1961 Anayasası ve AİHS ve AİHM kararlarında özetlenen yerleşmiş içtihatları ile bu içtihatların iç hukukumuzdaki hukuksal değeri dikkate alındığında, 'kamu görevlilerinin faili olduğu yaşama hakkı ihlali, işkence ve kötü muamele suçlamalarında, hiçbir durumda zamanaşımı uygulanamaz, söz konusu kişilerle ilgili af düzenlemesi yapılamaz' şeklinde vurgu yapılmıştır. Zamanaşımının kuralları işletilmeyerek makul sürelerde davaların açılıp davaların bitirilmesi gerektiğini konusunda tespit yapıldığı ve söz konusu soruşturmaların genel Cumhuriyet savcılıklarına gönderilmiştir. Ayrıca görevsizlik kararıyla gönderilen dosyalarda, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları sanıklar Evren ve Şahinkaya ile diğer şüpheliler tespit edilecek delilleri göre işkence kötü muamele, işkence ile adam öldürme, gözaltı ve işkence merkezlerinde kaybolma iddialarıyla ilgili soruşturma yapılabileceği, müşteki ve müdahillerin bu suçlarla ilgili belge, bilgi, tanık, vesaire delillerin söz konusu görevsizlik kararı verilen dosyalara sunulmasının faydalı olacağı değerlendirildi."
 

İşkence bilgisine rastlanamadı

MSB'nin, 1980 döneminde görev yapan Genelkurmay Başkanları'nın, Kuvvet Komutanları'nın, Jandarma Genel Komutanları'nın ve Genelkurmay 2. Başkanları'nın isimlerini mahkemeye bildirdiğini açıklayan İnce, Genelkurmay Başkanlığı'nın 1979 tarihinde TSK tarafından dönemin Başbakanı Fahri Korutürk'e gönderilen uyarı mektubuna rastlanamadığı bilgisinin gönderildiğini açıkladı. İnce, mahkemeye, MİT'ten, Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan ve Adalet Bakanlığı'ndan işkence iddialarına yönelik bir bilgi olmadığı yönünde belgeler geldiğini belirtti.


Ara kararlar açıklandı

* Mahkeme heyeti, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın tutuklanması talebini reddetti. Evren ve Şahinkaya’nın sağlık durumları Adli Tıp’tan sorulacak.

* Duruşmada TSK’nın Fahri Koruturk’e gönderdiği mektubun istenmesine karar verildi.

* MİT’e yazı yazılarak o dönemde darbe girişiminden haberdar olmadıkları da sorulacak.

* Başbakanlık, TBMM, CHP ve MHP’nin müdahalillik talebi kabul edildi. DİSK ve Hak-İş ve 104 yaşındaki Berfo Ana da davaya müdahil olacak. Bireysel müdahillik talepleri ise daha sonra karara bağlanacak.

* Mahkeme, işkence dosyalarıyla ilgili suç duyurusunda bulunulmasına da karar verdi.

* Duruşma 11 Mayıs'a ertelendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler