Afrika'da Covid-19 kaynaklı ölüm oranlarının düşük olmasının beş nedeni
Çok sayıda Afrika ülkesi, kırılgan sağlık sistemlerine karşın, koronavirüsün yayılışıyla etkin mücadelelerinden dolayı övgü aldı.
Çok sayıda Afrika ülkesi, kırılgan sağlık sistemlerine karşın, koronavirüsün yayılışıyla etkin mücadelelerinden dolayı övgü aldı.
Johns Hopkins Üniversitesi'nin derlediği verilere göre bir milyardan fazla nüfusu olan kıtada, 1,5 milyon dolayında vaka tespit edildi.
Kıtada bildirilen vaka sayıları düşerken, bu sayılar Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarının çok altında.
Afrika'da 37 bin Covid-19 ölümü bildirilirken, Amerika'da 580 bin, Avrupa'da 230 bin ve Asya'da 205 bin kişi hayatını kaybetti.
Bazı kamu ve özel kuruluşları bir araya getiren Covid-19 ile Kanıta Dayalı Mücadele için Ortaklık'ın (PERC) geçtiğimiz günlerde yaptığı araştırmaya göre Afrika'daki vaka/ölüm oranı, Afrika halklarında daha düşük.
Afrika Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi 'nin (Africa CDC) Başkanı, Dr. John Nkengasong düşük test sayısının, kıtadaki mücadele çabalarını olumsuz etkilemesine karşın, çok sayıda Covid-19 ölümünün kayıtlara geçmediğine işaret eden herhangi bir unsur olmadığını vurguladı.
Peki Afrika'da ölüm sayılarının görece az olmasının nedenleri ne?
1: ÇABUK MÜDAHALE
Kıtadaki ilk vaka, 14 Şubat'ta Mısır'da tespit edildi. Salgınla birlikte, kıtadaki kırılgan sağlık sistemini hızla çökmesinden korkuluyordu.
Dolayısıyla, çoğu Afrika hükümeti en başından bu yana virüsün yayılma hızını azaltmak için kapsamlı ve sert önlemler aldı.
El sıkışmaktan kaçınmak, sık el yıkamak, sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi kamu sağlığı önlemleri çabucak devreye sokuldu.
Lesotho gibi bazı ülkeler, tek bir vaka bildirilmeden önce bile harekete geçti.
Ülke 18 Mart'ta olağanüstü hal ilan etti ve okulları kapattı. 10 gün sonra da, çok sayıda diğer Güney Afrika ülkesi gibi üç haftalık karantinaya gidildi.
Lesotho'da ilk teyitli vaka, karantinanın bitişinden birkaç gün sonra, Mayıs başında görüldü. 2 milyon nüfuslu ülkede, 1.700 vaka görülürken, 40 can kaybı kayıtlara geçti.
2: HALK DESTEĞİ
PERC tarafından Ağustos ayında, 18 ülkede yapılan ankete göre halkların güvenlik önlemlerine desteği yüksekti. Katılımcıların yüzde 85'i son bir haftada maske taktıklarını söyledi.
Kuruluşun raporunda "Afrika Birliği'ne üye ülkeler, sıkı kamu sağlığı ve sosyal önlemlerle Mart ve Mayıs arası virüsü kontrol altına almayı başardı" denildi.
Raporda ayrıca, "Haziran ve Temmuz aylarında kısıtlamalarda yapılan küçük esnekliklerin, kıta çapında vakaların arttığı dönemle örtüştüğü" vurgulandı.
Daha sonra, kıtanın yaklaşık yarısında teyitli vakalar ve ölümlerde kayda değer bir azalma oldu ve bunun büyük olasılıkla, güney yarımkürede kış mevsiminin sonuna gelinmesinden kaynaklandığı sanılıyor.
Kısıtlamaların uygulanması, büyük bir maliyet de yarattı. Milyonlarca kişi geçim kaynaklarını kaybetti. Dünyanın en sıkı karantinalarından birinin uygulandığı Güney Afrika'da yılın ilk yarısında 2,2 milyon kişi işlerinden oldu.
Giderek çok sayıda ülke, vaka sayılarının karantinaya başladıkları dönemden çok daha yüksek olmasına karşın, ekonomik faaliyetlere yeniden başlamaya zorlandı.
PERC raporuna göre, ekonomik faaliyetlerin başlamasına karşı verilen tepkiler farklı. 10 katılımcıdan altısı, bunun gerektiğine ve sosyal mesafe kurallarına uyulursa, Covid-19'a yakalanma riskinin düşük olduğuna inanıyor.
Ancak her 10 katılımcıdan yedisi de, normal yaşama dönmenin kendilerinde kaygı yarattığını söylüyor.
Raporda, "Veriler, Afrika Birliği ülkelerinde insanların Covid-19'un ciddi bir tehdit olarak gördüğüne işaret ediyor, ancak birçoğu için ekonomik ve sosyal yük, kişisel virüse yakalanma risk algısına ağır basıyor" sonucuna varılıyor.
3: GENÇ NÜFUS VE ÇOK AZ HUZUREVİ
Çoğu Afrika ülkesindeki genç nüfus da Covid-19'un yayılmasının kontrol altına alınmasında rol oynadı.
Küresel ölçekte, Covid-19'dan ölenlerin büyük çoğunluğu 80 yaşın üzerindeyken, BM verilerine göre Afrika 19 yaş ortalamasıyla dünyanın en genç nüfusuna ev sahipliği yapıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) "Salgın büyük ölçüde genç yaş gruplarında görüldü. Sahra altı Afrika ülkelerinde Covid-19'a yakalananların yüzde 91'i 60 yaş altında ve yüzde 80'ı asemptomatik" dedi.
WHO Afrika Direktörü Dr. Matshidiso Moti "Afrika'da nüfusun yüzde 3 kadarı 65 yaş üzerinde" dedi.
Avrupa, Kuzey Amerika ve daha varlıklı Asya ülkelerinde ise nüfus yaşlı.
Dr. Moeti "Batı ülkelerinde salgını körükleyen unsurlardan biri, yaşlıların bulaşmanın çok yoğun olduğu huzurevlerinde yaşamasıydı" diye de ekledi.
Yaşlıların daha çok kırsal kesimde yaşadığı Afrika ülkelerinde ise huzurevleri nadiren görülüyor.
Çok sayıda Afrika ülkesinde norm, kentlerdeki işlerinden emekli olan yaşlıların, kırsaldaki evlerine geri dönmesi.
Kırsal kesimlerde nüfus yoğunluğu düşük ve sosyal mesafenin korunması çok daha kolay.
Ayrıca, hem ülkelerin kendi içinde hem de arasındaki ulaştırma sisteminin gelişkin olmaması da işe yaradı. Bu da, Afrikalıların gelişmiş ülkelerde yaşayanlara kıyasla daha az seyahat etmesi ve böylece teması minimuma indirebilmesi anlamına geliyor.
4: İKLİM KOŞULLARI
ABD'deki Maryland Üniversitesi'nde uzmanların yaptığı bir araştırmada, sıcaklık, nem ve enlem ile Covid-19'un yayılması arasında bir ilişki olduğu saptandı.
Araştırmayı yapan ekibin başkanı Mohammad Sajadi "Dünya genelindeki 50 şehirde, salgının ilk aşamasında virüsün yayılımını inceledik. Virüs, düşük sıcaklıklarda ve ne oranlarında daha kolay yayılıyor. Bu diğer koşullarda yayılmadığı anlamına gelmiyor, ancak sıcaklık ve nem düştükçe daha kolay yayılıyor" dedi.
Tropik iklimlerden uzak Afrika ülkelerinde durumun daha kötü olduğu görülüyor.
Güney Yarımküre kış aylarına girerken, Güney Afrika'da virüsün yayılması hızlandı.
Ancak Afrika'daki vaka ve ölümlerin neredeyse yarısına ev sahipliği yapan hava sıcaklığı arttıkça, vaka sayısı da önemli ölçüde düştü.
5: İYİ TOPLUMSAL SAĞLIK SİSTEMLERİ
Covid-19 salgını, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, şu ana kadarki en büyük Ebola salgınıyla mücadele ederken yaşandı. Komşu ülkeler alarmdaydı ve yolculuk edenlere yapılan Ebola taraması, Covid-19'u da içine alacak şekilde genişletildi.
Dünyanın en büyük Ebola salgınıyla 2013-16 arası mücadele eden bazı Batı Afrika ülkeleri, Covid-19'u önlemek için alınan önlemlerde de ustalaşmıştı. Buna virüs kapanları tecrit etmek, ve temaslı kişileri takip edip, test yapılırken onları da karantinaya almak dahildi.
Dahası, kıtanın en büyük nüfusa sahip ülkesi Nijerya'da, çocukları çocuk felci hastalığına karşı aşılamak için köylere giden ekipler, hızla topluluklara yeni salgın hakkında eğitim verdi.
Çocuk felciyle mücadele programında çalışan Dr Rosemary Onyibe de Nisan ayında "Haberi duyar duymaz hemen 'görev çağırıyor' diye düşündüm. Topluma hizmet için uzmanlığım gerekiyordu. Derhal mevcut çocuk felci ekiplerini harekete geçirdik. Temasları takip ettiler ve daha sonra ziyaretlerde bulundular" diyordu.
Dolayısıyla, Afrika'daki hastane ve sağlık altyapısının, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla daha az gelişmiş olmasına karşı, kıtanın gücü şimdiye dek denenmiş ve gücünü göstermiş toplumsal sağlık sistemlerinde yatıyor.
Ancak bu, Afrika halklarının rahatlama lüksü olduğu anlamına da gelmiyor.
Dr. Moeti "Salgının bölgede daha yavaş bir hızla yayılması, salgının bir süre daha, arada çıkışlarla devam etmesini bekliyor olmamız anlamına geliyor" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi