Alemdar'dan açıklama

Alemdar, Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen ''Ulusal İletişim Kongresi''nde ''Türkiye'de kitle iletişimi'' konulu tebliğ sundu.

Korkmaz Alemdar, yaptığı konuşmada, uluslararası kuruluşların gündeminde bilgi toplumunun geliştirilmesi olduğunu, ancak bilgi toplumu değil, bilinçli toplum kavramının geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Teknolojinin gelişmesine ''Evet'' dediklerini belirten Alemdar, şöyle konuştu:
''Biz de uydular, telefonlar, her türlü teknoloji kullanımında atılımlar yapıyoruz ama ne tür bir toplum için bunu yapmaya uğraşıyoruz. Gazetecileri ne olduğunu bilmedikleri, anlayamadıkları nedenlerle hapiste tutmaya devam ediyoruz. İnsanları onlara sunduğumuz, (Çok iyidir mutlaka kullanılması gerekir) dediğimiz çağdaş iletişim araçlarıyla donatıyoruz, ardından onları haberleri olmadan dinliyoruz, hem de Anayasaya rağmen.
O zaman teknoloji (Evet), teknoloji gelişen bir alan, ama bunu yaratanlarla bunun kullanımını gerçekleştirenler arasında bir diyalog, bunun bireylere gerçekten yardım edici bir araç olup olmadığının da sorgulanması ve bunun için gerekli hukuksal altyapıyı da gözden geçirmemiz gerektiğini vurgulamam lazım.''

Konuşmasında RTÜK'ü de eleştiren Alemdar, RTÜK'ün bugün zaman zaman televizyon şirketlerini uyarmanın dışında ne yaptığı belli olmayan bir yapıya dönüştüğünü savundu. Alemdar, ''RTÜK ne iş yapıyor diye sorarsanız RTÜK''ün gücü bir tek iletişim fakültelerine yetiyor'' dedi.

Konuşmasında basında tekelleşmeye de değinen Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, Türkiye'de yayın sayısı artmasına rağmen, farklılık ortaya çıkmadığını söyledi. Geçmişte yıllarca iki büyük medya grubunun eleştirildiğini hatırlatan Alemdar, şöyle devam etti:
''Aradan geçen zamanda hükümetlerin bize sunduğu olanak bu. Kitapların bu bölümlerinin yeniden yazılması gerekiyor. Öğrenciye bu konular yeniden anlatılacak. Niçin? Çünkü eskiden hükümetlerin tekel yaratmada gücü vardı, ama bugün yeni tekeller, yeni hükümet tekelleri desteklenerek karşımıza çıkmaya başladı. Yani küreselleşmenin getirdiği önemli olgu devam ediyor ama bunun kimliği, bunun düşünce biçimi ve bunu gerçekleştirenler hakkında bazı yenilikler ortaya çıkıyor. Tekelleşmenin beraberinde getirdiği bir başka özellik de gazeteciliğin son derece zayıf, dayanıksız veya son derece itilip kakılmaya müsait bir meslek haline getirilmesi olmuştur. Niçin. Çünkü her türlü mesleki örgütlenme ve bu örgütlenmeye dayalı hak talebi olayı ortadan kaldırılmıştır. Bugün adı var, kendi ne kadar var bilemediğimiz Türkiye Gazeteciler Sendikası, en ciddi Anadolu Ajansı'nda vardır.''