Afganistan'ın en kötü dönemi

AB'nin eski Afganistan temsilcisi İspanyol diplomat Francesc Vendrell, Afganistan'ın 2001 yılından bu yana en kötü dönemini yaşadığını söyledi ve Taliban'ın öncülük ettiği direnişin sadece ülkenin doğusuna sıçramakla kalmadığı, başkent Kabil'e de yaklaştığı uyarısında bulundu.

Afganistan'daki 8 yıllık deneyimini, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü ile paylaşan Vendrell, ABD ile diğer yabancı güçlerin, Afganistan'daki direnişe karşılık verirken dikkat etmeleri ve herkesi ateşe atmaktan kaçınmaları gerektiğini söyledi.

ABD ile uluslararası kuvvetlerin Afganistan'daki saldırılarında sivil ölümlerin arttığına dikkati çeken Vendrell, bunun Afganistan'da büyük bir nefret uyandırdığını ve Afganistan hükümeti ile halkı arasında ayrılık yarattığını belirtti.

Durumun, çoğunlukla ülkenin güneyinde, Pakistan sınırı yakınlarında yaşayan Peştunlar arasında kararsızlığa yol açtığını ifade eden Vendrell, şu an için Peştunların çok az bir kısmının Taliban'a destek verdiğini, ancak büyük bölümünün, kazananın kim olacağını tahmin etmeye çalıştığını söyledi.

Vendrell, ülkenin gıda ve yakıt fiyatlarındaki artış ile güvenliğin yetersizliğine de dikkati çekerek, bunlarla birlikte çözüm bulmaktaki başarısızlığın, çok kötü günlerin habercisi olabileceği uyarısında bulundu.

İspanyol diplomat, Afgan yetkililerle yabancı kurumların, askeri alandaki başarının ardından harekete geçmeleri ve Batılılar ile Kabil hükümetinin güvenliği sağlayacağı ve daha iyi yaşam şartları sunacağı konusunda bölge halkını ikna etmeleri gerektiğini kaydetti.

ABD ile müttefiklerinin, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'ye fazla güvendiğini, isim beyan etmeden söyleyen Vendrell, "Mucize adamı bulduğumuzu sandık. Ancak mucize adam yok. Bu kişiye, güç sağlanmadan fazla sorumluluk yüklendi" diye konuştu.
Vendrell, Afganistan'ın terk edilmemesi, gelecek yıl yapılacak seçimleri garanti altına almak için askeri ve sivil çabaların artırılması gerektiğini de söyledi, ancak başarıdan çok uzak olunduğunu açık bir dille ifade etti.