AIDS'de erken tanı hayat kurtarıyor
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı İnfeksiyon Hastalıkları Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, HIV kapan kişinin enfeksiyonu yeni kaptığı dönemde tanı konulmasının önemine işaret ederek, ''Virüs vücuda girer girmez saptanırsa, buna göre tedavi uygulanır ve hasta uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşam sürebilir'' dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı İnfeksiyon Hastalıkları Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, dünyada 33.4 milyon kişinin AIDS ile yaşadığını, bunların 31.3 milyonunu erişkinlerin, 2.1 milyonunu ise 15 yaş altı çocukların oluşturduğunu kaydetti. Ünal, AIDS hastalarının 15.7 milyonunun kadın olduğunu belirtti.
Geçen yıl dünya genelinde 2.7 milyon yeni AIDS vakası ortaya çıktığını hatırlatarak, bunların 2.3 milyonunu erişkinlerin, geri kalanını da 15 yaş altı çocukların oluşturduğuna dikkati çeken Ünal, aynı yıl dünya genelinde bu hastalıktan 1.7 milyonu erişkin olmak üzere toplam 2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Dünya genelinde 1996-1997 yıllarında zirve yapan AIDS hastalığının 2001'den sonra inişe geçtiğini bildiren Ünal, son 1 yıl içinde de yüzde 17'lik azalma görüldüğünü söyledi.
Son yıllarda dünyadaki sağlık otoritelerinin ilgisinin yoğunlaşması sonucu alınan önlemler sayesinde, vaka sayısında en fazla azalmanın, geçmişte hastalığın en fazla görüldüğü Sahra Altı Afrika'da meydana geldiğini anlatan Ünal, ''Ancak AIDS ülkemizin de içinde bulunduğu Doğu Avrupa ve Batı Asya'da artmaya devam ediyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna'da büyük artış var'' dedi.
Bu artışın korunmasız cinsel ilişki ve damar içi uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasından kaynaklandığını belirten Ünal, ''Türkiye'ye bu ülkelerden seks ticareti için gelenler, ülkemizde AIDS'deki artışın başlıca nedenlerinden birisi. AIDS Türkiye'de hızlı değil ama yavaş yavaş ve sinsice artıyor'' ifadesini kullandı.
Türkiye'de geçen yıl görülen yeni vaka sayısının 450, bu yıl ise ilk 6 ayda 301 olduğuna dikkati çeken Ünal, ikinci 6 aylık dönemde benzer bir rakamın ortaya çıkması durumunda toplam sayının 600'ü geçeceğini vurguladı.
Erken tanı hayat kurtarıyor
AIDS'in tanısının erken dönemde konulmasının önemine işaret eden Ünal, şunları söyledi:
''Kişinin enfeksiyonunu yeni kaptığı, akut dönemde tanı konulması, tedavinin çok daha başarılı olmasını sağlar. Çünkü HIV virüsü vücuda girdikten sonra yıllarca belirti vermeyip sessiz kalabilir. Ancak bu dönemde vücudun bağışıklık sistemi yavaş yavaş çöker ve virüs tespit edildiğinde artık tedavi şansı azalır. Virüs vücuda girer girmez saptanırsa buna göre tedavi uygulanır ve hasta uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşam sürebilir. Hatta virüsün akut dönemde tespit edildiği hastalardan tamamen iyileşenler bile görüldü. Bu nedenle HIV virüsünü kapma açısından riskli davranışlara giren kişiler hemen test yaptırmalıdır. Dünyada da AIDS'in akut dönemde tanısına yönelik büyük gayretler var.''
Ünal, Dünya Sağlık Örgütü'nün bu yılki Dünya AIDS Gününde dikkat çektiği noktalardan birisinin de bu olduğunu kaydetti.
Türkiye'de AIDS'li hastaların ilaca erişimi konusunda temel bir sorun bulunmadığını kaydeden Ünal, ''Geri ödemede bir sıkıntı yok ancak Yeşil Kartlı'ların ilaca erişimleriyle ilgili zaman zaman sıkıntılar yaşanabiliyor'' dedi.
Toplumsal baskı nedeniyle özellikle kamu çalışanı hastaların ilaçlarını bağlı bulundukları kurumdan almayı tercih etmediklerini anlatan Ünal, bu sorunun ülke genelini kapsayan hasta takip programıyla aşılabileceğini bildirdi.
Türkiye'de AIDS hastalarının takip edildiği 8-10 merkez bulunduğunu belirten Ünal, bu merkezlerin hasta takip programının ortak olması halinde ilaçların hastaların adının açıklanmasına gerek olmadan tek elden verilebileceğini, böylece hastaların toplumda damgalanma korkusu taşımadan tedavilerini aksatmadan sürdürebileceklerini belirtti.
''AIDS artık kronik bir hastalık''
Merck Sharp Dohme (MSD) İlaçları Türkiye Sağlık Politikaları Müdürü Dr. Murat Aşık da, AIDS hastalığının tedavisinde 1995'den bu yana çok önemli gelişmeler olduğunu, artık bu hastalığın tedavi edilebilir, kronik hastalıklar kategorisinde ele alındığını bildirdi.
Bu gelişmede yenilikçi ilaçların öneminin büyük olduğunu ifade eden Aşık, 23'ü aşı olmak üzere toplam 97 yenilikçi ilacın geliştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
HIV/AIDS tedavisinin Avrupa ve ABD'de bir takım hızlı-sistemlerle ruhsat, geri ödeme ve fiyat alanlarında öncelik sağlanan bir alan olarak görüldüğünü anlatan Aşık, ''Türkiye'de iyi niyetli çabalar olmakla birlikte maalesef bu tarz bir önceliklendirme yapılmıyor'' diye konuştu.
Türkiye'de yenilikçi ilaçların hastaların kullanımına Avrupa ve Amerika'ya göre ortalama 3 yıl gecikmeli olarak sunulabildiğini belirten Aşık, şunları kaydetti:
''Ruhsatlandırma, fiyat ve geri ödeme sistemlerinde yapılan iyileştirmelerin artarak devam etmesi ve vatandaşlarımızın diğer alanlarda olduğu gibi HIV/AIDS alanında da yenilikçi ilaçlara bir an önce ulaşmasının sağlanması gerekiyor. Bu konudaki iyimserliğimizi koruyor ve ilgili tüm paydaşlarla bu konudaki görüşmelerimizi sürdürüyoruz.''
En Çok Okunan Haberler
- 15 yıllık birikimini yarım saatte kaybetti
- İmamoğlu'ndan Melih Gökçek'e 'Dilek İmamoğlu' yanıtı
- Askeri helikopter düştü: 6 asker şehit!
- Kılıçdaroğlu çifti trafik kazası geçirdi
- 'Yüzde 90 oy alsanız ne olur?'
- İşte AKP'nin asgari ücret ve emekli maaşı beklentisi
- Putin-Esad bir araya gelecek mi?
- İnci İnci intihalde birinci
- 'Devlet Memurları Kanunu' değişiyor
- Suriye'nin yeni 'başbakanı' belli oldu