Albay Çiçek, Balyoz davasından tutuklandı

''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, ''Balyoz Planı'' davası kapsamında da tutuklandı.

Albay Çiçek, Balyoz davasından tutuklandı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.02.2011 - 09:58

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanan Albay Dursun Çiçek, duruşma salonundan çıkartılırken ''Yeni bir dijital iftirayla karşı karşıyayız. Mücadelemiz sürecek. Her yerde, her platformda hakkımızı arayacağız'' dedi. Çiçek avukatı aracılığıyla basın mensuplarına gönderdiği ''Masum bir insanın isyanıdır'' başlıklı notta ise ''Yeni bir iftira ile 2. kez bir hukuk cinayeti işleniyor. Dijital iftira ve taklit imza yalanları karşında hak, hukuk ve adaleti arıyoruz. Bu kutsal insanlık değerlerini bulmamıza yardımcı olmanızı bekliyorum'' şeklindeki ifadeye yer verildi.

 

'Bu tutuklama kararı insani, vicdani ve hukuki değildir'

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Ömer Diken, Balyoz Planı davasının duruşmasının, 14 Mart'a bırakıldığını hatırlatarak, hakkında tutuklama kararı verilmesi için CMK'nın 146. maddesinin 1. fıkrası gereğince ihzar yazısı bulunan sanık Dursun Çiçek'in hazır edilmesi nedeniyle duruşma açıldığını tutanağa yazdırdı. Duruşmada diyecekleri sorulan Dursun Çiçek, suçlamaya konu Akdeniz bölgesi müzahir subay ve astsubay listesinin de ekli olduğu taleplerini ve savunmasını içeren yazılı dilekçeleri mahkemeye sunarak, savunmasının dikkate alınmasını ve dikkate alınmaması halinde, itiraz kabul edilerek bir üst mahkemeye gönderilmesini talep etti.

Çiçek, ''Başka bir dijital iftira nedeniyle 10 aydır tutukluyum. Bu sefer de bilgim olmayan, 1. Ordu Komutanlığında yapıldığı iddia edilen bir çalışmaya sanık olarak ismim bulaştırılmıştır. Hazırladığım iddia edilen listede sadece 2 kişiyi tanıyorum. Aynı askeri birlikte görev yaptığım bu kişiler de dahil listedeki hiç kimseyle iletişimim yoktur'' dedi. Söz konusu listenin hazırlandığı iddia edilen tarihte İskenderun Deniz Eğitim Alay Komutanlığında görevli olduğunu ve Körfez Savaşı'nın devam etmesi nedeniyle alayın iş yükünün yoğun olduğunu, bu işlerle ilgilenecek vaktinin de bulunmadığını savunan Çiçek, ''Yasal olmayan, delil kıymeti bulunmayan 2 sayfalık liste altında ismim açıldı diye yargılanmaktayım. Bu davada yargılanmam ve buna dayalı olarak da tutuklama kararı verilmesi, insani, vicdani ve hukuki değildir. Liste altında ismim açıklanmakla birlikte, listenin dijital yollarında ismim geçmemektedir. Yazan ve son kaydeden isimler farklıdır'' dedi.

Tutuklamanın şartlarının CMK'nin 100. maddesinde sayıldığını ve bu sayılan şartlardan hiçbirinin tarafına uymadığını ve ceza yargılamasına esas olanın tutuksuz yargılanma olduğunu belirten Dursun Çiçek, ''şüpheden sanık yararlanır'' kuralının gereğinin yerine getirilerek, serbest bırakılmasına ve daha fazla mağdur edilmemesine karar verilmesini talep etti. ''Ayrıca, Akdeniz Bölgesi'nde bin civarında görevli denizci subay, astsubay mevcut olup 42 kişi ile de darbe yapılması mümkün değildir'' ifadesini kullanan Çiçek, iftiraya uğradığını, bunu yapanlarla hukuki mücadelesini sürdüreceğini ve bununla ilgili suç duyurusunda bulunacağını sözlerine ekledi.

Deniz Kurmay Albay Çiçek'in avukatı Hüseyin Ersöz de daha önceki savunmalarında belirttiği gibi delil olarak değerlendirilen dijital verilerin, maddi ve tarihsel hatalar barındırması nedeniyle, mahkemenin bu verileri delil olarak kabul etmemesi gerektiğini ve söz konusu bulgular karşısında Çiçek ile ilgili tutuklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Ersöz, Çiçek'in bu suçlamayla ilgili tutuksuz yargılanmasını talep etti. Dosyadaki delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tam olarak toplanmamış oluşu, sanığın konumu itibariyle delillere etki yapma ihtimalinin olması, tanıkların henüz dinlenilmemiş oluşu, atılı suçun CMK'nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması nedeniyle, adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, Çiçek'in CMK 100. ve 101. maddeleri kapsamında tutuklanmasına karar verdi.

Öte yandan, avukat Hüseyin Ersöz, yargılamayı yapan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe sunarak, müvekkili Dursun Çiçek'in tahliye edilmesini, aksi bir kararda dilekçenin üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne değerlendirilmek üzere gönderilmesini istedi. Avukatı aracılığıyla basın mensuplarına ilettiği ve 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle eşi Gülşen Çiçek'e yazdığı mektupta Çiçek, dava sürecine ilişkin eleştirilerde bulunarak, ailesinin bu sıkıntılı günlerden güçlenerek çıkması temennisinde bulunuyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler