"AKP modeli yerel yönetimleri kapatır"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,''AKP modeline göre yerel yönetimleri güçlendirmek, yerel yönetimleri kapatmakla eş anlamlı. Kapatırsanız, olmayan bir şeyi zaten güçlendirmenize de gerek kalmayacaktır'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.10.2012 - 10:58

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde, tasarıya ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı Belediye Başkanları ve Milletvekilleri Toplantısı'ndaki konuşmasında, demokrasinin birinci koşulunun halkın iradesine saygı göstermek olduğunu söyledi.

Halkın kendi temsilcilerini özgürce seçmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bütün çağdaş ülkelerin demokrasilerini geliştirmek için çaba gösterdiğini anlattı.
Demokrasinin özgürlükle, halkın katılımıyla bir anlam ifade ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, belediyelerin bu nedenle büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Yerel yönetimlerin, demokrasinin beşiği olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Siz yerel yönetimlerin önemli bir ayağını, belde belediyelerinin büyük bir kısmını kapatıyorsunuz. Neden? Hangi gerekçeyle? Birinin çıkıp anlatması lazım. Tam tersine belediye kültürünü geliştirmemiz, yerel yönetimleri güçlendirmemiz lazım. Önündeki engelleri kaldırmamız, gelirlerini artırmamız lazım'' dedi.

Bütün siyasi partilerin programlarında ve seçim bildirgelerinde ''yerel yönetimler güçlendirilmelidir'' maddesinin bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, aksini söyleyen hiçbir siyasi partinin olmadığını söyledi.

 

"Yerel yönetimler nasıl güçlendirilecek?"

Kılıçdaroğlu, ''O zaman şu soruyu sormamız lazım, Yerel yönetimler nasıl güçlendirilecek? AKP modeline göre yerel yönetimleri güçlendirmek, yerel yönetimleri kapatmakla eş anlamlı. Kapatırsanız olmayan bir şeyi zaten güçlendirmenize de gerek kalmayacaktır. Hatırlarsınız, bir Milli Eğitim Bakanı 'Şu okullar olmasa milli eğitimi ne iyi idare ederim' demişti. Herhalde bunlar da 'şu belediyeler olmasa bu ülkeyi ne iyi idare ederim' diyecekler'' değerlendirmesinde bulundu.

Bütün siyasi parti programlarında 'merkezin yetkilerinin azaltılıp, yerelin yetkilerinin güçlendirilmesinden' bahsedildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bunun iktidar partisinin programında da yer aldığını söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, kanun hükmünde kararnameyle kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu bakanlığın şu anda ''Türkiye Belediyesi'' gibi çalıştığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''İstediği yere, istediği kişiye imar verebiliyor. İstediği imar değişikliğini yapıyor, belediye başkanına gerek yok. Halka bir şey soran yok. Eğer bir rant siyasi iktidarın gözünü karartmışsa rant uğruna yapılmayacak hiçbir şey yoktur bunlar için. Halkı, demokrasiyi bir tarafa bıraktılar. Aydınlık Türkiye'yi bir tarafa bıraktılar, 'yandaşlara nasıl kaynak aktarırız', 'belediyeleri nasıl yok ederiz', 'imar planlarını Ankara'da sıcak koltuklarımızda oturup nasıl değiştiririz' bunun hesaplarını yaptılar. Eğer siz belediyenin yetkisini merkeze çekerseniz belediyelere de gerek kalmıyor doğal olarak. İçişleri Bakanlığı 24 Nisan 2012'de bir genelge yayımladı. Genelgede, yeni büyükşehir belediyeleri kurulacağı o nedenle, '29 ildeki belde belediye başkanları, eğer belediyeyle ilgili bir işlem yaparlarsa validen izin alacaklar' deniliyor. Siz hiç halkın oyuyla seçilmiş bir kişinin, atanmış bir kişiden izin almasını tartıştığımızı duydunuz mu? Burada bir sözüm de kuşatılmış yargıya. Bu genelgenin iptali için pek çok belediye başkanımız yürürlüğü durdurma talebiyle yargıya başvurdu. Aradan 6 ay geçti yargıdan tık yok. Bunun için 'kuşatılmış yargı', 'siyasal iktidarın emrindeki yargı' dedim. Böyle bir yapıyla 'Türkiye'de demokrasi var' her zaman tartışılacaktır.''

Kılıçdaroğlu, son AB İlerleme Raporu'nun da Türkiye'deki demokrasiyi tartıştığını vurguladı.

''CHP olarak bütün beldelere seçim sandığı koyacağız''

Yasa tasarısının, 8 Ekim günü akşama doğru Meclis'e geldiğini ve dün de İçişleri Komisyonu'nun toplandığını anlatan Kılıçdaroğlu, yoğun muhalefetleriyle tasarının alt komisyona sevk edildiğini söyledi.

Tasarının alt komisyondan en geç pazartesi gününe kadar çıkmasının istendiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Özgürce tartışılması istenmiyor. Binin üzerindeki belediyeyi kapatan bir tasarının özgürce tartışılması lazım. İktidar partisinin milletvekillerinin tasarıdan yeteri kadar haberi yok. Ama onlar el kaldırıp, indirmeyi demokrasi bildikleri için...Bakıyorlar, Bakan ne yapıyor. El mi kaldırdı, topluca el kaldırıyorlar. El mi indirdi, topluca el indiriyorlar. Meclis'te yasa görüşülmüyor, adeta 19 Mayıs hareketleri yapılıyor'' dedi.

29 ilde İl Özel İdareleri'nin kaldırılacağını, yerine Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezleri kurulacağını belirten Kılıçdaroğlu, bununla yerel yönetimlerin tasfiye edildiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, ''Avrupa Birliği Yerel Özerklik Şartı''nın 5. maddesinin referandumu öngördüğünü, Anayasa'nın 90. maddesine göre de uluslararası sözleşmelerin iç hukukun üstünde olduğunu hatırlatarak, ''Biz ısrarla şunu söylüyoruz, belde belediyelerini kapatmak mı istiyorsunuz o zaman gidelim belde belediyelerine, sandığımızı koyalım, halka soralım'' dedi.

CHP olarak bütün beldelere seçim sandığı koyacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, diğer partilerin de buna katılmasını istedi. Kılıçdaroğlu, 14 Ekim ve 21 Ekim'de sandıkları koyacaklarını bildirerek,, ''Gelin sandığa hep beraber sahip çıkalım, gelin halkın iradesini öne koyalım, halkın iradesine saygı gösterelim'' dedi.

''Gönül ister ki Türkiye'nin her kenti büyükşehir belediyesi olsun''

Kılıçdaroğlu, 34 bin 500 köyün, 16 bin 82'sinin bu tasarıyla tarihe karışacağını belirterek, ''Düşünün köyde yaşıyorsunuz, ertesi gün kalkıyorsunuz köy gitmiş, mahalle olmuş, kentleşmişiz. Siz hiçbir gecede kentleşen bir toplum gördünüz mü'' değerlendirmesinde bulundu. Köyde yaşayanların emlak vergisi, su parası ödemediğini, harçlardan muaf olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, mahalleli olunduğunda bunların hepsinin ödeneceğini ifade etti.

Kendilerinin 13 yeni büyükşehir belediyesi kurulmasını istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Gönül ister ki Türkiye'nin her kenti büyükşehir belediyesi olsun. Çünkü büyükşehir belediyesi olmanın temel yolu o kentte toplanan vergilerden bir kısmının o belediyeye aktarılmasıdır'' diye konuştu.

''Kent ve kentte yaşayan insanlar düşünülmemiştir''


İktidar partisinin, tasarıyla kenti ve kentte yaşayan insanları düşünmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Düşünülen sadece 'AKP nasıl belediyeleri alır, hangi oyunları çevirirsek, hangi düzenlemeleri yaparsak biz belediyeleri alırız' düşünce budur. Böyle bir şey olur mu? Akıl var, mantık var. Ve buradan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarıyorum; akılcı olmaya davet ediyorum, ülkesini sevmeye davet ediyorum. İnsanlar arasında ayrım yapmamaya davet ediyorum. Hatay'a iyi baksın. Bölücülük yapmasınlar. Siz nasıl bir yasa tasarıyla bölücülük yapmaya cesaret edebiliyorsunuz? Bu ülke bütün baskılara rağmen bölünmedi. Senin iktidarında sen yasa tasarısıyla bu ülkenin insanlarını bölüyorsun. Çok ağır bir sorumluluktur bu. Böyle bir şey olamaz.''

Başbakan Erdoğan'ın bundan haberinin olup olmadığını bilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Ama bizim sorumluluk hisseden arkadaşlarımız, ülkesini, insanını seven arkadaşlarımız ilgili Bakanlara telefon ettiler, 'yapılan yanlıştır' dediler, 'bölücülüktür' dediler. Hiç Bakan itiraz etmiyor, sadece 'haklısın' diyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bu konuda onların dikkatini çekmeyi ana muhalefet partisi lideri olarak, sorumluluğumun gereği olarak uyarıyorum'' dedi.

Demokrasiyi kaybetmenin kolay, kazanmanın zor olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Çünkü demokrasiyi kazanmak için toplumun, başta da aydınların ağır bedeller ödemesi lazım. Biz CHP'liler olarak demokrasinin çıtasının yükselmesi için eğer bir bedel ödenecekse o bedeli ödemeye hepimiz hazırız'' diye konuştu.

Toplantıda tasarının getirecekleriyle ilgili sunum yapan Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da tasarının yasalaşmasıyla her iki belde belediyesinden birinin kapatılacağını savundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler