Adalet Bakanı'na istifa çağrısı

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'i istifaya çağırdı. Okay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili gerekçeli kararını değerlendirdi. Okay, "CHP sözcüleri o günlerde ne söylediyse her biri bugün Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesinde" dedi.

Adalet Bakanı'na istifa çağrısı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.10.2008 - 10:58

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in görevini yerine getirirken bir Adalet Bakanı'nın yapması gerekenleri yapmadığını, yapmaması gereken her şeyi ise yaptığını savundu.

Ergenekon davasında ilk şüphelilerin tutuklanmasının ardından siyasi iktidarın elindeki zabıta gücü ile davayı şekillendirdiğini öne süren Okay, 20 Ekim’de Silivri’de mahkemede yaşananlarla ilgili şu eleştirilerde bulundu:

“Duruşmanın yapıldığı gün ortaya çıkan görüntüler Adalet Bakanının bilinçli olarak görevini yerine getirmediğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Kamuoyu Adalet Bakanından davayı siyasi olarak etkilemesini değil, adil yargılamanın yapılmasına imkan sağlanmasını beklerken Adalet Bakanı bunun tam tersini yapıyor. Adalet Bakanının Mahkeme salonunun fiziki şartlarını oluşturmaması tam bir skandaldır. Adil yargılama hakkının ihlali tartışmasızdır. Hem ulusal hukukun hem de uluslararası hukukun ihlali tartışmasızdır. Hem ulusal hukukun hem de uluslar arası hukukun ihlali söz konusudur. Türkiye 12 Eylül döneminde bile yaşamadığı bu tabloyu, bu Adalet Bakanı döneminde yaşamıştır. Adalet Bakanı’nın ‘Silivri’de bugün yaşananları önümüzdeki günlerde yaşamayacağımızı düşünüyorum’ demesi sadece aymazlıkta açıklanamaz. Tamamen kötü niyetin kendi ağzı ile itirafıdır. Mahkeme salonuna siyaset girince adalet dışarı çıkmıştır. Bu bakan yüzünden yaşanan rezaletten adalete olan güven sarsılmıştır.”

Okay, Adalet Bakanı Şahin’in Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak “bana ne ya…” dediğini de hatırlatarak Şahin’i güven bunalımı yaratmakla suçladı. Hiç kimsenin AKP ile Deniz Feneri Derneği’nin iç içeliğini inkar edemeyeceğini söyleyen Okay, “Adalet Bakanı hep topu yargıya atmakta, pasif bir tutum sergileyerek yargıdan da benzer bir tutum beklediğini ima etmeye çalışmaktadır. Konumunu ve gücünü suçluları himaye etme, aklama noktasında kullanacağının mesajını vermektedir. Ancak soruşturmayı şekillendirme, suçluları aklama oyunları bu defa tutmayacaktır. Bu inanç hortumcularına Türkiye’de hakimlerin olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz” diye konuştu.


"İşkenceyi, cinayeti devlete mal edip, işin içinden sıyrılamaz"

Okay, Adalet Bakanı Şahin döneminde işkencenin tekrar hortladığını da belirterek 2007 yılında 10 olan gözaltı ya da cezaevlerinde ölenlerin sayısının Şahin’in bakanlığı döneminde 29’a yükseldiğini söyledi. Engin Çeber olayının Türkiye’de sistematik işkence olduğunu kanıtladığını savunan Okay, “Adalet Bakanı kendine bağlı bir kurumda cinayet işlenmesine ilişkin sorumluluktan, özür dileyerek kurtulamaz. Hele işkenceyi, cinayeti devlete mal edip, işin içinden sıyrılamaz. Cezaevlerinde işkence iklimini yaratan baş sorumlu bu Adalet Bakanıdır” dedi.

 

İstifa çağrısı

Okay, Adalet Bakanı Şahin’in “adil yargılamanın önünde engel olduğunu, cinayete zemin hazırladığını, ideolojik birlikteliği olan suçluları himaye ettiğini” savunarak makamını boşaltması gerektiğini kaydetti. Okay, “Adalet bakanı yükümlülüklerini bilmiyorsa bu vahimdir. Ancak üzerine düşeni biliyor da görevlerinin gereklerini yapmıyor ise bu daha da vahimdir. Bu açıdan çağdaş demokratik ülkelerde Mehmet Ali Şahin gibi bir Adalet Bakanı o koltukta oturamaz. Türkiye’de de oturmaması gerekir. Görevlerini bilerek savsaklayan, bakanlığın sorumluluklarını yerine getirmeyen Sayın Adalet Bakanı daha fazla o koltuğu işgal etmeden derhal görevinden istifa etmelidir” diye konuştu.

 

Anayasa Mahkemesi'nin kararı

Okay, “CHP sözcüleri o günlerde ne söylediyse her biri bugün Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesinde. Anayasa Mahkemesi’nin kararında her dediğimizin teyit edilmesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak maç kazanma sevinci içinde değiliz.” dedi. Gerekçeli kararda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile üye Sacit Adalı’nın muhalefet şerhlerinin de bulunduğunu söyleyen Okay, her iki muhalefet şerhinin de kendi içinde çelişkili olduğunu söyledi. Okay “Anayasa Mahkemesi bu kararı verirken tüm argümanlarını kullanmıştır. Anayasa Mahkemesi, sadece ‘anayasa değişikliği ilk 3 maddeye aykırıdır, teklifi yok sayalım’ dememiş hem bunu söylemiş hem esasına girmiştir. Birilerinin ilk 3 maddeyle ilgili arkadan dolanmaya yönelik bir girişimde bulunamayacağı ortaya konulmuştur. Yasamanın görev alanına müdahale edildiği görüşleri var. Demokratik ülkelerde yasamanın her şeyi yapma hakkı yoktur. Yasama sınırsızdır diye bir şey yoktur. Yasamanın sınırları anayasa ile belirlenmiştir.” Diye konuştu. Laikliğin demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu, ‘Parlamento her istediğini yapar’ anlayışının 200 yıl öncesinde kalan demokrasi anlayışı olduğunu da söyleyen Okay, iktidarı ‘yürütme ve yasamayı biçimlendirerek tüm Türkiye’yi teslim alma’ anlayışı içinde olmakla suçladı. Anayasa’nın ilk 4 maddesine herkesin sadakatle yükümlü olduğunu dile getiren Hakkı Süha Okay, “kimsenin mağduru oynayıp Türkiye’nin yönetim biçimini istediği gibi değiştirme hakkı yoktur” dedi.

 

Frapan bir beyan

Okay, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün Diyarbakır’da yaptığı açıklamada Kürtlerin 1980 ihtilali ile soykırıma uğradığı yönündeki sözlerinin sorulması üzerine ise “Frapan bir beyan. Bu tür açıklamalar Türk-kürt kardeşliğini örseler, tahrik içeriyor. Birkaç gün önce de Cumhurbaşkanı'nca bir yabancı dergiye verilen mülakatta bu beyanın benzeri ifade edildi. Bu tür ifadeler kökene göre ayrımcılık varmış gibi algılanıyor. Tahrikten uzak açıklamalarda bulunulmalı” diye konuştu.

 

Devlet kepenk kapattırmamalı

Okay, dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Diyarbakır’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında kepenk kapatma eylemiyle ilgili söylediği sözlerle ne ifade etmek istediğinin sorulması üzerine ise “İstanbul’daki demokratik talebi en katı şekilde bastırıyorsunuz ama Diyarbakır’da da başka gücün yarattığı tehditle devlet yok görüntüsü veriyorsunuz. O tehdit ortadan kaldırılmalı. Kepenkler kapatılmış, o kepenkler kapattırılmamalı, terör örgütüne bir il teslim edilmemeli” dedi.

 

Şahin'den tepki

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, CHP  Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay'ın istifasını istemesiyle ilgili olarak, ''Ben istifa edince ne olacak? Benim istifamı isteyen arkadaşlar mı Adalet Bakanı olacak? Diyelim ki CHP Grup Başkanvekili Suha Okay Adalet Bakanıydı, onun döneminde Metris Cezaevinde böyle bir olay meydana geldi. Suha Beye sorun: Siz ne yapardınız? Ölen kişiyi geri getirebilir miydiniz? Özür diler miydiniz? Personelle ilgili ne gibi tedbirler alırdınız? Bunları kendileri açıklasınlar. Yapılması gereken ne vardı da ben yapmadım? Onu söylesinler. Ondan sonra bu istifa taleplerini değerlendireyim'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler