"Açılım yapmak için önce demokrat olacaksın"

Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ''Demokratik açılımı yapmak için bir kere demokrat olacaksın. Demokrasinin standartlarını düşürürken nasıl demokratik açılım yapacaksın'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.02.2010 - 20:16

TP Genel Başkanı Şener, Antalya İş Kadınları Derneği'nin (ANTKİAD) Talya Otel'de düzenlediği toplantıya katılarak, gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdi, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Şener, ''Kürt açılımı'' ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, konunun aylarca tartışılmasına rağmen, hala ortada somut bir şey olmadığını savunarak, Türkiye'de etnik ayrışmaya dayalı kin ve nefret duygularının derinleşmesinin doğru olmadığına inandığını kaydetti.
''Kürt açılımı'' sürecinin aylarca devam etmesine rağmen, her gün yeni bir kavga yaşandığını dile getiren Şener, ülkenin birliği ve beraberliğini ilgilendiren bir konunun kavgayla masaya yatırılamayacağını söyledi.

Bu konunun devlet politikası olarak ele alınıp, önce devlet kurumlarıyla ele alınması gerektiğini belirten Şener, konunun tartışıldıktan sonra gündeme getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Şener, şöyle konuştu:
''Bu konu bir devlet politikası olmalıdır. Devlet politikası olmak için kurumlar arası güven olması lazım. Kurumlar arası güveni tahrip ederek bu olmaz. Demokratik açılımı yapmak için bir kere demokrat olacaksın. Demokrasinin standartlarını düşürürken nasıl demokratik açılım yapacaksın? Türkiye'de demokrasinin standartlarını düşürmüşsün, yerlerde sürünüyor, sen demokratik açılım yapacaksın. Açılımın başladığı noktadan çok daha kötüdür Türkiye'de durum. Ayrışma derinleşmiş, kaygılar, endişeler artmıştır.''

Abdüllatif Şener, Türkiye'de konuşması, görüş beyan etmesi gereken kesimlerin konuşmadıklarından da yakındı. Sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, odaların, derneklerin susturulduğunu ileri süren Şener, şimdi de Tekel işçilerinin bağlı olduğu sendikanın hesaplarının incelenmeye başladığını iddia etti.


Ekonomi politikası

Şener, bütün ekonomi politikalarının özünün üretmeye, küresel rekabet gücünü artırmaya yönelik düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Şu andaki durum nedir? Üretemeyen, sürekli ithalat yapan, dış ticaret açıklarını, yabancıların para üzerinden para kazanmak amacıyla Türkiye'ye soktukları parayla kapatmaya çalışan, elindekini satıp savan bir ülke olarak düşünün. Bir aile reisi düşünün, her ay bin lira geliri var, her ay 2 bin lira harcıyor. Türkiye'nin hali bu aile reisine benziyor. Sürekli borçlanıyor. Alışmış 2 bin lira harcamaya, bu kez evde ne bulduysa buzdolabı, televizyon ne bulduysa satıyor. Üretmeyen bir ülkenin hali bu ailenin durumudur. Küresel rekabet gücüne endeksli bir ekonomi programını Türkiye'nin ana ekonomi programı haline dönüştürmeden ülkenin mesafe alacağına inanmıyorum. Bu gidişin gidiş olmadığına inanıyorum.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler