ABD, Suriyeli Kürtleri silahlandırmakta kararlı

ABD’nin Suriye’de Kürt güçlerini doğrudan silahlandırma yönünde planlar yaptığı haberlerine Pentagon cephesinden doğrulama geldi. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriyeli Kürt güçleri Rakka operasyonu için silahlandırmayı değerlendiklerini açıklayarak New York Times’ın önceki günkü haberini teyit etmiş oldu. ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi’ne konuşan Dunford, “Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile tam olarak ne yapacağımızı tartışıyoruz. SDG sahadaki en etkili partnerimiz” dedi.

Carter: Ne gerekirse...

Ankara’nın terörist kabul ettiği YPG’nin silahlandırılmasına vereceği tepkiye ilişkinse şu ifadeleri kullandı: “Bildiğiniz üzere SDG’de desteğimiz ve Türk müttefiklerimiz arasında bir ilişkiyi yürütmek çok zor. Doğru yaklaşımı bulmak ve Kürtlerin uzun vadeli siyasal emelleri konusundaki kaygılarını hafifletmek için Türk müttefiklerimizle yakından çalışıyoruz.” SDG’ye şimdiye kadar yaptığı silah yardımlarının yalnızca Arap fraksiyonlara sevk edildiğini savunan Washington, bu güçlere eğitim ve danışmanlık da veriyordu. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter ise bu konuda henüz “belli bir karar” alınmadığını söyledi. Kürtlerin silahlandırılmasına destek verip vermeyeceği sorusuna “Onları Rakka’ya ilerletmek için gereken her şeyi desteklerim” yanıtını verdi.

Erdoğan: Biden’a söyledim

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise BM zirvesi için bulunduğu New York’ta yaptığı açıklamada, ABD ile IŞİD’e karşı birlikte mücadele çağrısını yineledi. ABD’deki Türk toplumu temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda şu ifadeleri kullandı: “Koalisyon güçlerinin içinde 65 ülke var. Bir DAEŞ’i halledemeyeceğiz öyle mi? Verelim el ele, bu DAEŞ’i bitiririz. Ama siz kalkar da bir başka terör örgütüyle pazarlığa girerseniz, PYD’yle YPG’yle bitiremezsiniz. Çünkü onlar da terör örgütü. El Nusra da DAEŞ’e karşı savaşıyor. Ona iyi demiyorsunuz.” ABD’nin Kürt güçlerine daha önce de silah yardımı yaptığına değinen Erdoğan, “Terör örgütlerine Kobane’ye silah indirdi ABD. Dün de sayın Biden’e söyledim, ‘haberin var mı?’ dedim, ‘yok’ dedi. ‘Benim haberim var’ dedim. ABD’den samimiyet bekliyoruz. Türkiye’nin hassasiyetlerine yeteri kadar dikkat gösterilmediğini biliyoruz” dedi.

Uçuş yasağı tartışması

Öte yandan Suriye’de önce hükümet askerlerinin ABD tarafından vurulması, ardından BM yardım konvoyunun kim vurduya gitmesiyle ateşkes fiilen çökerken, ABD ile Rusya birbirlerine güvenleri kalmadığını dışa vuran bir üslup içinde çözüm yollarını zorluyor. ABD ve Rusya Dışişleri Bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye toplantısında kapışmalarının ardından önceki gün telefonda görüştü, ardından heyetler eşliğinde yüz yüze geldi. Son olarak Suriye Destek Grubu’nun toplantısında dün tekrar buluştu. Kerry’nin BM’de Suriye hava kuvvetlerine vurguyla ortaya attığı “ateşkes ve insani yardım için kilit bölgelerde tüm savaş uçaklarının derhal yere inmesi” önerisi bir nevi uçuşa yasak bölge olarak algılandı. Lavrov ateşkesin silahlı gruplar tarafından yeniden güç toplayıp saldırıya geçmek için kullanıldığını, Şam hükümetinin bir daha tek taraflı ateşkese gitmeyeceğini söyledi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de öneriye karşı çıktı. Alman Dışişleri Bakanı Frank- Walter Steinmeier ise Suriye’de tüm savaş uçakları için 3 ile 7 gün arasında uçuş yasağı uygulamasını önerdi.