AKP'den tribünü susturma yasası
AKP’nin Meclis'e sunduğu Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da değişiklik teklifi, hak ve özgürlükleri ihlal edecek, kişisel bilgilerin ifşa edilmesine neden olacak.
AKP’nin ısrarla üzerinde durduğu Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’daki değişikliği, kişisel hak, özgürlük ve şahsi bilgilerin ifşa edilmesine neden olacak. 20 maddelik yasa değişikliğindeki ucu açık maddeler, sosyal medya kullanıcıları başta olmak üzere, stadyum dışındaki alanlarda maç izleyen sporseverleri zor durumda bırakacak. Ayrıca tribünlerde devlet büyüklerine yönelik ‘hafif protesto’ ile ‘marşlar’ slogan suç sayılabilecek. Hukukçular, yasayı, “ceberrut” olarak tanımlarken, muhalefetin kanundaki bazı maddelere şerh koyması gerektiğine dikkat çektiler.
Parmak izi, yüz tanıma ortada!
Teklif eğer yasalaşırsa, taraftar elektronik bilet almak için pasaport türü bir tür biyometrik uygulamaya tabi tutulacak. Teklif yasalaşırsa taraftarlar için biyometrik tarama getirilecek. Bu yöntem ile taraftarlar parmak izi, avuç izi, retina, ses tanımlama, yüz tarama ve hatta DNA aracılığıyla takip edilebilecek. Taraftarların kişisel verilerine ciddi müdahale gerçekleşecek. Bu veriler TFF’de tutulacak. Kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi hakkında ayrıntılı düzenleme ise öngörülmemiş. Bu bilgilerin olası bir güvenlik açığı ile ortaya çıkacak olması ise kişileri zor durumda bırakabilecek.
Fatura seyirciye
Kanun teklifi hazırlanırken, sporun bileşenleri ile görüşülmediği, özellikle taraftarların görüşlerinin alınmadığı öğrenildi. Bu tek yönlü veri toplama da Türk sporundaki şiddetin tüm faturasını taraftara çıkardı. Federasyon ve kulüp yöneticileri üzerindeki sorumluluk yeni yasa ile kalkarken, seyirci hedef haline geliyor. Örneğin Federasyonların organizasyonunu üstlendiği Türkiye Kupası Finali, Süper Kupa, milli maçlar gibi organizasyonlarda meydana gelebilecek olaylarda TFF yönetimi ve yetkilileri sorumlu tutulmuyor.
Twitter'a tribün muamelesi
Sosyal medyada sporla ilgili, spor üzerinden yapılan eleştiriler kanun kapsamında değerlendirilebilecek. Sosyal medya paylaşımları, tezahürat gibi değerlendirilecek. Hukukçular bu durumun ifade özgürlüğünü zedeleyeceği görüşünde.
Yasak yasak!
Kanunun uygulama alanı ise spor sahaları ile sınırlı değil. Taraftarların toplu şekilde seyahat ettikleri araçlar bile 6222 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilecek. Takım veya taraftarların toplu seyahat ettikleri uçak dahil tüm araçlara alkol yasağı geliyor. Örneğin taraftar uçağındaki içki ikramı uçuş ekibinin 6222'den yargılanmasına neden olabilecek. Keza Avrupa'da Fan-Zone diye adlandırılan toplu maç izleme alanlarındaki en ufak olayda da hapis cezası öngörülüyor.
Mert Yaşar: Özgürlükler bitiyor, suçlu taraftar
Spor hukukçusu ve CAS davalarının tanınan ismi avukat Mert Yaşar, "Bu yasa seyir özgürlüğünü önemli ölçüde etkileyecek. Çıkan olayylarda tek sorumlu taraftar ilan ediliyor. Uzun vadede insanları futboldan soğutacak bir yasa, ayrıca şike ve teşvik suçlarına verilecek cezalardaki dengesizlik de bir ve iki önceki yasa ile çelişiyor. Bu yasa teklifi dersine iyi çalışmamış kişilerce ve kulüplerin, taraftarların, futbol paydaşlarının görüşü alınmadan yapılmış bir çalışma" dedi.
Spor Haberleri
- Kadıköy'de 11'ler belli oldu!
- Malmö'den flaş Galatasaray açıklaması!
- Galatasaray'ın Malmö maçı kadrosu belli oldu!
- Galatasaray maçı öncesi Malmö'de sakatlık krizi!
- A Milli Erkek Voleybol Takımı'nın VNL fikstürü açıklandı
- 'Yeni bir dönemin ilk adımını atıyoruz'
- Göztepe'de Fofana devreyi kapattı!
- Mersin sporda dünya kenti olacak
- Metin Öztürk'ten Acun Ilıcalı'ya sert yanıt!
- 'Yılın Enleri' ödüllerine Türkiye'den 4 aday!
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt