'AKP, sağlı sollu vuruyor'

DİSK Başkanı Erol Ekici, bugün AKP siyasetinin izlediği çizginin "Yaradana sığınıp, sağlı sollu vurmak" olarak tarif edilebileceğini ifade etti. Ekici, "Kürt sorununda çözüm amacıyla Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun yaptığı zirve, eş zamanlı olarak Kürt siyasetine yapılan operasyonlarla çıkmaz bir sokağa doğru sürüklendi" dedi.

Ekici, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye gündeminde AKP'nin iddia ettiği "ileri demokrasi"nin ufacık bir izine dahi rastlanamadığını, aksine kürtaj yasağından grev yasaklarına, Kürt sorunundan savaş kışkırtıcılığına varıncaya kadar yaşam alanlarını daraltan ve baskılayan onlarca örnekle karşılaşıldığını iddia etti. Ekici, "Sağ gösterip sol vurmak deyimi, futbolda şaşırtan bir vuruşu belirtirken, siyasete bu deyim yine bir şaşırtmacayı anlatmak için sol gösterip sağ vurmak olarak aktarılmıştı. Bugün AKP siyasetinin izlediği çizgi ise 'Yaradana sığınıp, sağlı sollu vurmak!' olarak tarif edilebilir. Ama dikkat! AKP sadece vurmuyor, kırmak için vuruyor" diye konuştu.

Kürt sorununda çözüm amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı zirvenin, eş zamanlı olarak Kürt siyasetine yapılan operasyonlarla çıkmaz bir sokağa doğru sürüklendiğini ileri süren Ekici, içlerinde milletvekillerinin ve belediye başkanlarının da bulunduğu seçilmiş Kürt siyasetçilerine, yasal siyasi alanda faaliyet gösteren BDP yöneticileri ve üyelerine yönelik bugüne kadar yapılan operasyonlarda binlerce insanın gözaltına alındığını ve 5 binin üzerinde insanın tutuklandığını söyledi. Ekici şunları kaydetti:
"Çoğu çocuk 34 yurttaşın Uludere'de savaş uçaklarınca bombalanıp katledilmeleri olayında sorumlular yargılanmadığı ve hatta üzeri örtülmeye çalışıldığı gibi, AKP yöneticilerin tarafından bu olay adeta Kürt halkının gönüllü kopuşunu hızlandıran bir politik materyal olarak kullanıldı. Bugüne kadar Kürt sorununda askeri yöntemlerin hepsi, yıllardır uygulanmaktadır. Kürt sorununun gerçek çözümü Kürt halkının demokratik taleplerinin kabulüne yönelik yeni bir sürecin başlatılmasından geçmektedir. Bunun muhatapları da öncelikle Kürt siyasetçileridir."

Üzerinde "Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazan pankart açan üniversite öğrencileri Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer'e başından itibaren adil yargılama hakkı ihlal edilerek yapılan duruşmalar sonunda 8 yıl 5 ay 20'şer gün hapis cezası verildiğini anımsatan Ekici, diğer taraftan ise anayasa ve uluslararası sözleşmelerin hiçe sayılarak hava işkolunda getirilen grev yasağıyla AKP'nin 12 Eylülcülere taş çıkartırcasına, geçici işçilik ve taşeronlaştırma yoluyla esnek çalışma standartlarını uygulamaya çalışarak, ilkel kölelik sistemini dayatmak istediğini savundu.

Ekici, "İşte, her fırsatta 'yaratılanı yaradandan dolayı sevdiklerini' söyleyen Başbakan'ın 'yaratılanlara' duyduğu derin sevgisinin bilançosu. AKP'nin hukuğu ve adaleti ayaklar altına alarak, en temel hakları keyfi bir şekilde çiğneyerek muhalefetin üzerine gitmesi, özlemini duyduğu otoriter rejimin de ipuçlarını vermektedir. Şimdi söyleyin. AKP iktidarının bütün bu uygulamaları, sermayenin en gerici, en şovenist, en emperyalist unsurlarının açık terörcü diktatörlüğü değilse nedir?" dedi.