'AKP hükümeti ölümlere göz yumuyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de toplumsal barış ve uzlaşı ortamının her geçen gün biraz daha zedelenirken, AKP iktidarının bu ortam karşısında sessiz kalarak, yaşananları adeta onayladığını ifade etti.

Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde yaşanan sosyal ve siyasal gerginliklerin, gerilimlerin, hükümetin bu sessizliği yüzünden de giderek daha fazla tehlikeli bir hal almaya başladığını belirten Tanrıkulu, Temmuz ayında İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı Ayazağa Mahallesi'nde bir grup Kürt işçiyle mahalle gençleri arasında yaşanan tartışmanın, kısa süre içinde etnik bir gerilim ortamına neden olduğunu, benzer bir biçimde, Muğla'nın Dalyan Beldesi'nde bir Kürt işletmeciye ait restorana yönelik saldırının da Türkiye'deki etnik ayrışmanın vardığı boyutu ortaya koyduğunu kaydetti.

Ne yazık ki benzer bir kutuplaşmanın farklı inanç grupları arasında da cereyan ettiğini belirten Tanrıkulu, Malatya'nın Sürgü Beldesinde yaşanan ve etkisi hala devam eden gerginliğin, farklı inanç gruplarına yönelik tahammülsüzlüğün vardığı boyutları bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti.

Adli bir soruşturmaya dahi konu olmayacak kadar kişisel veya ticari gerginliklerin, bir anda başka bir boyuta taşınabildiğini ve yurttaşların çalışma haklarından, başka yerlerde ticaret ve yerleşim haklarından yoksun bırakıldıklarını belirten Tanrıkulu şöyle devam etti: "Hükümet ise bu olaylar konusunda açıklama yapmazken, güvenlik güçleri de gözden kaçmayacak bir ihmalkârlıkla olaylara adeta göz yumuyor. Böyle bir ortamda, seçilmiş bir belediye başkanı İçişleri Bakanı'nın talimat ve talebi ve Danıştay'ın kararıyla Siirt Belediye Başkanlığı görevinden azlediliyor. Birbirinden ayrı yer ve zamanlarda meydana gelen bu olayların yarattığı ortam, AKP iktidarının sosyal ve siyasal gerilimi çözme konusundaki niyetsizliğiyle birleşince daha da tehlikeli bir boyut kazanıyor. Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde günlerdir devam eden çatışmalar konusunda bile kamuoyunu bilgilendirme gereği duymayan AKP hükümeti, ölümlere de göz yummuş oluyor. Ölümlerin, toplumsal gerilimlerin her geçen gün biraz daha arttığı bir ortamda, Kürt sorununun çözümünü dışarıda değil, TBMM gibi meşru zeminlerde, toplumsal mutabakatı sağlayarak çözme konusundaki arayışlarımızın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor."