Amerikalılardan izleme skandalına protesto
ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) dünya genelinde milyonlarca kişinin telefon ve internet iletişimini takip etmesi ABD'de sivil toplum tarafından protesto ediliyor.
Elektronik Sınır Vakfı (EFF), Gelecek İçin Savaş gibi organizasyonlar öncülüğünde ''Bizi İzlemeyi Bırakın'' sloganıyla San Francisco, Boston, New York ve Washington'da bir araya gelen gruplar, NSA'nın izlemelerini protesto etti.
Gösterilerde, NSA'nın takibinin ABD anayasasının 4. maddesine aykırı olduğu vurgulanarak, vatandaşların sebepsiz yere izlenmesi ve evlerinin aranması gibi uygulamalara karşı olan 4. maddenin korunması istendi.
Eylemcilerin taşıdığı, "İzleyenleri kim izleyecek" ve George Orwell'ın kitabına atıfla "1984'te doğdum, 1984'te ölmeyi reddediyorum" dövizleri dikkati çekti.
Protestocular, NSA'nın izleme programı ve bu şekilde elde edilen bilgilerin kullanımına ve şeffaflığa ilişkin daha fazla bilgi edinme taleplerini seslendirdiler.
Eylemlerde ajanlık faaliyetlerinin soruşturulması için özel bir komite kurulması, bu komitenin yasal olarak konuyu inceleyerek anayasaya aykırı izlemeleri sonlandırması ve sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması istendi.
İnsan Hakları Örgütleri de tepkili
Kişilerin özel iletişiminin takip edilmesine ve bunun yasal dayanağının ve sınırının belirsiz olmasına birçok insan hakları örgütü temsilcisi de tepki gösteriyor.
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Direktörü Kenneth Roth, konuya ilişkin yazısında, özel iletişimin izlenmesinin sınırı olması gerektiğini belirtti.
Devletin kişilerarası iletişimi izlemesinin sınırlandırılmasının tek başına yetmeyeceğini vurgulayan Roth, telefon ve internet şirketlerinin bu bilgilere her şekilde sahip olduklarını ve bundan ticari gelir bile elde ettiklerini hatırlattı.
NSA'nın izlemeleri savunurken kullandığı, terörist saldırıların engellendiği açıklamasını da eleştiren Roth, önlenen saldırıların spesifik numara ve elektronik posta adreslerinin izlenmesiyle gerçekleştirildiğini, bu nedenle mahkeme kararı olmadan tüm vatandaşların iletişiminin izlenmesini haklı çıkarmayacağını dile getirdi.
Bertelsmann Vakfı'ndan Transatlantic İlişkiler Direktörü Tyson Barker da NSA'nın bazı ülkelerin büyükelçilikleri ve AB kurumlarının dinlenmesinin ortaya çıkardığı sorunları yorumladı.
Avrupa ülkeleri ve AB ofislerinin dinlenmesi skandalının ABD'nin "yumuşak güç" imajına Irak savaşından sonra en büyük darbeyi vurabileceğini kaydeden Barker, bu durumun ABD için sakıncalarına değindi.
Skandalın ortaya çıkma zamanlamasına da dikkati çeken Barker, ABD ile AB arasındaki ticaret anlaşmasının ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in seçim kampanyasının bu durumdan zarar göreceğini vurguladı.
BM Genel Sekreteri Ban'dan diplomatik dokunulmazlık uyarısı
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD istihbaratının AB kurumlarını ve AB'nin BM Temsilciliği'ni dinlediği iddialarına ilişkin konuyu takip ettiğini söyledi.
ABD ve diğer ilgili ülkelerin konuyu netleştirmeye çalıştıklarını kaydeden Ban, "Konunun BM'yi ilgilendiren tarafına gelince, uluslararası hukuka göre diplomatik misyonların dokunulmazlıkları önemli bir prensiptir. Bu konunun diyalog içinde çözülmesini ve taraflar arasındaki dostane ilişkileri ve işbirliğini zedelememesini umuyorum" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza