AKP'nin sistemi çöktü
AKP hükümeti döneminde kamu hastanesi ve SGK anlaşmalı özel hastanelere giden yurttaştan "ilaç, reçete, muayene katılım payı" ; ile ";eşdeğer ilaç farkı" adı altında çok sayıda kesinti yapılıyor.
AKP’nin devrim niteliğinde olduğunu savunduğu ve özel hastanelerin kapılarını yurttaşlara açtığı söylemi, yurttaşların maaşlarından yapılan kesintilerle ortaya çıkınca gerçek geç de olsa anlaşıldı. Sağlık harcamalarının artması üzerine kısıtlamalara giden hükümet, özel-kamu fark etmeksizin “katkı-katılım payı, ilaç katılım payı, reçete katılım payı” ile yurttaşın cebinden bu açığı kapatmaya çalışıyor. Kamudan ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) anlaşması bulunan özel hastanelerden sağlık hizmeti alan yurttaşlar, özellikle de emekliler çoğu kez bu kesintilerin de farkına varmıyor. Sağlığın paralı hale geldiğini belirten yurttaşlar, “Hani sağlık hizmetlerine ulaşım ücretsizdi? Prim ödüyoruz, vergimizi veriyoruz, buna karşın bir de katkı/katılım, ilaç payı, reçete parası adı altında bir dünya para ödüyoruz. Parası olmayan sağlık hizmetine ulaşamayacak. Bu gerçeği geç de olsa fark ettik” dediler. Tabip odası üyeleri de hükümetin önce “sağlığı tüketim alışkanlığı” haline getirdiğini, ardından da paralı yaparak yurttaşı zor durumda bıraktığını kaydettiler.
Hükümetin 9 yıldan bu yana sağlık alanında yaptığı her düzenleme yurttaşları, hekim ve eczacıları daha da çıkmaza soktu. ‘Sağlıkta Dönüşüm Politikası’nın ilk adımı olarak SSK ve devlet hastanelerini Sağlık Bakanlığı çatısı altında birleştiren hükümet, ilacın serbest eczanelerden alınabilmesi ve özel hastanelere gidilebilmesinin yolunu açtı, kamu hastanelerindeki sevk sistemini kaldırdı, performansa dayalı ödeme sistemini getirdi.
Kamu ve SGK anlaşması bulunan özel hastanelere giden yurttaşlardan “ilaç katılım payı, eşdeğer ilaç fark payı, muayene katılım payı” adı altında kesintiler yapılmaya başlandı, anlaşmalı özel hastaneler A, B, C, D, E sınıfına ayrıldı ve bu hastanelere giden yurttaşlardan yüzde 70 ile yüzde 30 arasında fark ücreti alınmaya başlandı.
Sağlık hizmeti almak için her geçen gün daha çok ödeme yapan ve kesintilerle karşı karşıya kalan yurttaşlar, özellikle emekliler, maaşlarındaki yüksek miktarlarda kesintileri gördüklerinde şaşırdıklarını söylediler. Yurttaşlar, hükümetin ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın “sağlıkta yıkıma neden olduğunu” belirterek, parası olmayanın sağlık hizmetine ulaşamaz hale geldiğini vurgulayıp “Vatandaş artık gerçeği görmeli, sağlık hizmeti paralı hale geldi” diyerek sağlık sistemini eleştirdiler.
Fatura yine yurttaşa
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, önümüzdeki günlerde ilaç ve sağlık hizmetlerine bugünkünden daha fazla katkı payı verilmesi ile karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunarak “Bugüne de hasta katılım payı, muayene ücreti, ilaç fiyat farkı alınıyordu. Ama bugün başka bir şey daha vermeye başlayacak. Her zaman birinci basamak hizmetlerin ücretsiz olduğunu öne süren hükümet, birinci basamak olan aile hekimliği hizmetinden de bir katkı payı almaya başlayacak” dedi.
Milyonlarca reçetenin yüzde 60-70’inin aile sağlığı merkezlerinden çıktığını, buralardan da katkı payı alınmaya başlanmasının SGK için ciddi kaynak oluşturacağını vurgulayan Güngör, “Ayrıca 3 kalemi aşan reçetelerden 1 TL alınması da kaynağı arttıracak. SGK’nin yaptığı tasarruftan ziyade ticarettir” diye sordu.
SGK’nin geri ödeme listesindeki ilaçlar ile raporlu ilaçların kapsamını daraltabileceğini, raporların alınmasının zorlaştırılabileceğini, bunların da yine yurttaşın cebinden ilave katkı payları olarak çıkacağını anımsatan Güngör, uygulanan sağlık politikaları nedeniyle de eczacılar ile yurttaşların karşı karşıya kaldığını kaydetti.
Güngör, “Aile hekimliği ve kutu başına ilaçtan katkı payı almaya başladığımızda, hastalar ‘Bu nereden çıktı?’ diyecek ve sorumlusu olarak eczacıyı görecekler ve tartışmalar yaşanacaktır. Ayrıca katkı payları nedeniyle doktora gitmeden direkt eczaneye giderek ilaç alınması gündeme gelecek, gereksiz ve yanlış ilaç kullanılmaları da olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
‘Tamamlayıcı sigorta’
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç, AKP’nin bütün sağlık sisteminin yalan üzerine kurulu olduğunu savunarak “Bu yalana çok uygun dozlarda, yavaş yavaş getirdiler. Sistem esas olarak SGK bütçesinden daha az para çıkması, yurttaşın da bu sürece katkı vermesi üzerine kurgulanmıştı. Yıllardır SGK’nin kara deliğinin kapatılması için çalışıldı” dedi.
Geçen günlerde “Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunların Değişiklik Yapılmasına Yönelik Kanun” ile GSS’nin bazı maddelerinde düzenlemelere gidildiğini anımsatan Kılıç, düzenlemelere göre SGK’nin her yıl hangi ilaçları, hangi sağlık hizmetlerini ödeyeceğini kendisinin belirleyeceğini, böylelikle zaman içinde ödeme listesini daha da daraltacağını ve yurttaşın cebinden ilaca ve sağlık hizmetlerine ulaşmak için daha çok para çıkacağını vurguladı.
Kılıç, yurttaşın ödediği primlerin sağlık hizmetlerine erişimde yetersiz kalacağını ve bu durumda “tamamlayıcı sağlık sigortalarının” devreye gireceğini, özel sağlık sigortalarının bu konuyu gündemine aldığını iddia ederek şunları söyledi:
“Geri ödeme listesindeki ilaç ve sağlık harcamalarını belirleme yetkisini eline alan SGK, zamanla birçok ilaç geri ödeme listesinden çıkarılacak, eczacı ile yurttaş karşı karşıya kalacak. Özel sağlık sigortalarının şu an için 10 milyon kişiyi hedeflediği belirtiliyor” diye konuştu. Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel ise “Yasanın bu maddesinin etkileri önümüzdeki yıllarda daha da belirgin hale gelebilir. SGK birden ödeme listesinde daraltmaya gitmez, yardımcı sağlık sigortasını da hemen devreye sokmaz, bunu yavaş yavaş yapar.”
İstanbul Tabip Odası Sağlık Komisyonu üyesi Dr. Süheyla Akkoç da AKP hükümetinin sağlığı önce tüketim malzemesi haline getirdiğini ardından da “Hizmet alabilirsiniz ama paranızı vermek koşulu” ile dediğini anımsatarak sağlık politikalarını eleştirdi.
Katkı katılım paylarının emekli maaşlarına yansımasına değinen Akkoç, “Özellikle bakmakla yükümlü olduğu insanların, eşlerinin kesintileri de maaşlarına yansıdığında bu oran daha da artıyor. Katlanarak büyük meblağ haline geliyor” ifadelerine yer verdi.
Yurttaştan nerede, ne kadar kesinti yapılıyor?
• Kamu hastaneleri: 3 TL reçete katılım payı + 5 TL muayene ücreti: Toplam 8 TL kesinti.
• SGK anlaşmalı özel hastaneler: 12 TL muayene ücreti + 3 TL reçete ücreti: Toplam 15 TL kesinti.
• SGK anlaşması olan özel hastaneler “poliklinik, yoğun bakım, ameliyathane, tedavi standartları, hasta hakları ve güvenliği, enfeksiyon kontrolü, tesis yönetimi, yatak, doktor ve hemşirde sayısı” gibi kriterlere göre A-B-C-D-E- olmak üzere 5 grupta sınıflandırıldı.
• A sınıfı özel hastane yüzde 70, B grubu yüzde 60, C grubu yüzde 50, D grubu yüzde 40, E grubu ise yüzde 30’a varan oranda ayrıca fark ücretini de hastadan talep ediliyor.
• Bugüne dek ücretsiz olarak hizmet veren aile hekimlerinden de ücret alınması gündemde. 1 Ocak’ta yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan yeni değişiklikler, aile hekimine giden bir yurttaştan 3 TL katılım ve her kurumdan yazılan reçete bazında 3 kalem ilaçtan sonra 1 TL payı alınması gündeme getirildi. SGK talep ettiği takdirde aile hekimlerinden de ücret alınacak.
Sınıflandırmalar yanlış’
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat da özel hastanelerden fark ücreti alınmasının ve hastanelerin sınıflandırılmasının doğru olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Hastane, doktor sınıflandırılır mı? Hastaneyi ve doktoru sınıflandırmak hastayı sınıflandırmak değil midir? O zaman ucuz hizmette bazı eksikliklerin olmasını beklememiz gerekmez mi? Hasta haklarının olmadığı yerde sağlık düzgün işlemez.
Bazı özel hastanelerin gereksiz tahlil ve tetkikler istediği zaman zaman gündeme geliyor. Hekimlerin ve hastanelerin hastaları suiistimal edecekleri her türlü yöntemin önüne geçmek gerekir. Bunların önüne geçecek bir denetim mekanizmasının olması gerekir.
Sağlık Bakanlığı, tabip odaları ve meslek örgütleri bununla etkili mücadele ederse sektörde ciddi bir temizlenme sağlanabilir. Kamu sıkıntısını hazineden aldığı payla azaltıyor. Ancak bizler vatandaştan aldığımız farkla yaşayabiliyoruz, bunun için düzgün bir ödeme sistemi kurmamız lazım.”
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt