12 Eylül'le ilgili açıklamalar

ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, 12 Eylül darbesinin üzerinden 28 yıl geçtiğini ancak Türkiye’nin hala bu darbenin izlerinden ve sonuçlarından kurtulamadığını söyledi. Uras, “AKP’nin yolsuzluk ve usulsüzlüğü örtmek için iktidar olanaklarını bir tehdit olarak kullanması da medya sahiplerinin basın yayın olanaklarını ekonomik çıkarlarını gerçekleştirmek için kullanması da 12 Eylül’le birlikte gelişen Özalizmin sonucudur” dedi. Uras yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye toplumunun 28 yıl geçmesine rağmen, 12 Eylül’ün yarattığı anayasadan ve demokrasi ile ilgisi olmayan bir çok yasadan, Seçim ve Siyasi Partiler Yasasından, demokratik hukuk ilkeleri ile bağdaşmayan yargı sisteminden, çalışana düşman iş yasalarından kurtulamadığını söyledi. Toplumun Türkiye’yi 12 Eylül’e iteleyen derin devlet ve Ergenekon ilişkilerinden de kurtulamadığını ifade eden Uras şunları söyledi:

“Aradan 28 yıl geçti, bugün Türkiye’nin gündemi yine demokratikleşmedir, yargı reformudur, aş, iş ve yoksulluğa karşı mücadeledir, yolsuzluğu ezmektir, Ergenekon rumuzlu devlet içi çetelerle, yeni darbe heveslileri ve derin devletle hesaplaşmadır. 12 Eylül darbecilerini yargılamaktır, siyasal ve toplumsal alan üzerindeki askeri vesayetten kurtulmaktır. AKP’nin yolsuzluk ve usulsüzlüğü örtmek için iktidar olanaklarını bir tehdit olarak kullanması da medya sahiplerinin basın yayın olanaklarını ekonomik çıkarlarını gerçekleştirmek için kullanması da 12 Eylül’le birlikte gelişen Özalizmin sonucudur. Deniz Feneri, Şaban Dişli ve belediyelerdeki yolsuzluklar da ‘hayırseverlik’ kisvesi altında patlayan ve insanların iyilik duygularını kullanan yolsuzluk da yılların bataklığının ve hortumculuğunun devamıdır.”

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ise, 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını istedi. Bu şekilde darbeciliğin suç olduğunun tescilleneceğini belirten Yazıcıoğlu, “Bu ayıptan ve özürlü demokrasiden Türkiye kurtulsun” dedi. Yazıcıoğlu, 12 Eylül darbesinin 28. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye darbe ve darbeciliğin bir daha asla konuşulmayacağı bir ülke haline getirilmeli” dedi. Yazıcıoğlu, bunu başarmanın yolunun anayasal düzenleme yapmanın yanı sıra darbe karşıtı kültür ve anlayışları değiştirmekten geçtiğini söyledi. 12 Eylül’ün alt yapısının provokasyonlarla oluşturulduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:

“12 Eylül, büyük acılara sebep olan, demokratikleşme sürecimizi kesintiye uğratan bir darbedir. Darbe yapmak anayasamıza aykırıdır ve suçtur. Ancak, 27 Mayıs gibi, 12 Eylül harekatını yapanlar da anayasal bir müeyyideye muhatap olmak yerine tam aksine ödüllendirilmişlerdir. Dolayısıyla darbe ve darbecilik meşru bir iş gibi anlaşılmaya başlamıştır. 12 Eylül harekatı BOP’un bir unsurudur. Türkiye’yi Ortadoğu’da ABD’nin taşeronu pozisyonuna sokmuş bir harekattır. Türkiye, darbe tartışmaları, girişimleri ve özlemlerinin sürekli gergin tutulduğu bir ülke olmaktan çıkamamıştır. 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması, darbeciliğin suç olduğunu tescilleyecek ve böylece bu ayıptan ve özürlü demokrasiden Türkiye kurtulacaktır."