'20 milyar doları bizler ödeyeceğiz'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Urla Belediyesi tarafından yaptırılan Atatürk Kültür Merkezi'nin açılış töreninde, zorunlu eğitim süresini 12 yıla çıkartan yasayı eleştirdi.

Yasanın, ne uzmanlarca ne de kamuoyunda tartışılmadan, ''biz yaparız olur'' mantığıyla çıkarıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Şimdi 4+4+4 ucubesini getirdiler. Birinci 4'ten sonra 9 yaşındaki çocuğa diyoruz ki, 'mesleğini seç', 9 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek? Liseyi bitirenler bile ne meslek seçeceğini büyüklerine sorar. Nerede rastlanır bu anlayışa? 5 yaşındaki çocuk ilköğretime başlayacak. Annelere soruyorum, 5 yaşındaki çocuk nasıl ilköğretime başlayacak? Okul öncesi eğitime başlayabilir, ama ilköğretime nasıl başlar?
4+4+4'ü getirdiler, toplum tartıştı mı? Bir pedagoji uzmanına, üniversitelere, öğretmenlere, annelere soruldu mu? 'Biz yaparız olur' dediler. Recep Tayyip Erdoğan, yarın ameliyathaneye girip, 'durun ameliyatı ben yapacağım' derse şaşırmayın. Tabii, o kişi ameliyat masasında kalır. 'Ben her şeyi bilirim' diyen cahil insandır. Bilen insan, konunun uzmanına danışan insandır. İlkokulu bitiren herkes milletvekili olabilir, ama doktor, mimar, mühendis olamaz. Onun için 4+4+4 Türkiye'yi ileriye değil, geriye götüren bir projedir.''

FATİH Projesi'nde 2015 yılı sonuna kadar yapılacak alımların Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkarıldığını ifade ederek, buna tepki gösteren Kılıçdaroğlu, yasanın altında 20 milyar dolarlık yolsuzluk bulunduğunu ifade etti.

Bunların hesabını sormak zorunda olduklarına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bunun hesabını nasıl sormayız? Bu memlekete, bu insana yazık günah değil mi? O 20 milyar dolarlık bedeli bizler ödeyeceğiz, hep beraber. Hanımlar, ekmek alırken, süt alırken, bulaşık yıkarken vergileriyle ödeyecek. Hem çocuklarımızın hem memleketin geleceğinden çalıyorsun ve kalkıp din bezirganlığı yapıyorsun.
Bunu hepimiz birlikte anlatacağız, 'yeter artık doymadınız mı' diyeceğiz. Tevfik Fikret'in şiirini de söyleyeceğiz; 'Aksırıncaya tıksırıncaya kadar... Doymadınız mı' diyeceğiz. 'Öbür dünyaya bir kefen gidecek, yeter artık size' diyeceğiz.''

Tutuklu milletvekilleri

Kemal Kılıçdaroğlu, törenin yapıldığı alanda açılan, Ergenekon davasında tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a ilişkin pankartlara işaret ederek, ''(Silivri toplama kampı)nda olan, haksız yere tutuklanan, niçin tutuklandığından haberi olmayanların yanında olan, direnen tek parti CHP'dir'' dedi.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Demokrasi ve özgürlük yolunda kefen giydik, yolumuza kefenle devam edeceğiz, korkmayacağız, baskı zulümden. Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, zulmün artsın, zulmün artsın ki, karanlıklar aydınlığa çıksın. Kaba güç, kafasında beyin taşımayanların işidir. Düşünen insanın dili vardır, konuşur, karşıdaki insanı dinler. Siz, 'milletvekili konuşmasın, konuşurlarsa salonu işgal ederiz, içeriye almayacağız, döveceğiz' diyorsunuz. Ya Türkiye'de orman kanunu var ya da siz ormandan mı geldiniz? Zaten konuştuğumuz 15 dakika, ona bile tahammül edemiyorlar.''

Kılıçdaroğlu, halen 8 milletvekilinin hapishanede bulunduğunu, oysa seçim öncesinde bu insanların Yüksek Seçim Kurulu'dan (YSK) onay aldıklarını, tüm prosedürleri yerine getirip seçildiklerini dile getirerek, ''Neden milletvekilliği yapamıyorlar, çünkü 'özel yetkili Recep Tayyip Erdoğan mahkemeleri' var. Silivri'de adalet yok. Özel yetkili mahkeme, adı üstünde özel yetkili. Başında Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğu mahkeme. Eski sıkıyönetim mahkemeleri bunlar. Kenan Evren'in, Erdal Eren'in yaşını büyütüp idam ettirdiği mahkemelerden hiçbir farkı yok. Sadece bunların apoletleri yok'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu ve vatandaşlarla, törenin yapıldığı Urla Meydanı'ndan Atatürk Kültür Merkezi'ne kadar düzenlenen ''Atatürk'e Sevgi Yürüyüşü''ne katıldı.

Yürüyüş sonunda kültür merkezinin açılışını yapan Kılıçdaroğlu, burada düzenlenen mini konseri dinledi ve resim sergisini gezdi.