Adalet ve Vicdan Nöbeti İstanbul’da: ‘Nuriye ve Semih gibi’

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlattığı “Vicdan ve Adalet Nöbeti”nin ikinci ayağı dün İstanbul’da devam etti. Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda tutulmaya başlayan nöbet için park, Diyarbakır’da olduğu gibi polis ablukasına alındı. HDP’li yöneticiler ve gazeteciler dışında parka giriş-çıkışa izin verilmedi. Parkta gerçekleştirilen HDP grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “İktidarın en korktuğu şeyin bir mücadele hattının gelişmesi. Nuriye ve Semih gibi her yeri mücadele alanı yapacağız” dedi.

Park abluka altında

Yoğurtçu Parkı’nda dün başlayan “Vicdan ve Adalet Nöbeti” öncesi Kadıköy’de polis hareketliliği yaşandı, parkın çevresine çok sayıda TOMA ve zırhlı araç yerleştirildi. HDP heyeti, parka doğru yürüyüşe geçtiği sırada, yürüyüşçülerin önü park girişindeki çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. HDP’li yöneticiler ve gazeteciler dışında parka giriş-çıkışa izin verilmedi. Parka alınmayan yurttaşlar, “Hak, hukuk, adalet”, “HDP halktır halk burada”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları attı, “Kadınların kazanımları yok edilemez”, “Emekçilerin hakkı gasp edilemez” dövizleri taşıdı.

‘Çığ gibi büyüteceğiz’

Burada açıklama yapan HDP Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder, parka HDP’li vekiller ile yöneticilerin gireceğini, yurttaşların nöbete katılımının ise program çerçevesinde olacağını söyledi. Önder, nöbetin hükümet medyası tarafından itibarsızlaştırılmak istendiğini belirterek şunları söyledi:

“Diyarbakır’a bu yılki Nevruz’da gelip sabahın köründe alanı çekip, ‘Nerede halk’ demişlerdi. Şimdi de Diyarbakır nöbetinin etrafını açık hava hapishanesine çevirip, ‘HDP’liler oturmaya davet etti kimse gelmedi’ diyorlar. Bugün de benzer bir anlayışla karşı karşıyayız. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni bir çığ gibi büyüteceğiz.”

Önder’in konuşmasından sonra vekiller, parti yöneticileri ve basın üç arama noktası ve barikatlardan geçirilerek parkın içine alındı. Nöbetin yapıldığı alana “Faşizmin panzehiri adalettir”, “Demokratik siyaset tasfiye edilemez”, “Toplumsal barıştan vazgeçilmez”, “Emekçilerin sosyal hakları gasp edilemez” pankartları asıldı.

Grup toplantısı öncesi konuşan HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu nöbetin haklı ve meşru bir eylem olduğunu vurgulayarak, “Bu barikatlar, çeperler bizi yıldıramaz. Vicdan nöbetini 7 gün burada sürdüreceğiz. Faşizmi, bu barikatları yan yana yeneceğiz. Bizler haklı olduğumuz için bu kadar engelleniyoruz ancak biliyoruz ki tüm bu baskılara rağmen bizler kazanacağız” diye konuştu.

‘Kilit vuruyorlar’

Parti temsilcileri ile nöbete başlayacak olan milletvekillerinin alanda yerini alması ile birlikte grup toplantısı başladı. Toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ile milletvekilleri Kerestecioğlu, Önder, Nadir Yıldırım, Mithat Sancar, Hişyar Özsoy, Ayşe Acar Başaran, Bedran Öztürk, Erdal Ataş, Leyla Birlik, Sibel Yiğitalp, Erol Dora, Dilek Öcalan, Garo Paylan, İbrahim Ayhan’ın yanı sıra, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Haziran Hareketi Yönetim Kurulu üyesi ve HTKP Başkanı Erkan Baş, ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Diyalog Grubu, Demokrasi İçin Birlik, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Güllü ve gazeteci Oya Baydar gibi isimler de katıldı.

Toplantıda konuşan Kemalbay, Meclis’te milletvekillerinin ağzına kilit vurulmak istendiğini vurgulayarak “Sokaklarda bir araya geldik ama görüyoruz ki sokaklara da kilit vuruluyor” dedi. Kemalbay, alanın 3 kat çemberlenmiş olduğunu belirterek özetle şunları söyledi:

“Parkın en kurak yerindeyiz, sadece kuru bir ağaç var bizleri güneşin altında tutuyorlar. Bizleri bu yaklaşım yıldıramaz, demokrasi güçleri mücadele tarihinde öyle çok bedeller ödemiştir ki güneşin altında durmak verilen bedellerin yanında hiç kalır. Mücadelesiz bir barışa kavuşmamız mümkün değil. Adalet ve Vicdan Nöbeti Diyarbakır’da öyle bir korku yarattı ki 7 gün 24 saat süren bir kuşatma ile karşı karşıya kaldık. İktidara seslenmek istiyorum; neden korkuyorsunuz? Neden halk ile bizlerin bir araya gelmesini istemiyorsunuz? Siz istediğiniz zaman halk ile buluşup mitingler düzenliyorsunuz ama HDP bunu yapmak istediğinde devletin bütün kolluk kuvvetleri karşımıza dikiliyor, bu ne korkudur? Halk ile buluşmamazı kimsenin engellemeye hakkı yok. Bizler mutlaka hukuken de demokratik siyaset yoluyla da bu suçların hesabını soracağız.”