Akşener’den, ‘parlamenter sistem’ ve ‘İstanbul Sözleşmesi’ vurgusu
Akşener, Tabipler Birliği’nden Kürt yurttaşlara, Kaz Dağları’ndaki talana karşı mücadele verenlere, atanamayan öğretmenlere, gazetecilere ve tüm mağdurlara selam göndererek demokrasi sözü verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin 2. Olağan Kurultayı’nda, sorunların çözümü için “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme” ve “İstanbul Sözleşmesi”ne dikkat çekti. “İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, Meclis iradesini yok sayanlara, kayırmacılığa, nepotizme, müteahhit cumhuriyetine, işsiz milyonlara, üniversiteli işsizlere, sabahın köründe gözaltına alınan gazetecilere, yargısız infaz kültürüne geçit vermeyeceğiz” diyen Akşener, İstanbul Sözleşmesi’nin yaşatılacağını vurguladı. Kurultay için HDP ve MHP’ye davet göndermeyen, bu nedenle “HDP’li Millet İttifakı içinde üstü örtülü ittifak kurdular” söylemlerine “açık bir mesaj verdiği” ifade edilen Akşener, Kürt ve Zaza yurttaşlar için, “İYİ Parti’yi, iki yumruk arasına sıkıştırılan, bu vatanın has evladı Kürtler kurdu, Zaza’lar kurdu” dedi.
İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayı, salgın önlemleri nedeniyle Altınpark ANFA’da, sadece partililer, delegeler ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Seyircinin alınmadığı kurultayda, alana girişlerde ateş ölçümü yapıldı, ellerin dezenfekte edilerek giriş yapılması istendi. Genel Başkan Akşener’in kurultay alanına girişinde ve konuşma yapacağı platforma yürürken, partililerin ve delegelerin kendileri için ayrılan sandalyelerden ayrılmaması istendi. Akşener, konuşmasında şunları söyledi:
Millete sırtını dönenler: Kendine, sözüm ona milliyetçi diyenlerin hor gördüğü, Atamın bize emaneti, cefakâr Türk Tabiplerine selam olsun. Haksızlığın alasıyla muhatap olan EYT’lilere, yürekleri ülkenin evlatlarını yetiştirmek için atan, KPSS’de, her daim de mülakatlarda mağdur edilen ve bir türlü atanamayan öğretmen kardeşlerime, tehdit ve baskıya rağmen, hakikati seslendirmekten vazgeçmeyen özgür basınımızın cesur mensuplarına selam olsun. Vatan cennet kalsın diye Kazdağları’nda, Salda’da, Cerattepe’de, zalime kafa tutan o koca yüreklere selam olsun. Kadınlarımız yaşasın diye, tek vücut mücadele veren, Umay Ana’nın kızlarına selam olsun. Eee tabii bir de kendini saraya kapatıp, millete sırtını dönenler var. Milleti değil, eşi dostu zengin edenler var. İYİ Parti’nin yükselişini hasetle, kıskançlıkla izleyenler var. Milletin parasıyla sarayda sefa sürenler; size de selam olsun.
Ezilenlerin partisi: İYİ Parti’yi hayatın her alanında horlanan, öldürülen kadınlar; oyun çağında gelin edilen, tacize, tecavüze uğrayan çocuklarımız kurdu. İYİ Parti’yi, iki yumruk arasına sıkıştırılan, bu vatanın has evladı Kürtler, Zazalar kurdu. İYİ Parti’yi “Ali” dedi, “Hızır” dedi diye, Atatürk’ü sevdi diye, din düşmanı ilan edilenler kurdu. İYİ Parti’yi, kutuplaşmadan, iteklenmekten bıkan “mahallesizler” kurdu. İYİ Parti ezilenlerin, horlananların partisidir.
Tokadı yiyeceksiniz: Milletin hazinesini damadına bağlayacak kadar gerçekten kopan bir anlayış, ülkeyi de kendi şirketi görmeye başladı. Burası Atamızdan bize miras kalan Türk devleti. İktidardakilere sesleniyorum: Siz görmeseniz de bu sabırlı milletin sabır taşı artık çatlamak üzere. Günü geldiğinde öyle bir tokat yiyeceksiniz ki ne olduğunuzu şaşıracaksınız.
83 milyon 5 müteahhit etmiyor: Sordular gençlere; “Türkiye dışında yaşamak ister misin?” Yüzde 62’si “evet” dedi. Hem de geri dönmemecesine... İşte gençlerimize verdiğin armağan Sayın Erdoğan...Allah’ın emanetine bu kadar kayıtsız kalıp, üstüne de “Müslümanım” diyebilmek her beşere nasip olmaz. Bu arkadaşlara nasip oldu. Pandemi süresince milletine maske bile dağıtamayan bu iktidar, o 5 müteahhidin milyarlarca liralık alacağını dakika geciktirmedi. İktidara geldiklerinde otomobil alınabilen parayla, bugün ancak 3 yeni model telefon alınabiliyor. Ama 83 milyon vatandaşım, damadın gözünde 5 müteahhit etmiyor.
Bu defa sizin sıranız: “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemi dedikleri bu ucube sistem, bırakın Türkiye’yi uçurmayı, her geçen gün uçuruma sürüklüyor. Bu millet, bu ucube sistemi hak etmiyor. Gezdiğim yerlerde esnaf, çiftçi, işsiz kulağıma eğilip şunu söyledi: Bu defa sizin sıranız. Bütün bu keşmekeşin ve çilenin çözümü belli: İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem. Eskinin yanlışlarının tekrar edilmediği, vesayetin olmadığı, hâkimiyetin gerçekten milletin olduğu, demokrasinin tam ve kâmil olarak uygulandığı, 21. Yüzyıl Türkiyesi’ne yakışır bir sistemle, milletimizi buluşturacağız. Türkiye’yi ayağa kaldırmanın ilk adımı, bir Washington’a, bir Moskova’ya, bir Berlin’e, bir Londra’ya koşan şaşkınlıktan kurtulmaktır. Yani tam bağımsızlıktır. Sisi’yle, Esad’la, onunla bununla şahsi kavgalar yerine, Türkiye’nin çıkarlarının kavgasını vereceğiz.
Çay atmayacağız: Varlık fonu macerasıyla, millet hazinesinin daha fazla yağmalanmasına izin vermeyeceğiz. Sıkıştıkça kasa gibi kullandıkları ÖTV’yi düşüreceğiz. Deli Dumrul vergilerini kaldıracağız. Geçim derdindeki vatandaşın üzerine çay atmayacağız, attırmayacağız.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza