Amerikan Rüyası: Her Şey Sadece Ekonomi İçin!
Her ülkede en önemli kurumlar elbette eğitim kurumlarıdır. Onların niteliği gelecek nesillerin de niteliğini belirleyecektir. Almanya’da kapitalist sistemin etkisi ile eğitim sisteminde ortaya çıkan çatlakları, yarıkları kendi geleceklerine bir saldırı olarak görüyor gençler, aileler.
Hastalıklı kapitalist sistemin bizlere sunduğu ilişki ağları yaşamımıza her yönüyle müdahale ediyor. Bu müdahaleler uzun ve kısa vadeli olmak üzere günden güne etkisini derinleştirirken, bu derinleşme ile birlikte aklımızdan geçenleri ve gelecek için neler planlayacağımızı, nasıl planlayacağımızı da belirliyor.
Artık gençlerin en büyük hayali dünyayı değiştirmek, keşfetmek, derin ve unutulmaz aşklar yaşamak değil, yaşlandıklarında ne kadar emeklilik parası alacaklarını ve bu parayı şimdiden nasıl fazlalaştıracağının hesabında. Yani yaşamın başında, yaşamın son dönemlerini planlama çabası.
Kapitalist sistem
Ülkemizde kapitalist ilişkilerin derinliği göz önünde olmakla birlikte, Avrupa’da yaşanan sancı, kapitalist sistemin yapı taşlarını oluşturması nedeniyle daha derin.
Anaokulunda oyun oynaması gereken çocuklar, çocukluklarını yaşayamadan, önlerine çıkacak büyük yarışa hazırlanıyorlar. Bir yabancı dil yetmezken ikinci, üçüncü...
Yaşamın tek amacı, bu yarışa en iyi nasıl dahil olabilir ve kazananlardan biri olabilirim.
Hiçbir sosyal etkinlikte bulunmayan, bunun zaman kaybı olduğuna inanan gençler, kapitalizmde yerimi en iyi şekilde nasıl alabilirim yarışında.
Dünya bu deliliğe kendini kaptırmış giderken, elbette eğitim sistemi de bu deliliğe kendini en iyi şekilde nasıl uydurabileceğinin hesabını yapıyor. İlkokullar, ortaokullar, liseler ve elbette üniversiteler.
Şaşkın bakışlarla ve ne yazık ki bu duruma dahil olarak yaşarken, sevindirici haberlerin umut verici rüzgârına kapılmıyor değiliz.
Kapitalist dünya ekonomisinin insanı bir alet gibi görüşü, eğitim ve iş alanında insan değil birer alet yaratma girişimine karşı sesler yükseliyor sokaklardan.
Almanya’da geçen hafta organize edilen ve etkisi hâlâ devam eden bir haftalık eğitim grevinden (Bildungsstreik 2009) bahsediyorum.
Sadece ekonomik amaçlara hizmet etme yolunda hızla ilerleyen eğitim sistemi, bir haftalık bir protesto ile ciddi eleştirilere uğruyor.
Velilerden öğretmenlere, üniversite öğrencilerinden akademik personele kadar herkesin desteğini alan ve 17 Haziran Çarşamba günü en büyüğü düzenlenen protestolara Almanya’nın farklı kentlerinden 200.000’-den fazla insan katıldı.
Parasız eğitim hakkı başta olmak üzere “Bachelor” sistemi ile sadece 6 dönemde üniversite mezunu yaratmaya çalışan yeni Alman eğitim planı yerden yere vuruluyor.
Bu yeni sistemin Avrupa’da eğitim içindeki birliği sağlayacağı argümanı ile gelen sistem savunucuları, öğrencilerin kapitalist sisteme, gerçek akademik bilgilerle donatılmamış insanlar yetiştirme argümanı ile karşı çıkılıyor. 6 dönemlik yani 3 yıllık bir üniversite eğitiminin fabrikada mal üretmeye benzediği ifadesinde bulunan öğrenciler, bu yöntemle düşünen, üretken insan yaratılamayacağı savında.
Bir yandan bu gelişmeler devam ederken öte yandan Stuttgart Üniversitesi’nde Master Plan adı altında ortaya atılan ve amacı teknik bölümlerin güçlendirilerek sosyal bilimlerin zayıflatılması ve süreç içinde kapatılması tehlikesi, geniş tartışma ve tepkilere yol açıyor.
Yetiştirdiği Kant’la, Habermas’la gurur duymuyor artık Alman eğitim sistemi.
Eğitim kurumları
Öğrenci kimliğimle ben de bu protestolarda yerimi alırken, “Böyle, Almanların ülkesi, aptalların ülkesi” pankartı ile karşılaşıyorum. Her ülkede en önemli kurumlar elbette eğitim kurumlarıdır. Onların niteliği gelecek nesillerin de niteliğini belirleyecektir.
Almanya’da kapitalist sistemin etkisi ile eğitim sisteminde ortaya çıkan çatlakları, yarıkları kendi geleceklerine bir saldırı olarak görüyor gençler, aileler.
“Burdayız, sesimiz yüksek, çünkü birileri bizden eğitimi çalıyor” sloganları kulağımda ayrılırken eylem yerinden, uzaklardaki ülkem aklımda hep. Eğitim sisteminin ayakları üstüne basamadığı, güçlü beyinlerin ziyan edildiği, geleceğin çalındığı ülkem. Arkama dönüyorum tekrar ve bu dalganın dünyaya dağılmasını umut ediyorum her şeye rağmen...
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması