Adalet Kurultayı'nın ardından: Themis'i bırak Hermes'e bak!
Anadolu'nun her köşesinden “çocukların” emperyalizme karşı omuz omuza savaştığı, Kurtuluş Savaşı'nın “çoban ateşinin” yakıldığı topraklarda şimdi adaletsizliğe karşı bir savaş sürüyor.
Adalet Kurultayı'nın orta yerinde ülkenin bu açıdan durumunu anlatan parmaklıklar ardında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in tasarımı Themis heykeli duruyor. Bu kez adaleti tartarken “yansız” olmak için değil, dört bir yanını donatan adaletsizliklere katlanamadığı için bağlamış gözlerini. Nasıl olmasın?.. Bir yanında Cumartesi Anneleri, bir yanında iş cinayetine kurban giden Somalı madenciler, diğer tarafta gazetemizin yazar ve çalışanları...
Dört günlük kurultayın, bir grubun -şarap mı dersiniz, votka mı dersiniz?- yediğine içtiğine dair haberlerin çeyreği kadar bile medyada yer almadığı düşünülürse, belki de bir heykel daha olmalı alanda. Themis'in yalnızca gözleri değil, elleri kolları da bağlandıysa, bunca adaletsizliği anlatmak için Hermes'i de kurultaya getirmekte fayda var!
MEDYAYA RACON
Ne yazık ki onun da kolu kanadı kırık. Öyle olmasa, kurultayın “medya ve adalet” çalıştayı katılımcılarının vurguladığı gibi “havuz medyası” diye bir kavram girer miydi hayatımıza? Ya da sütre gerisindeki köşelerden merkez medyanın “raconu” kesilir miydi?
Çalıştayın her öbeğinde bir dokun bin ah işit. Gazetemizin tutuklu yazar ve çalışanlarının karikatürlerinin yer aldığı “Cumhuriyet için adalet, Türkiye için adalet” dövizi altında gerçekleştirilen “Tutuklu gazeteciler ve kapatılan yayın kuruluşları” çalıştayı, başlığıyla durumu özetliyor aslında. Konu başlığı çoğu şeyi anlatıyor anlatmasına da, konuşmacılardan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'in “takısı” kadar vurucu değil. Tutuklu gazetecileri simgeleyen, dikenli tel görünümünlü bileklik, konuşmaya bile gerek bırakmıyor. Tarafsızlığın tartışıldığı öbekte konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, “Adaletsizlik ve hukuksuzluk karşısında taraf olmayacak mıyız? Tabiki taraf olacağız. Önemli olan tarafsızlık değil nesnelliktir” dedi.
Sunumlardan anlaşıldığına göre, asıl “habercinin” gözleri bağlanmış. Öyle olmasa, bu denli hak ihlallerini gazete sayfalarında okuyor, ekranlarda izliyor olurduk. Bu kurultayın da yapılmasına gerek kalmazdı. Ama ne yazık ki, hal böyle olunca Hermes'in “akacak yeni mecra” araması, haberlerini dijital ortama kaydırması doğal. Onu da gazetemiz internet yönetmeni Oğuz Güven anlatıyor. Orasının da güllük gülistanlık olmadığını vurguluyor. İktidar kıskacının sanal alanı da kavradığını aktarıyor. Çok şey de anlatmasına gerek yok aslında, yalnızca 52 saniye sonra silinen bir başlık nedeniyle hapis yatmasını paylaşması yetiyor da artıyor bile.
ZİNDANDAN ÇIKMAK
“İçerideki” gazeteciler de katıldı çalıştaya. Kendi durumları gazeteciliğin “ahval ve şeraitini” özetleyen CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile Sözcü'den Mediha Ongun'un, gönderdikleri mesajlarla seslerini duyurmaya çalışması, medyanın nerede olduğunun altını kalın çizgilerle çizdi.
Adalet kurultayı sona ererken, medya çalıştayında ortaya çıkan gerçek şu:
“Themis'in adaleti doğru tartması için Hermes'in zindandan çıkması gerek.”
İlk etap 11 Eylül'de!
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!