'AİHM dikkate alınsın'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, uzun tutukluluk süreleri konusunda AİHM kararlarını anımsatarak mahkemelere, 'Yalnızca TCK'yi değil uluslararası sözleşmeleri de göz önüne alın' çağrısı yaptı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu milletvekillerine ilişkin olarak Türkiye’deki tutukluluk ve yargılama sürelerinin uzunluğuna dikkati çekti ve mahkemelerin AİHM içtihatlarını dikkate almasını istedi. Meclis’in 1 Ekim’deki açılış resepsiyonunun iptal edilmesi talimatını da veren Çiçek, iptale gerekçe olarak son dönemde artan terör olaylarını gösterdi.
Çiçek dün makamında Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Meclis’in her yıl 1 Ekim’de gerçekleştirilen açılış resepsiyonunun, bu yıl yapılmaması için talimat verdiğini açıkladı. Çiçek, bu kararına gerekçe olarak, “ülkenin içinde bulunduğu durumu, son dönemde artan terör olaylarını” gösterdi.
12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen ancak yemin etmeyen BDP’li milletvekillerine çağrısını da yineleyen Çiçek, “Türkiye’de 25. seçimi yaptık. Adaylar seçimlere neden girerler? Parlamentoya seçilmek ve ülkeyi buradan yönetmek için. 12 Haziran seçimlerini de bu parlamento için yaptık. Herkesi görevini yapmaya davet ediyorum” dedi. Sözlerini, “Yeni bir anayasa yapılacaksa, ki halkın beklentisi de bu yönde, Meclis’in en önemli görevi budur. Tüm partilerin bu anayasanın yapılması konusunda katkıları önemlidir. TBMM’de temsil edilen partilerin bu süreçte, Meclis dışındaki partilerden ya da sivil toplum kuruluşlarına göre daha fazla sorumluluğu vardır” şeklinde sürdüren Çiçek, “Yemin etmek ve parlamento çalışmalarına katılmak hem görev, hem de sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi konusunda hep davette bulundum. Mevcut mevzuat ve anayasa doktrini açısından ön şart göreve başlamak için yemin etmektir” dedi.
Çiçek, yemin etmeyen milletvekillerinin komisyon çalışmalarına katılıp katılamayacağı konusunda ise şu değerlendirmede bulundu: “Komisyon çalışmaları da bir yasama faaliyetidir. Yasama faaliyetleri, ‘falanca gelirse yapılır’ gibi bir şarta bağlı değil”
Aralarında gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın da bulunduğu tutuklu milletvekillerine ilişkin soruya ise “genel hatları” ile yanıt vermeyi tercih eden Çiçek, Türkiye’deki tutukluluk sürelerinin uzun olduğuna işaret ederek Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri anımsattı. Sözlerini, “Tutukluluk bir tedbirdir, mahkûmiyet değildir” şeklinde sürdüren Çiçek, mahkemelere, “Sadece Türk Ceza hukukunu değil, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri de göz önüne alın. Anayasanın 90. maddesi hak ve özgürlüklerle ilgili anlaşmaları iç hukukun parçası yapmıştır. Üstelik, kanunlarla bu sözleşmeler arasında aykırılık olunca, sözleşmeler öncelik taşır. Her hukukçu normlar hiyerarşisini bilir. Hangi normların öncelikli olduğunu bilir. Tüm kamuoyunun olduğu gibi, bizim de beklentimiz, bu davaların bir an önce sonuçlandırılmasıdır” dedi.
Çiçek, kuvvetler ayrılığı ilkesini de anımsatarak, “Geçmişte, yargının yasama ve yürütmeye müdahalesine tepki koyan bir insan olarak, ‘dün dündür, bugün bugündür’ demem. Dolayısıyla yargıya müdahale edemem. Her erk, kendi görev alanı içinde faaliyet göstermeli” görüşünü dile getirdi
Hatalar düzeltilecek
Çiçek, mevcut yasalarındaki gerek içerik, gerekse Türkçe yanlışlarının düzeltilmesi için bir toplantı düzenlemeyi planladığını da açıkladı. Toplantının, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da katılımıyla bugün yapılması bekleniyor. Mevcut anayasanın Türkçe açısından çok sıkıntılı olduğunu vurgulayan Çiçek, “Bir cümlede eğer iki ‘ve’ kullanılırsa, o metin Türkçe açısından kötü bir metindir. Benim edebiyat öğretmenim, eğer bu anayasayı değerlendirseydi, ancak 10 üzerinden 2 verirdi. Gelişmiş demokrasilerde hukuk metinleri o ülkenin dilini en güzel kullanan metinlerdir. Mevcut anayasada da kanunlarda da bu açıdan sıkıntılar var. Yeni anayasa mümkün olduğunda duru bir metin olmalı” dedi.
Karara destek
Hükümetin İsrail’e yönelik yaptırım kararına da destek veren Çiçek, şunları söyledi:
“Birincisi, Türkiye, dostluğunun getirisi katkısı yüksek olan ülkelerin başında gelir; ikincisi, Türkiye İsrail’i ilk tanıyan ülkedir; üçüncüsü, İsrail de Türkiye de demokrasi ile idare edilen iki ülke. Tüm bunlar yan yana getirildiğinde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin İsrail açısından önemli olması gerekir. Mavi Marmara konusu uluslararası hukuk açısından ihlaldir. İsrail’in özür dilemesi gerekir, ölen insanlarımız için tazminat ödemesi gerekir…”
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu