'4+4+4'ün toplumsal bir yararı yok'

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, yaptığı yazılı açıklamada, zorunlu ilköğretimin, kadın-erkek arasındaki eşitliğin gerçekleştiği en temel kademe olduğunu bildirerek, bu temel kademeyi "parçalamanın, uzaktan eğitim veya mesleki yönlendirme modeli benimsemenin çocuğun serbest iradesiyle kullanabileceği bir tercih olmadığını" söyledi.

"Geleneksel cinsiyetçi kalıplar ve sınıfsal konum "

Soğancı, Türkiye'de ilköğretimin zorunlu olmasına karşın, geleneksel cinsiyetçi kalıplar ve sınıfsal konum nedeniyle kız çocuklarının yararlanma olanaklarının erkeklerle eşit olmadığını dile getirdi. Okuma yazma bilmeyenler arasında kadınların çoğunlukta olduğunu, ortaöğretim kademesinde kız öğrencilerin oranının yarı yarıya azaldığını ve bunun üst eğitim kademelerine de yansıdığını vurgulayan Soğancı, şunları ifade etti:

"Eğitim ve öğrenim olanağı elinden alınan kadınların, toplumsal yaşama katılmaları da olanaksız hale gelmektedir. Bu sonucun yaratılmasında ailelerin katkısı olmakla birlikte asıl sorumlu bir hakkın kullanımını kolaylaştırmayan devleti yönetenlerdir. Devlet, cinsiyetçi kalıplarla ve ataerkil değer yargılarıyla ciddi bir şekilde mücadele etmek zorundadır.

Çocukları mesleki eğitime yönlendirme gerekçesiyle okula devam etmeyi ailenin isteğine bırakmak, çocuğun haklarını elinden almakla eşanlamlıdır. Toplumdaki eğitim düzeyi ve gelir dağılımındaki uçurum göz önünde bulundurulduğunda, alt gelir ve eğitim düzeyindeki sınıfların çocuklarına eğitim yolunu kapatacak, eğitimde zaten olmayan fırsat eşitliğini iyice ortadan kaldıracak 4+4+4 önermesinde gerek bireysel gerekse toplumsal bir yarar bulunmamaktadır.

Çocuk ve gençlerin geleceği ve dolayısıyla toplumun geleceği üzerinde bu kadar oynamaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur."