'160 yıllık süreçte bir ilk'

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Pervin Şenel Genç, Hilmi Özen, Serdal Selçuk Savcı, Hüseyin Kırmızı, Tülay Azeri, Erhan Bey, Ali Süha Sabuktay, Mehmet Sayar, Cafer Konca, Ömer Devrim Ergin, Hakan Say, Sedat Sakur, Ata Karataş, Abdülhalim Cumhur Yazıcı, Alaittin Eraslan, Muharrem Derbentoğulları, Ferik Faruk Boyacıoğlu, Murat Boyacıoğlu, Gökhan Boğazkesen, Cafer Alt, İsmail Yoğurtçu ile başka suçtan tutuklu Muzaffer Köse ve Mehmet Hulusi Gülşen, aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da bulunduğu tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

• FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Duruşmada, ilk olarak ismi iddianamenin ilk sırasında yer alan Aziz Kocaoğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Sabıkasız olduğunu ifade eden Kocaoğlu, aylık gelirinin 80 bin lira olduğunu söyledi.

Duruşma tutanağı, sanık ve izleyicilerin okuyabileceği şekilde slaytla gösterildi.

Salonun dolu olması, davaya destek için gelen ve adliye çevresinde bekleyenlerin seslerinin de salona kadar ulaşması nedeniyle mahkeme başkanı duruşmada sessiz olunması için sık sık uyarıda bulunmak zorunda kaldı.

Tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespiti tamamlandıktan sonra Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir, mahkeme heyetine, görevsizlik talebini içeren 55 sayfalık bir dilekçe sundu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk iddiası davasının ilk duruşmasıyla ilgili olarak, ''İddianamede bize isnat edilen, iddia edilenler var. Savunmamızı yapacağız, anlatacağız'' dedi. Kocaoğlu, duruşmaya verilen aranın ardından baro lokaline geçti, burada avukatlarıyla değerlendirme yaptı.

Lokal çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kocaoğlu, duruşmanın öğleden önceki bölümünde sadece kimlik tespiti yapıldığını, öğleden sonra duruşmaya devam edileceğini belirtti. Kocaoğlu, İzmirlilerin davaya büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Destek için gelenlere teşekkür eden Kocaoğlu, ''Bize inandılar, güvendiler. Bizim yaşayabileceğimiz, görebileceğimizen büyük onurdur bu'' dedi.

Kocaoğlu, davanın öğleden sonraki süreci hakkında bilgi sahibi olmadığını, hakimin takdirine göre hareket edileceğini belirterek, sıra gelirse ifade vereceğini, savunmasını yapacağını söyledi.

Bir gazetecinin savcılıkta verdiği ifadeyi savunmasında tekrarlayıp tekrarlamayacağı yönündeki sorusu üzerine Kocaoğlu, şunları söyledi: "Belediyecilik konusunda ve mevzuatlar konusunda, belediye kuruluşları konusunda mahkeme heyetine bilgi aktardım. Yarın da savunmamı yapacağım. Bu dava Türk belediyecilik tarihinin 160 yıllık sürecinde ilk defa görülen bir davadır. Suçlamalar ve belediye yapılanması 100 civarında bürokratın suçlandığı, Türk belediyecilik tarihinin ilk büyük davasıdır."

Kocaoğlu, bir gazetecinin duruşma salonunun fiziki koşullarının iyi olup olmadığı yönündeki sorusuna da ''İzmir Adliyesi'nin en büyük salonu. Diğer salonları bilmiyorum ama olanaklar bu kadar. Söyleyecek bir şey yok'' yanıtını verdi.

Kocaoğlu savunmasını yaptı

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, iddianame özetinin okunmasının ardından Aziz Kocaoğlu'nun ifadesine geçildi.

Kocaoğlu, yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu ve kürsüye geçerek, savunmasını yaptı.

Mahkeme başkanı Hakim Cahit Kargılı, Aziz Kocaoğlu'na örgüt kurma ve yönetme, otopark ihalesine fesat karıştırma, usulsüz ödeme yapılması için talimat verme, müfettiş raporlarında ortaya çıkan suçları bildirmeme ve görevi kötüye kullanma iddialarıyla yargılandığını, dava kapsamındaki diğer suçlardan da örgüt lideri olmasından dolayı cezalandırılabileceğini hatırlattı ve söz konusu iddialara ilişkin savunmasını istedi.

Aziz Kocaoğlu'nun 1948 yılında doğduğunu ve aldığı eğitimi anlatarak savunmaya başlaması üzerine Kargılı, ''Kimliğinizi araştırmıyoruz, burada sorgudasınız. Suçlamalarla ilgili savunma yapmak zorundasınız. Suç örgütü kurma suçu ile ilgili savunmanızı istiyorum. Suçlama dışında bir savunma almayacağım'' dedi.

Avukatların da araya girmek istemesi üzerine Kargılı, avukatları da söz almadan kalkmamaları konusunda uyardı.

Hakim Kargılı'nın ''Tekrar ediyorum suç örgütü kurdunuz mu, kurmadınız mı, burada konferans değil, sorgu var. Bir örgüt lideri suçlaması söz konusu'' demesi üzerine Kocaoğlu, ''Şahsımla ilgili paragraf bitti, müsaade ederseniz ne yaptığımızı, neyle yetkili olduğumuzu, neyle suçlandığımızı, mahkeme heyeti kabul ederse anlatacağız'' karşılığını verdi.

Yüzde 56,7'lik oy oranı

Siyasi hayatına CHP'nin gençlik kollarında başladığını anlatan Kocaoğlu, son olarak 2009 seçimlerinde yüzde 56,7 oyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlendiğini ve bu oranın İzmir Büyükşehir Belediye seçimlerinde alınmış en yüksek oy oranı olduğunu ve halkın güvenini ortaya koyduğunu kaydetti.

Kocaoğlu, savunmasında, Belediye Yasası hakkında bilgi verdi.

Belediyelerin yasalara göre, yerel hizmetler için kurulan idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişilikleri olduğunu ifade eden Kocaoğlu, ''İdari özerklik belediyelerin serbestçe karar almasını, mali özerklik ise yasal düzenleme içinde bütçelerini yaparak harcamada bulunmalarını öngörmektedir'' diye konuştu.

Belediyelerin görev, yetki ve sorumluluklarını da anlatan Kocaoğlu, emekli olanların kadrolarının iptal edildiğini, ek kadroların verilmediğini ve belediyelerin hizmetlerini yerine getirmek için şirket kurmak zorunda kaldığını söyledi.

''İzmir, kökleri çok derinlerde olan devasa bir çınardır''

Savunmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet usul ve dayanaklarına da yer veren Kocaoğlu, şunları kaydetti:
''İzmir ülkemizin 3. büyük kenti olup, kökleri çok derinlerde olan devasa bir çınardır. Herkesin takip ettiği, her şeyiyle demokratik ve çağdaş bir kenttir. Güçlü bir lokomotif ve korunaklı bir sığınaktır. Görevlerini yerine getirmek için şirketleri vardır. Tüm şirketler kanunlara göre çalışmaktadır.''

Kocaoğlu, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye şirketlerinin de İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri gibi çalıştığını ve benzer yöntemlerle ihalelere girdiğini ifade etti.

Aziz Kocaoğlu ''Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde kurulan şirketler de oldu'' dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin teşkilat yapısı ve mal varlığını da anlatan Kocaoğlu, yazılı savunmasından ''soruşturmanın amacı'' bölümünü okumak isteyince Hakim Kargılı, savunmayı ertesi güne bırakacaklarını söyledi.

Kocaoğlu'nun, 44 sayfalık savunmasının tamamını bitirmek istediğini, çok az bölüm kaldığını söyleyerek ısrar etmesi üzerine Kargılı, ''Siz savunmanızı okuyorsunuz, daha sorguya geçmedik. Yarın bütünlük içinde tamamlarsınız'' karşılığını verdi.

Duruşma yarın sabah 09.00'da devam edecek.

Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı

Aziz Kocaoğlu, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı. Savunmasının ilk bölümünde davanın belediyecilik tarihi ile ilgili yönünü anlattığını, yarın da esasa dair suçlamalarla ilgili konuşacağını belirten Kocaoğlu, şunları söyledi:
''Yarın sabahki konuşmam tamamen bizle iddianamede iddia edilen suçlarla ilgili. Ama bugün, operasyon ve bugüne kadar gelinen süreçte belediye mevzuatının, devlet ihale kanunu mevzuatının, kamu ihale mevzuatının ve vergi mevzuatının belirli eksiklikleriyle yorumlandığı, çok büyük hatalar taşıdığı inancıyla belediyecilik konusunda ve mevzuatlar konusunda belediye şirketleri, belediye kuruluşları konusunda mahkeme heyetine bilgi aktardım. Yarın da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görevleri, bize yüklenmeye çalışılan suçlarla ilgili savunmamı yapacağım.''

Kocaoğlu, yarın sabah savunmasına devam etmek için yine adliyede olacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu dava Türk belediyecilik tarihinin 160 yıllık sürecinde ilk defa görülen bir davadır. Suçlamalar ve belediye yapılanması, 100 civarında belediye bürokratının suçlandığı, Türk belediyecilik tarihinin ilk büyük davasıdır. Bu davayı hep birlikte izleyeceğiz ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı eylemlerde, işlemlerde yasayı nasıl uyguladığı, doğru işler yaptığını hem İzmirli hemşehrilerimize hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ispat edeceğiz.''

Aziz Kocaoğlu, adliye çıkışında alkışlar ve sloganlarla karşılandı. Kalabalık, ''İzmir seninle gurur duyuyor'', ''İzmir Azizdir, Aziz kalacak'' sloganları attı.

Bu arada, dava kapsamında, hakkında ''ihaleye fesat karıştırmak'' suçlaması bulunan sanıklardan sendika üyesi Mahmut Çelik'le aynı ismi taşıyan, İstanbul'da yaşayan turizmci Mahmut Çelik de duruşmaya geldi.

Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, kimlik bilgilerindeki yanlışlık nedeniyle hakkında dava açıldığını, bu dava dolayısıyla avukat tutmak zorunda kaldığını belirterek, özel yetkili cumhuriyet savcısına ifade verdiğini söyledi.