AGİTPA 22. Genel Kurulu yapılıyor
AGİTPA Başkanı Wolfgang Grossruck, Gezi Parkı olaylarına değinerek, "İstanbul'da yaşananları dikkatli bir şekilde takip ettik. AGİT olarak, barışçıl bir şekilde toplanma ve kendini ifade etme hakkını destekliyoruz" dedi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) 22. Genel Kurulu, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı. Açılışta konuşan Wolfgang Grossruck, AGİT'in ulusal parlamentoları birbirine bağladığını belirterek, dostane ve yapıcı işbirlikleri tesis etmenin önemine dikkati çekti. Grossruck, organizasyon kapsamında gerçekleşecek oturumlarla ve doğrudan görüşmelerle de bu işbirliklerin geliştirileceğini söyledi.
AGİTPA üyeleri olarak güçlü bir şekilde faaliyet göstermeleri gerektiğini ifade eden Grossruck, uluslararası camiada parlamenterler olarak birlikte çalışmayı başarmaları gerektiğini kaydetti. Grossruck, buna temsilcilerin gerçekleştirilen çalışmaları ülkelerinde nasıl anlattıklarının da dahil olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizler parlamenterler olarak AGİT ve halkı bir araya getirmeliyiz. Güvenlik ve insan hakları mesajını onlara ileten merciyiz. Halkların taleplerinin dikkate alınması gerekir. Özellikle İstanbul'da geçtiğimiz haftalarda protestolar yaşandı. Oradaki halk, çok kararlı bir şekilde temel özgürlükleri savundu. Bu olaylar, Tunus'ta, Türkiye'de ve Manhattan ya da Madrid'te de olabilir. İfade özgürlüğü, temel haktır. Vatandaşların da sorumluluk çerçevesinde hareket etmesi gerekir. İstanbul'da yaşananları dikkatli bir şekilde takip ettik. AGİT olarak, barışçıl bir şekilde toplanma ve kendini ifade etme hakkını destekliyoruz. Kişilerin ayakta durarak, oturarak, konuşarak veya şarkı söyleyerek olsun temel toplanma haklarını ve serbestçe kendilerini ifade etmelerine saygı duyulmalı. Ancak, aynı zamanda hükümetin de asayişi sağlama vazifesi, vandallığı ve şiddeti tahrik edici uygulamaları orantılı şekilde müdahale etmesi de çok önemlidir."
'Orta Doğu'daki gelişmeler ele alınmayacak'
Türk parlamenterlere Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yaptığı yardım ve sağladığı imkanlar için teşekkür eden Grossruck, toplantılarda sadece Orta Doğu'daki gelişmelerin ele alınmayacağını söyledi.
AGİTPA Başkanı Grossruck, bu toplantının, kıtaların birleştiği bir yerde gerçekleştiğini anımsatarak, "O yüzden sadece AGİT bölgesinin başkentleriyle sınırlı kalmamalıyız. Avrasya bölgesindeki ortaklarımızla da işbirliğimizi geliştirmeyi önemsiyoruz. Akdeniz bölgesindeki dostlarımızla çalışmalarımızı genişletmeliyiz ve onların bize getirdiği katma değerin farkına varmalıyız. AGİT'in saha misyonları da düzenli işbirliğini geliştirir şekilde tesis edilmeli" diye konuştu.
Bu haftanın özellikle işbirliğinin nelere kadir olacağının anlaşılması açısından çok önemli olduğunu aktaran Grossruck, İstanbul ruhu altında yeni yeni köprülerin kurulmasının önemli olduğunu vurguladı. Grossrcuk, AGİT ve parlamentolar arasında tesis edilecek bağlar sonucunda başarılı çalışmaların gerçekleşeceğini anlatarak, asambleye verilen destekten dolayı teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan mesaj yolladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'nin ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen AGİTPA 22. Genel Kurulu'nun açılışına mesaj gönderdi. Erdoğan, mesajında, Avrupa'da her anlamda güvenlik ve işbirliğinin tesis edilmesi, barışın egemen kılınması ve suçlarla etkin şekilde mücadele edilmesi için örgütlü ve samimi destek vermeye devam edeceklerini belirterek, AGİT'in bölgedeki sorunların siyasi temelli çözüm noktasında en önemli mekanizmalardan birisi olduğuna dikkati çekti.
Türkiye olarak 1992'den beri AGİTPA zemininde barış mücadelesini kararlılıkla desteklediklerini vurgulayan Erdoğan, "Esasen AGİTPA, Avrupa'da ortaya çıkan sorunlarla mücadeleden ziyade, önleyici tedbirler konusunda siyasi gücünü ve öngörülerini daha aktif bir şekilde devreye almalıdır. Avrupa'nın geleceğini ilgilendiren tüm sorunlar konusunda AGİTPA, AGİT'i de yönlendiren bir işlev sergilemektedir" ifadelerini kullandı.
'Katkılarımızı sürdüreceğiz'
Başbakan Erdoğan, nefret suçları ve ayrımcılığa karşı parlamenterlerin daha etkin mücadele içinde olması gerektiğini belirterek, mesajında şunları kaydetti: "Avrupa'da yükselmeye başlayan ırkçı ve ayrımcı akımlara karşı, tarihte yaşadığımız acı tecrübeler tekrar yaşanmadan mutlaka etkili önlemler alınmalıdır. Avrupa'nın güvenliği bölge ülkeleriyle çok daha kucaklayıcı ve samimi işbirliği, özellikle ırkçı ve ayrımcı söylemlerin terk edilmesi sayesinde daha güçlü bir şekilde tesis edilebilecektir. Türkiye olarak bölgemizin güvenliği ve işbirliği için AGİT ve AGİTPA olarak katkılarımızı sürdüreceğiz. Avrupa'nın, tüm Avrupalılar'ın dostça ve güvenlik içinde yaşadığı bir coğrafya olabilmesi için samimi desteklerimiz devam edecek."
TBMM Başkanı Cemil Çiçek
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, toplantıya ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını belirtti. Kuzey Denizi'nden Balkanlar'a, Orta Asya'ya uzanan AGİT coğrafyasının, tarih boyunca büyük savaşlar ve barışlar görmüş, yüzyıllarca büyük medeniyetlerinin merkezi olmuş bir bölge olduğunu ifade eden Çiçek, Soğuk Savaş döneminde uzunca süre "duvarlar, sınırlar ve önyargılar" nedeniyle içine kapanan bölgenin, son 20 yıldır canlandığını dile getirdi.
TBMM Başkanı Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde AGİT coğrafyası, siyasi ve ekonomik alanlarda büyük fırsatlar ve işbirliği imkanları sunmaktadır. Bu itibarla geçmişteki çatışmalardan ve bölünmelerden gerekli dersleri çıkarmamız, işbirliğini ve dayanışmamızı geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Küresel ve bölgesel düzeyde zaman zaman yaşanan mali krizler, siyasi çalkantılar bizi yıldırmamalı, krizden de barış, demokrasi, istikrar ve güvenlik yönünden fırsatlar çıkarmayı başarmalıyız. Neticede bütün bu bölge ortak coğrafyamızdır. Güvenliği, huzuru ve refahının sağlanması da ortak görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Kuşkusuz AGİT ve AGİTPA gibi önemli bölgesel örgütler, bu manada büyük fayda sunmaktadır."
İrlanda'nın başkenti Dublin'de 6-7 Aralık 2012'de yapılan AGİT 19. Bakanlar Konseyi'nde alınan kararları hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu: "Bu yılki Genel Kurulumuzun ana konu başlığının 'Helsinki+40' olarak belirlenmesi son derece zamanlı olmuştur. Anımsayacağınız üzere, Dublin'de 6-7 Aralık 2012'de gerçekleştirilen AGİT Bakanlar Konseyi toplantısında kabul edilen 'Helsinki+40 Sürecine İlişkin Karar' ile katılımcı devletler, Helsinki Nihai Senedi ve Paris Şartı da dahil olmak üzere, tüm AGİT yükümlülüklerini tam ve iyi niyetle uygulama hedefine bağlılık teyidinde bulunmuşlardır. Anılan kararda, AGİT Astana Zirvesi'nde belirlenen güvenlik topluluğunun inşa edilmesi hedefi ve bu hedefin gerçekleştirilmesi yönünde verilen işbirliği taahhüdü hatırlatılmakta, Nihai Sened'in kabul edilmesinin 40'ıncı yıl dönümüne rastlayan 2015'in, kapsamlı, işbirliğine dayalı, eşit ve bölünmez güvenlik anlayışına bağlılığın yenilenmesi açısından önemli bir fırsat teşkil ettiği vurgulanmaktadır. Ülkelerimizin devlet ve hükümet başkanları tarafından Astana Zirvesi'nde ortaya konulan, güvenlik topluluğu inşa edilmesine yönelik vizyon, ancak katılımcı devletlerin AGİT bünyesindeki çabaları sayesinde gerçekleştirilebilecektir. Helsinki+40 süreci ise değişen güvenlik ortamının beraberinde getirdiği yeni risk ve sınamalar da göz önünde tutularak, örgütün söz konusu vizyona sağlayabileceği katma değerin tespit edilmesine önemli katkıda bulunacaktır. Şüphesiz, üç ayrı boyutun yanı sıra boyutlar arası hususları da içeren kapsamlı güvenlik anlayışıyla AGİT'e bu çerçevede çok önemli bir rol düşmektedir."
'Kolay olmayacak'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Helsinki+40 sürecinin ilerletilmesi ve başarıyla sonuçlandırılabilmesi açısından, örgütün gündelik faaliyetleri kapsamında katılımcı devletler arasında süregelen güven eksikliğinin aşılabilmesinin elzem olduğunu kaydederek, bunun ise kolay olmayacağı söyledi.
Katılımcı devletlerin bu yöndeki çalışmalarına pozitif bir gündem temelinde başlamalarının, ihtiyaç duyulan karşılıklı güvenin yeniden tesisi açısından faydalı olacağını düşündüklerini aktaran Çiçek, şöyle devam etti: "Tabiatıyla sürecin rotasının doğru tespit edilebilmesi ve sürdürülebilmesi bakımından mevcut Ukrayna Dönem Başkanlığı ile müteakip İsviçre ve Sırbistan dönem başkanlıklarına önemli görev düşmektedir. Üç dönem başkanlığının şimdiden birlikte çalışıyor ve ortak planlamaya girişiyor olması bu açıdan memnuniyet vericidir. Süreç boyunca katılımcı devletler arasındaki işbirliği ve angajman kültürünün geliştirilmesi mümkün olabilirse, bu başlı başına bir başarıyı teşkil edecektir. Öte yandan, Helsinki+40 Süreci'nin sonucunda, 2015'te, dönüm noktası niteliğinde bir vizyon belgesinin tercihen katılımcı devletlerin devlet ve hükümet başkanlarınca kabul edilmesiyle gerçekten değerli bir sonuç elde edilebilecektir. Bu suretle AGİT'in önümüzdeki yıllardaki faaliyetlerine yol gösterici bir adım atılmış olacaktır. Bununla birlikte vizyon belgesinin üretilmesinin sürecin son aşamalarına bırakılmamasının, aksine eşgüdüm içerisinde hareket etmekte olan Dönem Başkanlığı troykasının sağladığı yapıcı ortamdan da istifade edilerek, bu alanda ufak ama somut adımlarla şimdiden ilerleme kaydedilmeye başlanmasının en verimli yöntem olacağı görüşündeyiz."
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...