Amerikan Kongresi'nden Kıbrıs 'şok'u
Amerikan Temsilciler Meclisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında yer alan kilise ve tarihi yerlerin acilen korunması ve kurtarılması için H Res 1631 adlı tasarıyı oylanarak kabul etti.
Tasarıda, Amerikan Temsilciler Meclisini, Amerikan Başkanı Barack Obama, Dışişleri Bakanlığı, ABD Uluslararası Din Özgürlüğü komisyonunun Türk askerinin bulunduğu Kuzey Kıbrıs topraklarında din özgürlüğünün istismar edildiği, dini ve eski tarihi yapıların zarar verildiği konusunun araştırılması ve Türkiye'nin bu konuda cezalandırılarak yaptırım uygulanması ve zarar görülen dini ve mimari eserlerin restore edilmesi gibi ağır maddeler bulunuyor.
Kongre hazırlıksız yakalandı
Tasarının ana sponsorluğunu yapan Yunan kökenli Florida Milletvekili Gus Bilirakis, 2 Kasım seçimlerinden önce birçok kongre üyesini hazırlıksız yakalayıp tasarıyı oylattırmasına ilk tepki Türk-Amerikan Dernekleri Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Çınar'dan geldi. Kongre'deki oylamanın isimsiz ve kayıt altına alınmadan geçirilmesinin adil olmadığını belirten Çınar, "Oylamaya evet veren Kongre üyelerini tespit etmeye çalışıyoruz" dedi.
Tasarının yasalaşması Türkiye ABD ilişkinlerine darbe vuracak
Türk askerinin 1974 yılından beri adayı işgal ettiğini içeren tasarıda dini ve tarihi yerlerin bertaraf edildiğine dair maddelerin gerçeği yansıtmadığı halde bazı Amerikan Temsilciler Meclisi üyelerinin bu tasarıya desteklemesinin yanlış olduğunu dile getirdi. Dünya tarihini bile doğru dürüst bilmeyen Kongre Üyeleri olduğunu söyleyen Çınar, bu tür tasarıların Türk-Amerikan ilişkilerine darbe vuracağını tekrarladı.
Tasarının oylanacağı gün, Türk-Amerikan Dostluk Eş Başkanı Ed Whitfield de meslektaşlarına acil bir mektup yollayarak, tasarıya hayır demeleri için uğraştığını belirten Çınar, son dakikada Kongreye gelen tasarının Yunan lobisinin oyunu olduğunu söyledi.
Çınar, Kongre Üyesi Whitfield'in mektubunda, 2009 yılında, Kültür Miras Teknik Komitesinin Türk ve Rum tarafındaki dini ve tarihi yerlerin korunması için iki tarafla da görüştüğü ve ilerleme sağlandığını ancak, daha sonra komitenin tek taraflı olarak Rum tarafını tutmasının talihsiz bir davranış olduğunu yazdığını belirtti. Çınar, Amerikan Kongresi Dış ilişkiler Komite Başkanı Howard Berman ve New York Milletvekili Carolyn Maloney'nin, sözde Ermeni tasarısında olduğu gibi bu tasarıda da Türkiye aleyhine çalıştığını belirtti.
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, ABD Temsilciler Meclisinde, Rum-Yunan lobisine mensup milletvekillerinin girişimiyle KKTC'deki Rumlardan kalan dini mekan ve eserlerle ilgili Türkiye aleyhinde kabul edilen karar tasarısına tepki göstererek, bu durumun, ABD Kongresi'nin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü ve Ada'da oluşturulmaya çalışılan çözüm ve uzlaşı ruhuna yardımcı olmayacağını kaydetti.
Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nin 28 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği oturumunda Kuzey Kıbrıs'taki dini ve kültürel varlıkların korunması konusunda Türkiye'ye yönelik asılsız suçlamalar içeren yanlı bir karar aldığını belirterek, Kıbrıs sorununun özüne, Kuzey'deki dini ve kültürel mirasın sözde tahribatına yönelik bilinen Rum iddialarını içeren bu talihsiz kararın, Rum-Yunan lobisi ve destekleyicilerinin girişimleri sonucunda üretildiğinin bilindiğini ifade etti.
''ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nin, söz konusu karar tasarısındaki gerçek dışı iddialar karşısında sorgulayıcı ve dengeli bir yaklaşım benimsemek yerine, bunlara itibar ederek kararı onaylamış olmasının üzüntü verici olduğunu'' kaydeden Özgürgün, şöyle devam etti:''Bu durumun, ABD Kongresinin tarafsızlığına gölge düşürdüğü gibi Ada'da oluşturulmaya çalışılan çözüm ve uzlaşı ruhuna yardımcı olmayacağı da açıktır.
Kıbrıs'ta siyasi bir sorun olduğu ve sorunun Ada'daki iki taraf arasında BM şemsiyesi altında gerçekleştirilen müzakerelerle çözülmeye çalışıldığı bilinmektedir. Kıbrıs'ta halen devam eden müzakereler yoluyla adil ve kalıcı bir çözüme en kısa sürede ulaşılmasına verdiği destek, BM başta olmak üzere uluslararası camia tarafından da takdirle karşılanan Anavatan Türkiye'nin 1960 Anlaşmalarına dayanan askeri mevcudiyetinin Kıbrıs Türk halkı açısından hayati önem taşıdığı da inkar edilemez bir gerçektir. Bu bağlamda, Kuzey Kıbrıs'la ilgili her hususta olduğu gibi kültürel mirasın korunması ve dini özgürlüklerin sağlanması konularında da Kuzey'deki tek ve egemen idare olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti'nin sorumlu olduğunu bir kez daha tüm ilgililere hatırlatırız.''
"Çalışmalarımız Kıbrıs'taki ABD makamlarının bilgisi dahilindedir''
ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nin son kararında yer alan suçlamaların aksine, ilgili KKTC makamlarının Kuzey Kıbrıs'taki tarihi ve dini eserlerin insanlığın ortak mirası olduğu anlayışıyla, hiçbir ayırım gözetmeksizin korunmalarına yönelik gerekli önlemleri aldığını ve bu yöndeki çalışmalarını kısıtlı imkanlarını zorlayarak yürüttüğünü anlatan Özgürgün, ''Özellikle, Hristiyan dini ibadet yerleri ve eserlerinin korunması ile restorasyonuna yönelik çalışmaların Kıbrıs'taki ABD makamlarının bilgisi dahilinde olduğunu'' vurguladı.
''KKTC üzerinde uygulanmakta olan izolasyonlara ve Rum tarafının engellemeleri sonucunda uluslararası yardımın bulunmadığı bir ortamda, Kıbrıs Türk tarafının kültürel mirasın korunmasına yönelik çabalarının takdir edilmesi gerekirken, konunun muhatabı dahi olmayan Anavatan Türkiye'nin suçlanması, son derece vahim bir durumdur'' ifadesini kullanan KKTC Dışişleri Bakanı, şunları kaydetti:''Kıbrıs'taki siyasi sorun gözönüne alındığında Ada'daki dini ve kültürel mirasın korunmasına özel bir ilgi ve hassasiyet gösterilmesi doğaldır. Ancak Temsilciler Meclisi'nin sadece Kuzey'deki Hristiyan eserlerinin durumuna ilgi göstermesi ve bu konuda da maksatlı çarpıtmalara alet olması kabul edilemez bir tutumdur.Ada'nın gerek kuzeyi gerekse güneyinde Türk kültürüne ve Müslüman dinine ait eserler bulunmakta olup, özellikle güneyde bulunan Müslüman-Türk kültürüne ait yok olmaya terk edilmiş eserlerimizin vahim durumunun gözardı edilmesi yanlı bir yaklaşımdır.''
"Kültürel miras teknik komitesinin çalışmalarını gözardı ediyor''
Bakan Özgürgün, ABD Kongresi Temsilciler Meclisi kararının, 21 Mart 2008 tarihinde Kıbrıs Türk ve Rum liderlerinin mutabakatı sonucunda oluşturulan ve bu tarihten itibaren çözüm sürecine paralel olarak yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Kültürel Miras Teknik Komitesinin önemini de gözardı ettiğine işaret ederek, şöyle devam etti:''Ada'daki iki tarafın yetkili makamlarının işbirliğiyle tarihi ve dini yerlerin restorasyonunu üstlenmiş ve çalışmalarını başarıyla yürütmekte olan bu komitenin, kültürel mirasın korunmasına yönelik sorunların taşınması ve çözümlenmesi gereken esas platform olduğu açıktır. Hal böyleyken, Rum tarafının kültürel miras konusunda ABD Kongresi nezdinde yanlı bir karar üretilmesi yönündeki çabaları, samimiyetsizliğinin açık bir göstergesidir. ABD Temsilciler Meclisinin Kültürel Miras Teknik Komitesinin uhdesinde bugüne kadar başarıyla sürdürülmekte olan çalışmalara yönelik bu yanlı müdahalesi ise, iki taraf arasında hassas dengelere oturtulmuş işbirliği ruhunu bozmakta ve konunun siyasileştirilerek çıkmaza sürüklenmesinin zeminini hazırlamaktadır.''
Söz konusu kararda ayrıca, Rum, Maronit ve Ermeni toplumlarının Kuzey Kıbrıs'taki yaşam koşullarına ilişkin inanılmaz iddialara yer verildiğine değinen Özgürgün, ''Temsilciler Meclisi'nin Rum-Yunan lobisinin bu akıl almaz iddialarına itibar etmiş olması ancak Kuzey Kıbrıs'taki durum hakkında bilgi ve tecrübelerinin olmadığı yönünde yorumlanabilir. KKTC'de yaşayan Rum, Maronit ve Ermeniler, Güney Kıbrıs'ta yaşayan Kıbrıslı Türkler'den çok daha iyi koşullarda, devletimizin her KKTC vatandaşına sunduğu imkanlardan aynen yararlanmakta ve tüm hak ve özgürlüklerini hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan kullanmaktadırlar'' ifadesini kullandı.
BM Barış Gücü yetkililerinin Kuzey Kıbrıs'taki Rum ve Maronitlerin yaşam koşullarına ilişkin olumlu görüş beyan eden düzenli raporlarına rağmen, ABD Temsilciler Meclisi'nin bu siyasi rant amaçlı propagandalara alet olmasının üzücü olduğunu belirten Özgürgün, şunları kaydetti:''ABD Temsilciler Meclisi'ni, bundan sonraki çalışmalarında Rum-Yunan lobisinin girişimlerine itibar ederek Kıbrıs konusunun çeşitli veçhelerine yanlı bir şekilde müdahil olan ve devam eden BM çözüm sürecine de zarar verebilecek kararlar üretmekten kaçınmaya davet ediyoruz''.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi