'AKP yakında Meclis'i kendi toplantıya çağırabilir'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç:

Koç, parti genel merkezinde bir grup gazeteciyle sohbet ederek gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasına ilişkin açıklamalarını değerlendiren Koç, MHP milletvekillerinin çağrının yapılmasının hemen ardından yaptıkları açıklamalarla Bahçeli'nin açıklamalarının ardından yapılan açıklamaların birbiriyle çeliştiğini savundu.

MHP'nin Bahçeli'nin açıklamalarıyla birlikte ''AK Parti söylemiyle örtüşen bir yaklaşım'' içine girdiğini ve bunun ilginç bir süreç olduğunu ifade eden Koç, ''Aritmetik tablo salı günü Meclis toplantısını olanaklı kılmayabilir ama bizim gerekçelerimiz çok net ve açık ortada. Türkiye, her geçen gün boyutlanan ve gittikçe etki alanı da genişleyen bir terör hareketiyle karşı karşıya'' diye konuştu.

Bugün Foça'da yaşanan terör saldırısını da hatırlatan Koç, şöyle konuştu:
''Türkiye'ye bir mesaj verilmek isteniyor. Bu mesajı, bir tek PKK terör örgütü bağlamında almamak gerekiyor. Suriye ve çevremizde yaşadığımız uluslararası ilişkiler boyutunda girdiğimiz bazı süreçlerin de bu mesajın bu şekilde aktarılmasında katkısı olabilir. İşte bütün bunların, PKK'nın takındığı son stratejinin, yani vurup kaçan değil, artık vurup kalmaya çalışan bir PKK var ve aynı Suriye'nin Türkiye'ye komşu olan bölgelerinde olduğu gibi kendi denetimleri altında olan bazı bölgeler yaratma gayretindeler. Buradan dünyaya bir mesaj vermeye çalışıyorlar. 'Bakın Türkiye'nin sınırları içerisinde de biz bunu hedefledik, gerçekleştirmeye çalışıyoruz' mesajı.

İşte bütün bunların TBMM'de görüşülmesinden daha doğal bir şey olamaz. Onun için CHP'nin (olağanüstü toplantı) çağrısını başka yönlere çekmek, demagojik bir takım anlamlar yüklemek, terör örgütünün uzantısı gibi kusura bakmayın zeka seviyesi ortanın altında olacakları bile güldürecek bir takım gerekçelere bağlamak yanlıştır.
9 Ağustos tarihi itibariyle söylüyorum, eğer 14 Ağustos'a kadar iktidar partisi ve MHP, herhalde artık birlikte anmak gerekiyor. Davranış birlikteliğinde, iktidar partisi ve MHP, bu olağanüstü toplantı çağrısına katılmazlar ise çok yakın bir tarihte AKP Meclis'i olağanüstü kendisi toplantıya çağırabilir.''
 

''Sağduyu çağrısı''

Koç, CHP olarak Meclis'in toplanmasından önce kamuoyu ve siyasi partilere yönelik bir sağduyu çağrısı yapacaklarını da ifade ederek, şu anda herkesin kullandığı kavgacı üslubu alışkanlıklarından dolayı kaldıramasalar bile en azından bir süre ertelemeleri gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin nazik bir süreçten geçtiğini ve bu sürecin TBMM zemininde bütün meşru unsurlarla ele alınmasının zorunlu olduğunu aktaran Koç, CHP'nin de bunu talep ettiğini belirtti.
Görüşmeler sonucunda ortaya çıkacak tabloda gerekirse ülke çıkarları doğrultusunda atılacak adımlarda hükümete desteğin söz konusu olabileceğine dikkati çeken Koç, ulusal politika belirlemek için beraber hareket etmenin önemine işaret etti.

Koç, gerek Suriye'deki gelişmeler, gerek terör konusunda yeterli bilgilendirme olmadığı için ''şehir efsaneleriyle'' hareket edildiğini dile getirerek, bunun önlenmesi için TBMM'de yapılacak görüşmeyle bilgi taleplerinin karşılanmasının gerektiğini kaydetti.
 

''Zekası ortanın altında olanları güldürmesinler''

Milli politikanın belirlenmesinde hükümete verilecek desteğin kıymetli olduğunu da söyleyen Koç, bu nedenle çağrılarını bir kez daha yineledi. Koç, ''Ne MHP yetkilileri ne sayın Başbakan ve hükümet yetkilileri, olayı başka mecraya çekmesinler. Zekası ortanın altında olanları dahi güldürmesinler'' dedi.

''AKP, MHP'yi eritir''

AKP'nin zorda kaldığı noktalarda MHP'nin şu an yaşandığı şekilde bir bahaneyle AKP'ye yandan destek olduğuna tanıklık edildiğini de savunan Koç, ''MHP ciddi bir şekilde tabanını AKP'ye kaptırma riski olan bir partidir. Bunu yaşadık. Sayın Başbakan'ın seçim öncesinde sertleşen, gittikçe milliyetçi, mukaddesatçı söylemlerinin de etkisi oluyor. MHP burada çok dikkatli davranmak zorunda. AKP, MHP'yi eritir. Sayın Bahçeli ve MHP'li yetkililer, Türkiye'nin dışarıdan talep edilen bir takım çıkar odakları tarafından telkin edilen politikaları uygulamasından mutlular mı, memnunlar mı, değiller mi? Bağırarak milliyetçilik olmuyor. Ulusal çıkarları savunarak milliyetçilik olur'' diye konuştu.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile yaptığı görüşmeye ilişkin soru üzerine ise Koç, görüşmenin baş başa gerçekleştiğini, bu nedenle ayrıntılara ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını söyledi.

Bugün Foça'da meydana gelen terör saldırısı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın saldırıya ilişkin ''Bu terörün maalesef yayılma noktasındaki attığı adımların bir başka örneği'' ifadesinin hatırlatılması üzerine de Koç, şunları kaydetti:
''Doğru söylemiş. Biz de onu söylüyoruz. Hem bir strateji güdüyor, yani 'kendi denetiminde bölgeler var' mesajı veriyor dünyaya, başka verdiği mesajlarla 'ben bunu gittikçe şiddetlendiririm' noktasına gidiyor. Onun için hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Burada Kürt yurttaşlarımızın terörün ve silahın şantajı altına girmeyen siyaset kurumunun haklarını tartışması ayrı, terör örgütü ayrı. Araya kalın bir duvar koyuyoruz her zaman. Foça ilginç bir yer, eylem yeri olarak. Turizm mevsimindeyiz. Türkiye'nin ekonomik yönden de bir takım tartışmalı süreçlere çekilmesini strateji olarak benimsediler mi, benimsemediler mi? İşte bütün bunların tartışılması lazım, önlem alınması lazım. Bize düşen bir görev varsa hükümete destek olacak bu konularda açığız. Biz orada üzüm yemek istiyoruz, bağcı dövmek istemiyoruz. Bağcıyı istediğimiz zaman döveriz. Dövecek çok konu var. Sayın Dışişleri Bakanı'nın yetersizliği gibi, vizyonsuzluğu gibi.

İşte bu noktalarda Meclis'in olağanüstü toplanmasının önemi bir kat daha ortaya çıkıyor. Umarım sınırlı kalır ve gereken önlemler alınır. Herkes de aklını başına alır. Bir kere daha terör örgütüne de şu mesajı vermek lazım: Bir takım heveslerle kışkırtmalarla Türkiye'yi yakın coğrafyada hedef alınan ülkeler haline getirme hevesleri varsa eğer akıllarını başlarına alsınlar. Burası pazarlıkla, rüşvetle, ihaleyle, cetvelle, pergelle kurulmuş bir ülke değil. Burada yaşayan her inanç grubundan, her kökenden insanın bedel ödeyerek kurduğu bir ülke. İmzası da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Onun için 'benzer durum yaratırız Türkiye'den, stratejimizi buna göre kuralım' boş hayal...''

Koç, ayrıca, Samsun'da yaşanan sel olayına da değinerek, bölgenin ekonomik açıdan zor günler geçirdiğini ve kente giderek incelemelerde bulunacağını da anlattı.