'AKP Anayasası'yla karşı karşıyayız'
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Anayasa değişiklik referandumuna ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin anayasal sınırlarını belirleyen bir halkoylamasının nasıl yapılmaması gerektiğine örnek olan bir referandum süreci yaşandığını savundu.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi adına yapılan yazılı açıklamada, 12 Eylül'cülerin 28 yıldır Türkiye'ye deli gömleği giydirdikleri belirtildi. Açıklamada Çelebi, "Deli gömleğinden sonra, bugün siyasi iktidarın toplumsal uzlaşıyı yok sayarak kendi ihtiyaçları doğrultusunda belirlediği 82 Anayasa'sındaki kısmi değişiklikler, yapılan referandum sonucunda yüzde 72 katılımla, yüzde 42 hayır ve yüzde 58 evet oyuyla kabul edildi. Sonucuna bütün Türkiye olarak katlanacağımız referandumun içeriğine ve sürecine yönelik eleştirilerimizle birlikte, halkın tercihine saygı duyuyoruz" diye konuştu.
'12 Eylül Anayasası'nı meşrulaştıran, AKP Anayasası'yla karşı karşıyayız'
Türkiye'nin anayasal sınırlarını belirleyen bir halkoylamasının nasıl yapılmaması gerektiğine örnek olan bir referandum süreci yaşandığını savunan Çelebi, "Referandum sonucunda ortaya çıkan bu tabloya bakıldığında halk çoğunluğunun seçmen olarak onaylamadığı, 12 Eylül Anayasa'sını meşrulaştıran AKP Anayasası'yla karşı karşıya kaldığımızı söyleyebiliriz" dedi. Yapılan değişikliklerle, 24 Ocak Kararları'ndan bugüne kadar uygulanan ekonomik politikaların köklü bir biçimde hayata geçirilmesinin yolunun tamamen açıldığını savunan Çelebi, "Diğer taraftan, yargı yerindelik denetimi yapamaz, anlayışının anayasal bir hüküm haline gelmesi ile özelleştirmelerin ve güvencesiz çalışmanın önündeki engeller kaldırılmış; kamu çalışanlarının grev hakkı ise yasaklanmıştır" diye belirtti.
Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargıda iktidarın kontrolü artırılarak AKP'nin kendi siyasi anlayışı doğrultusunda iktidar kurma özleminde yeni bir adım daha atılmış; vesayet kaldırılmamıştır. Aksine, AKP'nin gerçek niyetini su yüzüne çıkartan Başkanlık Sistemi'ne geçişin kapıları aralanmaya çalışılmaktadır. Fakat şunu belirtmeliyiz ki; 52 milyon seçmenden 22 milyon seçmenin evet oyuyla yapılan Anayasa değişikliği, Başkanlık sisteminin önünün açıldığı şeklinde yorumlanamayacağı gibi, yüzde 58 oranı AKP iktidarının devamının onayı anlamına da gelemez."
'Seçmen kitlesi eşitlikçi bir anayasa istiyor'
Referandum sonuçlarının, seçmen kitlesinin çoğunluğunun 12 Eylül Anayasası'nın meşrulaştırılmasına karşı çıktığını gösterdiğini savunan Çelebi, "Halk özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik ve sosyal yeni bir anayasa talep etmiştir. Bu anlamda önümüzdeki süreçte, toplumsal kaygılar giderilerek, toplumun bütün farklılıklarıyla eşit, özgür ve barış içinde birarada yaşamasını sağlayacak eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve sosyal yeni bir anayasanın toplumun geniş kesimlerinin örgütleri aracılığıyla onayı alınarak yapılması kaçınılmazdır" diye konuştu.
Çelebi, AKP'nin referandum sürecinde politikasının merkezine oturttuğu 12 Eylül'cülerle hesaplaşma sözlerinin doğruluğunu artık teyit etmesi gerektiğini ifade etti. Çelebi, "12 Eylül'cüleri yargılayarak, 12 Eylül'ün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını sağlaması gerekmektedir. Öncelikle iktidarın 12 Eylül darbecileri tarafından el konularak bir dönem Anayasa Mahkemesi'ne tahsis edilen DİSK/Genel-İş Sendikamıza ait bina gerçek sahibi olan işçilere teslim edilmelidir" dedi.
'Anayasa milliyetçi-muhafazakar oylarla kabul edildi'
Çelebi, "Ağırlıkla olarak milliyetçi/muhafazakar oylarla kabul edilen bu Anayasa değişikliğinden sonra AKP hükümetinin artık söyleyebilecek bir sözü kalmadığını söylemek yanlış olmayacaktır" diyerek şöyle konuştu: "Zira AKP iktidarı, demokratik hak ve özgürlüklere ilişkin halkın yükselen taleplerini Anayasa'nın uygun olmadığı iddiasıyla bastırmaya çalışmış ve referandum sürecinde de, yaptıkları Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesiyle bu hak ve özgürlüklerin sağlanacağı sözünü vermiştir. O halde artık AKP, kendisinin iddia ettiği gibi elini kolunu bağlayan Anayasa değişikliği de sağlandığına göre, 2821-2822 sayılı 12 Eylül ürünü Sendikalar Kanunu ile grev ve toplu iş sözleşmesi kanunlarıyla ilgili düzenlemeler başta olmak üzere halkın ve emekçilerin gerçek ihtiyacı olan hak ve özgürlük taleplerini karşılamalıdır."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza