'AB-Türkiye sığınmacı anlaşması ahlâksızca'

Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Nicholas ve Douly Goulandris Vakfı Kiklad Sanatları Müzesi’nde 30 Ekim’e dek yer alacak bir sergi açan Çinli muhalif sanatçı ve aktivist Ai Weiwei, aralık ayında sevgilisi ve oğlu ile ‘tatil’ niyetiyle ziyarete geldiği, ancak yaşadıklarından etkilenerek ‘geçici stüdyosunu’ kurduğu Lesbos / Midilli Adası ve Makedonya’daki Idomeni sığınmacı kampı gibi bölgelerdeki tecrübe ve gözlemlerinden yola çıkarak ürettiği yapıtlarını, kariyerinde ilk olarak bu ülkede ve bir antik eserler müzesinde dünyaya sunuyor.

Gelir sığınmacılara

Son olarak Filistin’in Gazze bölgesindeki mültecilerle bir araya gelen Weiwei’nin son eserleri, müzenin kalıcı antik koleksiyonuna da göndermeler içeriyor. Sergisi için Mytilene Fotoğraf Kulübü’nden altı amatör Yunan fotoğrafçıyla da işbirliği yapan Weiwei’nin giriş bileti yedi Avro olarak belirlenen etkinliğinden müzede elde edilecek gelirin yüzde 10’u, Suriyeli ve öteki milletlere mensup sığınmacılar adına, ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ ve Yunan kâr amacı gütmeyen yardım organizasyonu METAdrasi yararına aktarılacak.

The Guardian’dan Mark Brown’a Atina’da konuşan Weiwei, Avrupa Birliği’nin Brüksel üzerinden Türkiye ile yaptığı ve Ege’ye ölümüne açılan insanların tekrar AB sınırlarından Türkiye’ye gönderilmelerini öngören ‘sığınmacı anlaşması’nı da bu vesileyle yerden yere vuruyor. Bilgi: #AiWeiwei / @aiww /cycladic.gr

‘İNSANLIĞA GÜVENMELİYİZ'

* “Çin’deki aşırı ve şiddet yüklü koşulları her ne kadar tecrübe etmiş de olsam, (Ege’deki) böylesi koşulları hayal bile edemezdim.”

* “Bu anlaşma ne hukuki, ne de ahlaki, son derece utanç verici ve bir çözüm bile değil. Beraberinde daha çok sorun getirecektir.”

* Bu (sığınmacı) insanların Avrupa ile hiçbir alıp veremediği yok; adeta uzaylı gibiler, ama gelmek zorundalar. Öteleniyorlar, ama Avrupa onları tümden ihmal ediyor. Çamur ve yağmurun koynunda uyuyorlar ve onlara yalnızca gönüllüler yiyecek ve kıyafet sağlıyor.”

* “Tek çözüm insanlık. İnsanlar kibirliler, benciller, açgözlü ve kısa vadeli, tuhaflar. Bu bölgesel bir sorun değil. Bu bir insanlık problemi. Kötü insanlar her yerdeler. Ama iyiler de var. Bu durumda insanlığa güvenmeliyiz; ama politikacılara değil.”

YA KALACAK, YA ÖLECEKLER

* Midilli harika bir ada. Suyu masmavi, güneşi, turistleri... Ama ötede, çaresiz küçükler, yaşı 90’a varmış insanlar ve hamile kadınları botlarla gelirken görüyorsunuz. Hepsi korku içindeler. Ve düşünüyorsunuz: Ya, bu nasıl mümkün olabilir? Avrupa’nın bu insanların ülkelerini mecburiyetten terkedip geldiklerini anlaması gerek. Ya kalacak, ya ölecekler.”

* “Bunun, yaşadığımız onyıllardaki bu trajedide biz insanların ne kadar barbarca davrandığımızı anlayabilmelerini sağlayacak tarihsel bir kayıt olması için çalıştım. Geçen hafta bu proje için, ‘Tamam, yüzde 80’i bitti’ derken, bugün bunun yüzde 75 olduğunu düşünüyorum; çünkü olaylar çok hızlı ilerliyor.”