35 plakaya 35 proje

İzmir'de sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle İzmir Kordon Otelinde bir araya gelerek kurum temsilcilerinin taleplerini dinleyen Yıldırım, yaptığı konuşmada İzmir'de altyapıyla ilgili önemli sorunlarının bulunduğunu, kent içi raylı sistem başta olmak üzere toplu ulaşım projelerine öncelik vereceklerini belirtti.

İzmir'in Anadolu'ya bağlanması noktasında önemli yatırımlar yapıldığını, otoyol ve hızlı tren hatlarıyla İstanbul ve Ankara bağlantılarının sağlanacağını ifade eden Yıldırım, İstanbul otoyolunun bitmesinin 6 yılı bulacağını, kamulaştırmadaki hukuki süreçlerin, hızlarını kestiğini söyledi.

Yıldırım, ''Biz, 34 birinci, 35 ikinci hedefini koyduk. İstanbul'dan sonra ikinci büyük olarak öngörüyoruz. 35 plaka İzmir'e, 35 proje öngörüyoruz. 2 Haziran'da Başbakan Erdoğan İzmirlilerle bu projeleri paylaşacak, bunların ayrıntısını 3 Haziran'da paylaşmak istiyorum'' dedi. Projeleri hazırlarken İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın yaptığı projelerden yararlandıklarını, İzmir için fikri olan herkesin kendisinin ismiyle açılan internet adresine yazmasını istediğini söyledi.

Yıldırım, ''Bir şey üreteceksiniz 'saçma, uçuk, çılgın' diyen olacak. Hiçbir şey üretmemekten iyidir. 'İzmir için bir fikrim var' diyen herkes, fikrini söylesin. Bir internet sitemiz var, oraya çok güzel fikirler geliyor. Örneğin bir hanımefendi, 'Körfeze deniz taksi koyun' demiş. Körfez, bunun için biçilmiş kaftan, gerçekleşmesi çok kolay. Herkesin projesini bekliyoruz'' diye konuştu.

Bir sanayicinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde Çevre ve Orman Bakanlığının AB standartlarından daha sert kriterler aradığını söylemesi üzerine Yıldırım,

''(Çevre önemli değil, biz işimize bakalım) diyecek durumda değiliz ama çevre hassasiyetinin sonu yok. Yapacağınız tesisin kat kat üstünde çevre tedbirleri için masraf yapmanız lazım. Orada da tabii işin fizibilitesi kayboluyor. Gelişmiş ülkeler, binde 30 istiyor, biz binde 10 istiyorsak bu yanlış bir şey, bunun gözden geçirilmesi lazım'' dedi.

Hipermarket yasasıyla ilgili taleplerin iletilmesi üzerine Yıldırım, büyük marketçiliğin Türkiye'de yanlış başladığını, bu marketleri şehir dışına kurmayı beceremediklerini, bunun üstüne bir de market servisçiliğinin başladığını belirterek, küçük esnafın şikayetlerinin farkında olduklarını, buna mutlaka çözüm bulunacağını söyledi. Yıldırım, marketlerin servislerinin kaldırılması için Büyükşehir Belediyesine düzenleme yapmasını teklif edeceklerini, yapılmazsa Ulaştırma Bakanlığının bu düzenlemeyi yapmaya yetkisinin bulunduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanlığının, İzmir'de daimi bir ofis kurduğunu ve eski Bratislava Büyükelçisi Dicle Kopuz'un buraya atandığını da kaydeden Yıldırım, ''İzmir'in dış dünyayla olan ilişkilerini Ankara üzerinden değil, doğrudan takip edilmesi için bir kapı oluştu. Küçük bir adım gibi görünebilir ama önemli fırsatları hazırlıyor'' dedi.

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise çok geniş bir alanı kapsayan İzmir 2. seçim bölgesindeki sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek sorunları tek çatı altında iletmek amacıyla bu toplantıyı düzenlediklerini, kendisinin bu toplantıda moderatörlük görevini üstlendiğini ifade etti.