"AKP'ye iyi bir 'Osmanlı tokadı'"

Afyonkarahisar'da partisinin mitinginde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan'a ve ana muhalef CHP'ye yüklendi. Zaman zaman CHP lideri Baykal'a da sert çıkışlarda bulunan Bahçeli, yurttaşalardan seçimlerde AKP'ye iyi bir ''Osmanlı tokadı'' atmalarını isteyerek, Erdoğan'a "CHP'nin elindeki dosyanın rengiyle uğraşacağına, içine bak ne var acaba, o dosyada?'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.03.2009 - 14:18

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Afyonkarahisar'da düzenlenen mitingdeki konuşmasında, AKP hükümetinin devletin tüm imkanlarını kullanarak seçime gittiğini ileri sürdü.

Hükümetin çok yönlü bir kışkırtma içinde Türkiye'yi ayrımcılığa ve gerilime sürüklediğini iddia eden Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
''Hükümet, Türkiye'de bir gerilim stratejisi uygulayarak, çok yönlü bir kışkırtma, ayrımcılık, kutuplaşma, cepheleşme, kavga ve çatışmayla oy oranını pekiştirmeye ve böylece iktidarını devam ettirmeye gayret gösteriyor.
Başbakan'a sesleniyorum, bu çirkin, hakaret dolu, hor görücü yaklaşımlarla siyaseti çürütme. Siyaseti kirletme. Böyle bir yere varman mümkün değil. Büyük bir imkanı ve 6 yıla aşkın bir dönemi heba eden Başbakan, bugün ülkemizin birlik ve beraberliğini tehdit edecek hatalarla dolu bir yönetimi ısrarla sürdürmek istemektedir. Gerilim stratejisiyle bir yere varılmaz. Ülkeyi cephelere ayırmakla, kutuplaşmayla bir yere varılmaz, Kavga ve kaosla Türkiye yönetilmez. Bugün ülkemizde bunların açık işaretini görüyoruz. İnananlar, inanmayanlar, ilericiler, gericiler, İslam'ı istismar edenler, laikliği istismar edenler, laik olanlar, antilaik olanlar seklinde keskin hatlarla ayrışmaya doğru yönelen bir Türkiye görmekteyiz. Bu gidişat doğru değildir. Bu halkın arasında yaygınlaştıkça, halkın arasında keskinleştikçe, bu ülkede barıştan ve huzurdan, refahtan bahsetmek mümkün olmayacaktır.''

 

"Türkiye'de bölünmeyi kimse istemiyor"

Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda ayrımcılığı pekiştiren konuşmalarına devam ettiğini iddia ederek, Erdoğan'ın konuşmalarının bir Başbakana yakışmadığını öne sürdü.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan, 'bazı partiler, Sıvas'tan öteye gidemiyor' diyor. Ne demektir bu Sayın Başbakan? Sıvas neresidir? Sıvas'ın ötesi neresidir? Bazıları da 'Batman'dan bu tarafa gelemiyor' diyor. Başbakan önce aklını başına al. Konuştuğun sözün nereye gidebileceğini bil. Türkiye'de her siyasi parti, Türkiye'nin partisi, Türkiye genelinde faaliyet gösteren partiler olarak, siyasi partiler yasamız ve Anayasa çerçevesinde kurulmuş partilerdir. Dolayısıyla hiç bir partiyi Türkiye'nin içinde bir hat çekerek bölgesel partiler haline dönüştürmek, birleştirmeyi, devleti huzurla yönetmeyi anayasal görev kabul etmiş olan bir siyasi iktidara, özelikle de Sayın Başbakan'a yakışmaz.
Sen
'bay bölen' olmaya heveslenme Sayın Başbakan. Türkiye'de bölünmeyi kimse istemiyor. Bin yıllık kardeşliği kimse bozmak istemiyor. Ancak sende bir rahatsızlık var. Sende bir huzursuzluk var. Sende bir ruh hali var. Önce Türkiye'yi 36 etnik gruba bölüyorsun. Nereden bölüyorsun? Türkiye'de 36 etnik grubu sayacağına Türk milletinin birliğinden neden bahsetmiyorsun? Bazı dış ülkelerde Türkiye'yi bölmek için Sıvas'tan bu yana doğru bir harita çizenler var. Yoksa onların tesirinde ve kontrolünde olarak mı bunu böyle konuşuyorsun? Sayın Başbakan ne yaparsan yap, hangi fitneyi, hangi fesadı, hangi ayrılık tohumlarını ekersen ek sana önce AKP'liler sonra Türk milleti müsaade etmeyecektir.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Afyonkarahisar mitingindeki konuşmalarına da değinen Bahçeli, ''Sayın Başbakan Afyon öyle bir yer ki, buranın milliyetçi, muhafazakar, maneviyatçı damarı olan ve bu damarda Milliyetçi Hareketi yaşatan bir Afyon olduğunu unutma'' diye konuştu.

Bahçeli daha sonra, hiçbir iç ve dış odağa, sermayeye ve medyaya boyun eğmediklerini belirtti ve şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan, 'iktidarı bırakıp kaçanların, ülke yönetimine talip olmaması gerekiyor' diyormuş. Başbakan bazı konuları belki de siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Hangi kapılar arkasında, hangi karanlık odalarda, hangi karanlık ilişkilerle nasıl iktidar olduğunu bir hatırlarsan, MHP'siz bir hükümetin de senaryosunu çok iyi anlarsın.
MHP şunu yapmıştır; milletimizin güzide evlatlarının kurduğu milliyetçi bir parti olarak, Allah'ın izniyle hangi güçte olursa olsun, hiçbir iç ve dış odağa, sermayeye medyaya boyun eğemeyiz. MHP'nin ipini bu iç ve dış odaklar kesemez. Ancak ve ancak gönlü isterse milletim MHP'ye uyarıda bulunmak için iktidardan uzaklaştırır, yeri gelir ve tekrar iktidara taşır. Onun için milliyetçi hareketin bozkurt gibi boynu kalındır, kimseye boyun eğmez.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı AKP'nin nasıl kurulduğunu meydanlarda açıklamaya davet eden Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
''AKP'nin ne zaman, kim tarafından kurulduğu şimdi hatırlanmıyor. Çünkü milli görüşün gerçek savunucuları ve ak sakallıları Saadet'te olduğu için AKP'yi çok kişi anlayamamıştır. Bu parti bir yılı doldurmadan tek başına iktidar olmuştur. Peki 30 seneden bu yana birçok zorlukla yoluna devam edenler iktidar olmakta engellerle karşılaşırken, bu AKP bir buçuk yılda hangi iç ve dış odağın desteğiyle iktidar olmuştur. Gel sayın Başbakan bu kürsüden bu AKP hikayesini bir anlat da hep beraber dinleyelim.''

 

"Bunların hesabı birer birer sorulur"

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''bazı gelişmeler sayesinde milletvekili olduğunu'' savunarak, Erdoğan'ın Başbakanlık görevinin sona ermesinin ardından hepsinin hesabının sorulacağını ve halka açık olarak anlatılacağını dile getirdi.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''18 Kasım 2002 tarihinde kurulan 58. Hükümetin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül olmuştur. Recep Bey ise Genel Başkan olarak kalmıştır. Sonra gün gelmiş ve bazı önemli gelişmeler olmuş. Gel Sayın Başbakan bu gelişmelerin nasıl olduğunu bir anlat. CHP ile anlaşarak nasıl destek bulduğunu bir anlat. O dönemdeki bir Başsavcıyla nasıl destek bulduğunu bir anlat. Siz Genel Başkan görevindeyken milletvekili değildiniz, fakat milletvekili engeliniz varken, şimdi nasıl oldu da Siirt'te bir ara seçimde, Siirtlilerin seçtiği bir milletvekilini görevinden istifa ettirdin yerine ara seçimle aday oldun ve milletvekili olarak meclise geldin.
Sana bu iyiliği kim yaptı? Şimdi bu iyiliğin borcunu kimlere ödüyorsun? MHP'ye dil uzatmadan bu soruların cevabını önce vicdanında ver. Kuru gürültüyle
'al ananı git' diyerek, memuru azarlayarak, bilmem kime hakaret ederek bu gerçeklerin üstünü örtmeye kalkma. Başbakanlıktan ayrıldığın gün, bunların hesabı birer birer sorulur ve her hesap halka açık olarak anlatılır.''

 

"Ekonomik kriz ciddiye alınmadı"

İktidar ortaklığı döneminde batan bankaların eleştirildiğini belirten Devlet Bahçeli, '''Batan bankalara ne oldu' diye soruyor. Devletin bütün kayıtları orada. Batan bankalara mevduat sahiplerini mağdur etmemek için devlet olarak el koyduk. Şimdi de batmaya yönelmiş olan varsa el koymazsam namerdim'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın küresel ekonomik krizi ciddiye almayarak, yurttaşları mağdur ettiğini öne süren Bahçeli, Erdoğan'ın 520 milyar dolar milli gelir açıklamalarını da yanıltıcı olduğunu iddia etti.
Bahçeli, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan kürsülerden ekonomik krizi anlatacağı, nasıl tedbirler alacağını söyleyeceği yerde, 'bize bir şey olmaz ABD'den kaynaklanan bir kriz bize teğet gelir, teğet geçer' diyor. Başbakanlığın önünde hayatına kıymaya teşebbüs eden insanı göremiyor, şehirlerde işsiz kalıp sıkıntılara düşen insanı göremiyor. Onun gördüğü yandaşı ve hanedanı. Onlara da Allah daha çok versin. Onun için bu iktidar yandaşları zengin ediyor, vatandaşı fukaralaştırıyor. Şimdi de kalkmış meydanlarda 'bizim hükümeti aldığımız günden bugüne kadar geçen süre içerisinde 520 milyar dolar milli gelirimiz arttı' diyor. Sayın Başbakan bunu her yerde soruyorum, Afyon'da da soracağım; diyelim çok büyük kabiliyetlerinizle, sıcak paranızla, şeyhlerin desteğiyle Arap dünyasından gelen kaynaklarla, Avrupa'dan gelen desteklerle, böyle bir gelir artışını kağıt üzerinde sağlamlaştırmış olabilirsin ama gerçek ise bu, bir yerlerde kendisini hissettirmesi lazım. Böyle bir gelirin, bu ülkeyi mutlu, huzurlu ve kalkınmış batı ülkeleriyle baş edebilecek bir ekonomik güce ulaşmış bir ülke haline getirmesi gerekir. Ama bakıyoruz hala fukaralık devam ediyor. Açlık sınırının altında, yoksulluk sınırı altında 18 milyon insan yaşıyor. O zaman sormak hakkımız değil mi; Sayın Başbakan madem ki 520 milyar dolar bir gelir artışı oldu, nereye gitti bu paralar.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın batan bankaların kurtarılmasını hortumculuk olarak değerlendirdiğini belirten Bahçeli, kendi iktidarı dönemlerinde Bankalar Kanunu'ndaki reformları nedeniyle kendilerine teşekkür edilmesi gerektiğini söyledi.
MHP lideri Bahçeli, şöyle dedi:
''Bankalardaki iyileşmeyi sağlayan, Bankalar Kanunu'ndaki reform hareketlerini, banka denetleme kurullarını ve alınmış ekonomik tedbirlerin kararlı uygulanışlarıyla, bugün Türkiye'de sizin iktidar döneminizde, önemli kriz yaşanmamışsa, sen geriye dön, hiçbir ekonomi politika uygulamadan 57. Hükümetin politikasıyla saltanat sürdüğün dönemi hatırla. Geriye dön de bir teşekkür et. Karalamayla nereye gidiyorsun. 57. Hükümetin ayıkladığı sağlam esaslara bağladığı, 47 bankanın 24 tanesi yabancılara satılmıştır. 11 milyon nüfusu olan Yunanistan, Türkiye'de banka satın almıştır. Halbuki Türkiye 520 milyar dolarlık bir gelire sahip olsa Yunanistan'daki bankaların alayını alması lazım. Ama Yunanistan geliyor Türkiye'de banka satın alıyor. Menkul kıymetler borsasına bakıyorsun yüzde 70'i yabancılaşmış. Özelleştirme yapıyorsun, bütün bunlarla Arapları Türkiye'de zengin kılabilecek her türlü imkanı vererek, Türkiye ekonomisini yabancılaştırıyorsun, bunlardan sıkılıp utanmak yerine, batan bankaları kurtarmaya hortumculuk diyorsan? Senin yaptığın hortumlar şimdi nereye bağlandı acaba?''

 

"Şu dokunulmazlığı da şu hesabı da görelim"

Yurttaşlardan 29 Mart Yerel Seçimleri'nde AKP hükümetine iyi bir ''Osmanlı tokadı'' atmalarını isteyen Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin elindeki dosyaların içeriği ile değil, rengiyle uğraştığını söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın (Elinizde bir bilgi varsa, yargıya verin) sözlerini eleştiren Bahçeli, ''Sayın Başbakan elinizde bir bilgi varsa yargıya verin diyor, özellikle de Sayın Deniz Baykal beyin kırmızı dosyasına kafayı takmış. O dosyanın rengiyle uğraşacağına, içine bak ne var acaba, o dosyada?'' dedi.

Başbakan Erdoğan hakkında Mecliste bekleyen dosyaların görüşülmesini isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan, başbakan olduktan sonra Savcılıktan Başbakanlığa Adalet Bakanlığı yoluyla gelen bir dosyayı, kendi imzasıyla TBMM'ye göndermiştir. Başbakan olmadan evvelki kendisiyle ve bazı milletvekillerinin katılımıyla ilgili bir suç dosyasıdır bu dosya. Suç içeriği, görevi ihmal, 'Birinci Recep Tayyip Erdoğan' dosyasıdır. Sakın ola yanlış anlamayın. '1. Recep Tayyip Erdoğan Padişahı' demiyorum. İkinci Recep Tayyip Erdoğan dosyasının suç içeriği 'zimmet, evrakta sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'. Bu dosyalar Mecliste bulunuyor. Gel Sayın Başbakan bir iyilik yap, biz de sana destek verelim kaldır şu dokunulmazlığı da şu hesabı görelim.''

Devlet Bahçeli, Türkiye'nin gidişatının iyi olmadığını ifade ederek, ''O sebepten dolayı Sayın Erdoğan, kendisine yeni bir üslup kazandırmalı. Öyle omzunda paltoyla, kürsüde dolana dolana konuşmayın. Eğer efelik ve delikanlılık ararsan, sana bu ülkede sıra gelmez. Onun için haddini bil, kendine saygı duy. AKP'ye saygı duy, Başbakanlığa saygı duy ve her şeyden evvel bu büyük millete saygı duy'' diye konuştu.

 

Erdoğan hakkında 2 dosya bekliyor

Devlet Bahçeli, TBMM'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında 2 dosyanın bulunduğunu belirterek, ''Sayın Başbakan bırak padişah olmayı da şu dosyalarla bu millete hesap ver. Birinci Recep Tayyip Erdoğan ve ikinci Recep Tayyip Erdoğan dosyası meclistedir. Gel mecliste dokunulmazlığı kaldır'' dedi.

Bahçeli, Uşak İstasyon Meydanı'nda partisinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, yerel seçimlerin AKP iktidarına ''çeki düzen vermek'' açısından önemli olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın, ''krizin ülkeyi teğet geçeceğini'' söylediğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: ''Kavga, çatışma, 'al ananı git', diye hakaret dolu sözler yerine gel ekonomik, sosyal tedbirler alabilecek çalışmaları yürüt. Başbakanın krizin ülkeyi teğet geçmediğini halka anlatması gerekir. Sayın Başbakan bu gerçekleri bu necip milletten saklama. Bu millet ekonomik krizin yaratacağı büyük bunalımların farkında. Eğer krizi teğet olarak görüyorsan gerçeği saklıyorsun. Yandaşlarının sahip olduğu zenginliğe bir şey olmuyor diyorsan doğrudur, oraya az bir şey dokunarak geçtiği anlaşılıyor. Bugün dolar 1,7'yi aşmış, dün 1,3'den dolar almışsanız, servet sahibi yapmışsanız... 15 gün içinde her dolar başına 40 kuruş para kazanan insanlara teğet de olur, yel gibi de gelip geçer. Ama garip yoksul öyle değil. Yoksulluk sınırının altında bu ülkede milyonlar yaşıyor. Sayın Başbakan, sen kendi çevrene bakıp oluşturduğun yandaş zenginlerle Türkiye'yi değerlendirmeye kalkma. Bugün Türkiye'de uygulanan ekonomi politikasının sonucu budur. Zenginlik yandaşlara, yoksulluk vatandaşlara politikasıdır. Gün olur Cenabı Allah, bu milletimiz MHP'ye tek başına iktidar olmayı nasip ederse, iktidardaki her günün hesabını adalet, yargı önünde sormazsam namert olayım diyorum.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler