"AKP, Türkiye için karabasandır"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'a yüklendi. "Sayın Başbakan'ın bizim Anayasa Mahkemesi'ne gidiyoruz diye şikayetleri var. Başbakan Türkiye'nin gündeminden koptuğu için ne söyleyeceğini aslında o da farkında değil" diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Ama ben şunu söyleyeyim. Sayın Başbakan hiç meraklanmasın, halkın iktidarında, yetim hakkı yiyenlerin dosyalarını tekerlekli sandalye ile falan değil, onları güzel kamyonlarla, güzel kamyonetlerle Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Sayın Başbakan şunu unutmasın, kesinlikle unutmasın, kul hakkı yiyenleri sonuna kadar takip edeceğiz."

"Aynaya baksın"

"Derse ki, Sayın Başbakan kim bu kul hakkı yiyenler" diyen Kılıçdaroğlu, "Etrafına baksın, aynaya baksın; kalpazan kimdir? İhaleye fesat karıştıran kimdir? Hayali ihracatçı kimdir, görsün. Ve siyasetle zenginleşmeyi maharet yapanlar kimdir görsün? Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Bunun lamı cimi yok. Her şeyi affederiz, kul hakkı yiyenleri affetmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

"Ampulü söndürmenin zamanı"

Amasya ve Tokat'a geçtiğimiz hafta yaptığı ziyaretleri grup toplantısında anlatan Kılıçdaroğlu, "Amasya'da, AKP son sekiz yılda tek çivi çakmış değil. Amasyalılara düşen bir görev var. Önümüzdeki seçimde Amasya'da halkın iktidarını kurmak" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Ekim 2002'de Tokat'ta yaptığı konuşmayı hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Tokat'ta ışıklar yakıldı. AKP'ye güven verildi. Ama şeker pancarından kota kalkmadı. Daha da ağır bir kota geldi. Tütündeki sorunlar bitmedi, tütün üreticisi perişan edildi. Traktöre konulacak mazotu sözde AKP iktidarı sağlayacaktı, dünyanın en pahalı mazotunu siz çiftçiye vermeye kalktınız. Geldiğimiz nokta Tokatlılara bir görev düşüyor. Işıkları yaktılar, şimdi ampulü söndürmenin zamanıdır."

Başbakan dedikodu üretiyor

AKP'nin yurttaşa verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "AKP, Türkiye için artık bir karabasandır" dedi. AKP'nin Türkiye'yi yönetme gücünü kaybetmenin ötesinde günlük kısır tartışmalara mahkum olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Halkın sorunlarından kopmuştur, çözüm üretemez hale gelmiştir. Sayın Başbakan'ın yaptığı dedikodu üreterek, başka partilerin içişlerine karışarak, suni gündemler yaratarak Türkiye'yi gerçek gündeminden koparmaktır."

"Neredeyse Başbakan şehitleri suçlayacak"

AKP'nin açılım politikasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bir açılım söylemi ile başladılar. Açılımdan bu yana verdiğimiz şehit sayısı 118'dir. Öyle bir noktaya geldik ki, neredeyse Sayın Başbakan şehitleri suçlayacak. Zemin kaybediliyor, zemin kayıyor. Zemin kaybettikçe AKP daha bir baskıcı hal alıyor" dedi.

"Baskı gittikçe yayılıyor"

Gittiği yurt gezilerindeki izlenimlerini anlatan Kılıçdaroğlu, feryatların özgürce dile getirilemediğini belirterek, vatandaşın medya önünde konuşmak istemediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Bizimle konuşmak istiyorlar ve şunu söylüyorlar; 'acaba sizinle yapacağımız konuşmayı medyanın olmadığı bir ortamda yapabilir miyiz?' Şaşırdım, niye? 'Çünkü sizinle konuşursak ertesi gün vergi denetçileri kapımızın önüne gelir.' Bu baskıyı biz sanıyorduk ki sadece Ankara, İstanbul ve medya üzerinde var. Bu baskı Anadolu'nun her tarafında var ve gittikçe de yayılıyor."

"Bunun sonu faşizmdir"

"Bir gazeteci kendi köşesinde işledi. Bir arkadaşımız kitap yazıyor. Yazdığı kitap dolayısıyla Cumhuriyet savcıları soruşturma açıyorlar. O kitabı basan yayınevine derhal vergi denetim elemanları geliyor" diyen CHP Genel Başkanı, şunları söyledi:

"Bu ne adına yapılıyor; demokrasi adına, halk adına, özgürlükler adına yapılıyor. Eğer siz bunları demokrasi adına, hukuk adına, halk adına yapıyorsanız alın o hakkı da, özgürlükleri de başınıza çalın. Tam bir korku imparatorluğu yaratmış durumdalar. Söz veriyoruz. Halkın iktidarında özgürlükler sonuna kadar olacak. CHP iktidarında bizi eleştiren medyaya da hak ve özgürlükleri sonuna kadar sağlayacağız.
Biz birileri gibi hesap vermekten korkmuyoruz. Eleştirmekten ve hesap vermekten korkarsanız bunun sonucu baskıcı rejimdir, korku imparatorluğuna gitmedir, bunun sonu demokrasi değil, bunun sonu faşizmdir."

Emeklilere seslendi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, 9 milyon emekli ve onların ailelerinden oy istedi. Emeklilere, "Sizin hakkınızı savunan CHP mi yanınızda, sizin aylığınıza göz koyan AKP mi yanınızda" diye seslenen Kılıçdaroğlu, "O zaman yapacağınız şey çok açık. Sandık geliyor. Şimdi o ampulü söndürüp, gerçek ışığın nerelerde, nerede yanacağını milletin göstermesi lazım. Eğer, önümüzdeki seçimlerde gidip yine AKP'ye oy verirlerse iki elimiz emeklilerin yakasında olacak" dedi.

"İkinci sınıf vatandaş olmak istiyor musunuz?"

Grup toplantısında 9 milyon emekli ve onların eşlerine, çocuklarına seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Siz, bu ülkenin ikinci sınıf yurttaşı olmayı kabul ediyor musunuz? Eğer bu ülkenin ikinci sınıf yurttaşı olmayı kabul etmiyorsanız bir yıl sonra seçim sandığı önünüze gelecek. Kendinize birinci sınıf yurttaşlık yolunu açın. Yine emekli kardeşlerimize soruyorum. AKP iktidarında Türkiye'deki dolar milyarderi sayısı Japonya'yı geçti. Soru iki; milli gelirden bu pay kime gitti?"

"Dinamit emeklinin kahvesinde"

"AKP emeklileri sevmiyor. AKP sosyal devleti sevmiyor" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Sosyal devlet nedir yaratılan katma değerin hakça bölüşülmesidir. Hakça bölüşmeyi birisini ikinci sınıf yurttaş durumuna düşürürseniz sosyal devletin dibine dinamiti koymuş olursunuz. O dinamit emeklinin kahvesindedir. Ya patlayacak, ya patlayacak. Seçim sandığında bu dinamitin yönü de şeklini belli olacak, hep birlikte göreceğiz."

Emekli aylıklarından yüzde 1 sağlık primi kesilmesi uygulamasını Anayasa Mahkemesi'ne götürdüklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ne diyor Recep Bey? Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlar, bizi suçluyor. Şimdi emeklilere soruyorum. Anayasa Mahkemesi'ne gidip senin aylığından sağlık sigortası primi kesilmesin diye mücadele eden CHP'ye mi güveniyorsun, aylığından yüzde 1'i kesip seni açlığa mahkum eden AKP'ye mi güveniyorsun. Emekliyi ötekileştirmeyeceğiz. Emekliyi bu ülkeni ikinci sınıf vatandaş durumuna düşürmeyeceğiz. Ama emeklileri AKP, ikinci sınıf yurttaş konumuna koydu" dedi.

"Sizin aylığınıza göz koyan AKP'ye mi oy vereceksiniz?"

Çalışan emeklinin aylığından kesinti yapılmasını da Anayasa Mahkemesi'ne götürdüklerini hatırlatan CHP Genel Başkanı, Anayasa Mahkemesi tarafından bunun iptal edildiğini hatırlatarak, "Sizin hakkını savunan CHP mi yanınızda, sizin aylığınıza göz koyan AKP mi yanınızda" diye sordu.

"Recep Bey gibi camdan konuşmuyoruz"

"Biz konuşurken, Recep Bey gibi camdan değil, candan konuşuyoruz" diye emeklilere seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Onun için emeklilere diyoruz ki; biz size sahip çıktık. Kusura bakmayın ama sizin önemli bir kitleniz AKP'ye oy verdi. Bu akıl tutulmasını önümüzdeki sandıkta gidermek durumundayız. Destek vermezse bugün içinde bulunduğu koşullardan çok daha kötü koşullara gelecektir. AKP diyecek tam benim istediğim kıvama geldi. Bu kıvama gelmeye emekliler razı mı? O zaman yapacağınız şey çok açık. Sandık geliyor. Şimdi o ampulü söndürüp gerçek ışığın nerelerde nerede yanacağını milletin göstermesi lazım."

Başbakan'ın, bir gazeteci ile yaptığı sohbette ticaret yapmazsa geçinemeyeceği yönündeki sözünü hatırlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Şimdi 9 milyon emekliye ve onların eşlerine sesleniyorum. Bizim Başbakanımız taksi parası ödemez, dolmuş parası ödemez, uçak parası ödemez, okul masrafı da yok zaten. Peki, Allah aşkına bu 9 milyon vatandaş sormayacak mı? Sayın Başbakan sen aldığın 10 bin lira ile geçinemezsen ben 500-600 lira ile nasıl geçiniyorum, sen bunu düşündün mü?"

"Başbakan'a sorun"

AKP'nin vatandaşı aldattığını belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi emekli arkadaşlarımdan bir şey istiyorum. Diyecekler ki; Sayın Başbakan ilk yurt dışı gezisine çıktığında o ülkenin başbakanına sor bakalım, oradaki emekliler ayda kaç para alıyor. Sorsun ve millete açıklasın" dedi.

Seçimlerin geldiğini, emeklinin önünde iki seçenek olduğunu belirten CHP Genel Başkanı, "Biz birinci sınıf vatandaşız diyorlarsa, çözüm eşittir halkın iktidarı eşittir CHP, çözüm bu. Ama emekli kardeşlerim diyorlarsa ki, emekli aylığı zaten fazla geliyor bize, yurt içi, yurt dışı gezilerle idare ediyoruz, gül gibi geçinip gidiyoruz. O zaman çözüm şu; eşittir AKP, oylarını oraya versinler" diye konuştu.