‘Almanya Erdoğan’a karşı sertleşebilir’

Almanya’da hükümetteki ve muhalefetteki politikacılar, Türkiye’ye baskının dozunun artırılması için görüş birliği içinde.

‘Almanya Erdoğan’a karşı sertleşebilir’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.07.2017 - 23:50

Türk Hükümeti’nin sözlü güvencelerini olumlu ama yetersiz olarak değerlendiren Almanya yaptırımları devreye sokmak için seçenekleri değerlendirmeye başladı. DW Türkçe’ye konuşan siyasiler bu hamleye destek açıkladı.

Türkiye’den bakanların, art arda yaptıkları açıklamalarla Alman yatırımcılara dönük sözlü güvenceler vermesini not eden Berlin’in asıl beklentisi demokrasi ve hukuk devleti alanında somut adımlar.

Aralarında gazeteci ve insan hakları aktivistinin de bulunduğu Alman vatandaşlarının Türkiye’de haksız yere tutuklu tutulduğunu düşünen Berlin, bunun siyasi bir koz olarak kullanılmasına son verilmesini, siyasilerin Almanya’ya yönelik suçlamalarının son bulmasını istiyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 20 Temmuz’da Türkiye politikasında değişikliğe gittiğini kamuoyuna duyuran ve bir dizi ekonomik önlem açıklayan Alman hükümeti, gelişmelerin seyrine göre yaptırımları devreye sokmak için seçenekleri değerlendirmeye başladı.

Bu çerçevede özellikle doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinde siyasi baskı oluşturabilecek ne tür adımların atılabileceğinin değerlendirildiği, yaptırımların olası siyasi, ekonomi ve hukuki etkilerinin mercek altına alındığı öğrenildi.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi milletvekili Michael Brand, Türkiye’de iyiye doğru bir gidişat olmaması halinde, Almanya’nın artık yaptırımları devreye sokması gerektiğini söyledi. Federal Meclis’in savunma ve ayrıca insan hakları komisyonunda üye olan Brand, Türkiye’nin AB’den kopma noktasına gelmiş olması sebebiyle, mali yardımların gözden geçirilmesi gerektiğini savunurken, “Türkiye’de iyiye gidişat sağlanamazsa yaptırım uygulamaktan da çekinmemeliyiz” görüşünü kaydetti.

‘Erdoğan’a baskı kurulmalı’

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hassas olduğu yerden baskı kurulmalı” diyen Brand, şöyle devam etti: “Şu açık. Türk Hükümeti politika değişikliğine gitmediği müddetçe Türk ekonomisi için durum kasvetli bir hal alacaktır. Türk Hükümeti’nin imaj kampanyası, Alman şirketlerini yatırım yapma konusunda ikna etmeye yeterli değil. Bunu yaptığım çok sayıda görüşmeden biliyorum. Erdoğan artık bu düşten uyanmalı, bunlar işe yaramayacak.”

Türk Hükümeti’ne açık sözlülükle gerekli mesajların verilmesi gerektiğini vurgulayan, ancak diyalog kapısının kapatılmamasını isteyen Brand, “Kimse hayal ürünü, uydurma casusluk ithamlarıyla karşı karşıya kalacağı ya da despotça hapsedilebileceği bir ülkeye gönüllü olarak seyahat etmek istemez. Erdoğan’ın propagandasını yaptığı ‘bağımsız yargı’ mevzusu, sahiden de çok kötü bir masaldan ibaret” değerlendirmesini yaptı.

Merkel’in iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis Grup Başkan Vekili Rolf Mützenich de “Türk Hükümeti şunu çok iyi anlamalı: Hukuk devleti ilkeleri güvence altına alınmadığı müddetçe hiçbir şirket Türkiye’de yatırım yapma riskini göze almayacaktır” dedi. Mützenich, “Peter Steudtner, Deniz Yücel, Meşale Tolun derhal serbest bırakılmalı, konsolosluk desteği verilmesi engellenmemeli, siyasi suçlarla itham edilen tüm Alman vatandaşlarının adil yargılanma hakkı güvence altına alınmalı” diye konuştu. Mützenich, “Tüm gücümüzü, Türk Hükümeti’nin demokratik hukuk devleti kurallarını koşulsuz olarak yeniden uygulamasını sağlamak için kullanacağız” dedi.

YEŞİLLER: DÜĞMEYE BASILMALI

Muhalefetteki Yeşiller Partisi milletvekillerinden Omid Nouripour, Başbakan Yıldırım’ın Alman yatırımcılara verdiği ılımlı mesajları “yelkenlerin suya indirildiğinin işareti” olarak yorumlarken, “Bu, Türkiye’nin Almanya ile ekonomik ilişkilerin zedelenmesini göze alamadığının göstergesidir” değerlendirmesini yaptı.

Nouripour, “Yalnızca acı sonuçları olacak ekonomik yaptırımlar sonucunda Erdoğan gönülsüz de olsa geri adım atmak zorunda kalacaktır” görüşünü savunurken, şöyle devam etti: “Türkiye’ye yatırım yapan şirketlere Hermes kredi güvencesi verilmemesi gibi somut sonuçlar doğuracak adımlar atılırsa işte bu onu harekete geçirir. Nihayetinde Türkiye’nin tam da şimdi ekonomik istikrara ihtiyacı var. Gayet tabii ki yaptırımların halkı mağdur etmesini istemeyiz. Bu nedenle ekonomik ilişkiler için insan hakları, demokrasi ve hukuk devletinin feda edilmesine göz yummayacağımızı, Türkiye halkının yanında olduğumuzu net bir şekilde söylemek zorundayız. Artık Almanya ve AB’nin Ankara’nın geri adım atması için düğmeye basma zamanı geldi.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler