AKP anayasada laikliği istemiyor

CHP olarak Anayasa Komisyonu'nda laikliğin tüm unsurlarıyla anayasada yer alması için çaba gösterdiklerini belirten Atilla Kart, "AKP en büyük direnişi burada gösteriyor. AKP aslında bu direnişiyle Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları arasındaki ayrımcı karakteristiğini ortaya koyuyor" dedi.

Yayınlanma: 19.02.2013 - 09:06
Abone Ol google-news

CHP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ikide bir komisyona süre biçmesi ve “BDP ile işbirliği” söylemini “psikolojik harekât” olarak nitelendirdi. CHP olarak laikliğin tüm unsurlarıyla yeni anayasada yer almasını istediklerini belirten Kart, “AKP en büyük direnişi burada gösteriyor, aslında bu direnişiyle, yurttaşlar arasındaki ayrımcı karakteristiğini de ortaya koyuyor” dedi.

CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Kart, AKP’nin “başkanlık sistemi” ve yargının “tek çatı altında toplanması” önerileri nedeniyle çalışmaları “ağır aksak” giden yeni anayasa yazımı konusunda değerlendirmelerde bulundu:

Anayasa mayıs-haziranda şekillenir: Yansıtılanın aksine biz orada Mayıs 2012’den bu yana taslak yazım çalışmasını yapıyoruz. Anayasa uzmanları da ifade ediyor, anayasa yapım süresi en az 16-17 aydır. O nedenle komisyona müdahale edilmediği sürece taslak yazım çalışmalarının mayıs veya haziranda büyük ölçüde şekilleneceği kanısındayım.

Süreci tıkayan başkancı model: Özellikle yasama ve yürütme ile ilgili olarak AKP’nin getirdiği başkancı model, süreci tıkayan handikap olarak karşımızda duruyor. Taslağın klasik başkanlık sistemiyle uzaktan yakından ilgisi yok. Burada o yasamanın kontrolünün başkana aktarılmasının yanında adalet bakanı da başkanın kılıcı haline getirilecek, yargı mekanizması bütünüyle başkanın mahkemelerine, yargıç ve savcılar da başkanın adamlarına dönüşmüş olacaktır. Böyle bir taslağı müzakere etmemiz söz konusu değildi.

İç boşaltmada uzlaşıyorlar: AKP sanki, “AKP-BDP işbirliği tamam” algısı yaratıyor. Bana göre bu anlamda da işbirliği söz konusu değil. BDP’yi kilitleyen en önemli dinamiklerin başında AKP’nin yerel yönetimler taslağı geliyor. AKP’nin yerel yönetim taslağı 82 Anayasası’nın aynısı. Bu noktada müzakere ediyorlarsa etsinler, BDP’nin bölgesel meclis taleplerine AKP yaklaşıyor mu yaklaşmıyor mu, bir görelim. AKP ile BDP’nin şu anda daha ziyade laikliğin içinin boşaltılması, kamuda türban ve vatandaşlığın belli bir şekilde ifadesi konusunda mutabakat sağlayacakları kanısındayım.

Nefret söylemiyle ayrıştırdı: Biz Türkiye’nin AKP’nin politikaları sonucunda maalesef ayrıştığını görüyoruz. Nefret söyleminin tırmandığını, toplumsal barışımızın tehdit altında olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin barış diline ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Biz CHP olarak başta üniter yapı, laiklik ve kadın hakları olmak üzere Cumhuriyetin kazanımlarına mutlak şekilde sahip çıktığımızı, bunu demokrasi ile güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz.

AKP’nin direnişi laikliğe: Laikliğin tüm unsurlarıyla anayasada yer alması, Diyanet yapılanmasının da inanç gruplarına hitap etmesi gerektiğini, bunun toplumsal barışımız bakımından son derece önemli olduğunu ifade ediyoruz. AKP en büyük direnişi burada gösteriyor. AKP aslında bu direnişiyle Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları arasındaki ayrımcı karakteristiğini ortaya koyuyor. Bir taraftan 130 bin kişilikli kadrosuyla ve 8 bakanlığa eşit bütçesiyle Diyanet kadrosunun yarattığı kamu gücünü kendi tekelinde tutmak istiyor. Diyanet yapılanmasında ve faaliyetlerinde etkisiz hale gelen laiklik ilkesini tümüyle bertaraf etmek istiyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler