"314 bin 505 öğretmen açığı var"

Türk Eğitim - Sen'den yapılan yazılı açıklamada, "OECD ülkelerinde ise öğretmen başına ilköğretimde 16, ortaöğretimde 13 olduğu vurgulanan açıklamada, "Türkiye'de öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ülkelerindeki gibi ilköğretimde 16, ortaöğretimde 13 olarak kabul ettiğimizde, ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 216 bin 52, ortaöğretimde ise 98 bin 453'tür. Bütün bu rakamlar dikkate alındığında Bakan Çubukçu'nun ifade ettiği şekilde 76 bin 721 olduğunu söylemek mümkün değildir, Bakan kamuoyunu yanıltmaktadır" denildi.

Derslik başına ilköğretimde 33.4 öğrenci düşüyor

Türkiye'de MEB verilerine göre, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısının, ilköğretimde 33.4, ortaöğretimde 35.1 olduğu belirtildi. Bu rakamın OECD ülkelerinde ilköğretimde 21.4, ortaöğretimde 23.9 olduğu vurgulandı. Derslik başına düşen öğrenci sayısının Fransa'da ilköğretimde 22.6, ortaöğretimde 24.3, Lüksemburg'da ise ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 20, Almanya'da ilköğretimde 22.1, ortaöğretimde 24.7 olduğu bilgisi verildi.

Hizmetli olmaması bazı okulları mikrop yuvası yapıyor

Bununla birlikte okullarda ders araç-gereçleri, laboratuar, bilgisayarlar, spor salonları yeterli düzeyde olmadığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"Eğitime ayrılan kaynağın yetersizliği nedeniyle okul ile veliler karşı karşıya gelmektedir. Okullarda sağlığa uygunluk sorunu çözümlenememiş, okullar hastalıkların başlangıç adresi haline gelmiştir. Bazı okullarda hizmetli çalıştırılmamaktadır. Hizmetli sayısının ihtiyacı karşılamaması, okulları mikrop yuvası yapmaktadır."

Eğitime ayrılan kaynağın yetersiz olduğu vurgulanan Türk Eğitim - Sen açıklamasında, "Bütçe, 2009 yılında yüzde 10.64 iken, 2010 yılında yüzde 9.84'e düşmüştür. Bütçenin aslan payı eğitime ayrılsa dahi, bu oran eğitimin sorunlarını çözmekten uzaktır. Çünkü eğitime ayrılan bütçenin yüzde 70'i personel giderlerine ayrılmaktadır" denildi.

Türkiye'de öğrenciye çok az yatırım yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"OECD 2009 raporuna göre, Türkiye'de öğrenci başına düşen harcama miktarı ilköğretimde yıllık bin 130 dolar, ortaöğretimde yıllık bin 834 dolar, yükseköğretimde Ar-Ge faaliyetleri hariç 4 bin 648 dolardır. OECD ülkelerinde ise öğrenci başına harcama miktarı ilköğretimde yıllık 6 bin 437 dolar, ortaöğretimde yıllık 8 bin 006 dolar, yükseköğretimde yıllık 12 bin 336 dolardır."

2010'da 360 bin öğretmen atama bekleyecek

Okullarda ciddi bir öğretmen açığı sorunu olduğunun altı çizilen açıklamada, Türkiye'de bugün atama bekleyen 310 bin öğretmen adayı bulunduğu vurgulandı. Eğitim fakültelerinden her yıl 40 bin öğretmen adayının mezun olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bunların birçoğu diplomalı işsiz olarak kalmaktadır. Durum böyleyken, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağını, 2010 yılının Ağustos ayında 40 bin öğretmen atanacağını açıklamıştır. Öğretmen ihtiyacı günden güne artarken, Şubat ayında öğretmen ataması yapılmaması tam bir fiyaskodur" ifadeleri kullanıldı. 2010 yılında atama bekleyen öğretmen sayısı 50 bin kişi daha artacak ve 360 bin'e ulaşacaktır. Bu durumda Bakanlığın işi çok daha zor olacak ve öğretmen atamaları çözülmesi zor bir denkleme dönüşecektir" ifadeleri kullanıldı.

Sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmazsa, miting yapacağız

Türk Eğitim - Sen açıklamasında, sözleşmeli öğretmenlerin de kadroya alınması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun sözleşmeli öğretmenlere verdiği bir söz bulunmaktaydı. Bakan, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacağını, bundan sonra sözleşmeli öğretmen alınmayacağını açıklamıştı. Ancak Bakan Çubukçu, bu sözünü unutarak, yeniden sözleşmeli öğretmen alımına devam etmekte beis görmemiştir. Sendikamız, bu konuda bir gelişme olmaması halinde, tüm sözleşmeli öğretmenlerle birlikte Ankara'da büyük bir miting gerçekleştirecektir. Tüm illerden Ankara'ya gelecek olan sözleşmeli öğretmenlerle yapacağımız mitingde Çubukçu'ya verdiği söz en sert şekilde hatırlatılacaktır."