"Anayasa yapmama ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum"

Yeni anayasa çalışmalarına herkesin katkısı olması gerektiğini söyleyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek "Anayasa yapamama ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.11.2011 - 12:15

TBMM Başkanı Çiçek, NTV'nin canlı yayınında yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin bilgi vererek, gündemdeki konuları değerlendirdi. Tüm siyasi partilerin Anayasa'nın değiştirilmesini istediğini belirten Çiçek, Anayasa'nın Türkiye'nin en öncelikli konuları arasında yer aldığını belirtti. Yaşanılan bir çok olayın, sıkıntının, gerginliğinin önemli bir kısmının temelinde Anayasa'nın bulunduğunu ifade eden Çiçek, "Tüm siyasi partiler bu Anayasa'nın değişmesi gerektiğini söylüyor. Kısmı değişikliklerle bu için bir yere gelmesi mümkün görünmüyor. 1982 Anayasası tamiratlarla varlığını sürdüremez. Anayasa toplumsal bir talep haline geldi. Herkesin katılımını özellikle istiyoruz. Herkese ulaşmaya çalıştık, herkesin söz hakkı var" dedi. Katkıyı sadece basından beklemediklerini, meslek örgütlerinin de yeni anayasaya destek vermesini istedi. Çiçek, yeni anayasa konusunda sivil toplum kuruluşlarının etkin olması gerektiğine dikkat çekerek, "14 bin derneğe yeni anayasaya destek için davette bulunacağız. Anayasa yapamama ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum. Bir ülke düşününki Anayasa'dan 30 senedir şikâyet ediyor. Eğer bu "Anayasa en kısa sürede değiştirilemezse Türkiye'de rejim bunalımı çıkar" deniliyor. Bu kadar ağır toplumsal sonuçlara sebebiyet verecek bir Anayasa ile Türkiye idare ediliyor. Bu sözler haklı çıktı" dedi. Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu, kararlarının tartışmalarının yakından izlendiğini kaydeden Çiçek, Türkiye bir ilham kaynağı olacaksa, girdiğimiz yolu sonlandırmamamız lazım. Masadan kalkarak, anlaşamadık diyerek işi yarıda bırakarak değil, daha özgürlükçü, daha birey odaklı bir anayasa" değerlendirmesinde bulundu.

Tututklu milletvekilleri

Milletvekillerinin tutukluluklarının Anayasa'dan kaynaklandığını savunan Çiçek, Anayasa'nın ilgili maddelerindeki bir kısım hükümler başımıza epey iş açıyor, bunu hepimizin görmesi gerekiyor. Bu anayasa yürürlükte kaldığı sürece bir çok öngördüğümüz öngöremediğimiz sorunlarla Türkiye karşı karşıya kalacak. Uzlaşma Komisyonu'nda dışarıdaki tartışmalardan uzak durmalıyız" dedi.

Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının tartışmalara takılmaması gerektiğini ifade eden Çiçek, "Tutuklu milletvekilleri meselesi daha adaylık süreciyle beraber gündemde olan bir konudur. Türkiye yeteri kadar gerginlikleri yaşıyor. Yeni bir anayasa yapacaksak bayram havasına ihtiyaç var. Gergin bir atmosferde anayasa yapmak zorlaşır" diye konuştu.
Meclis Başkanlığı yetkilerinin sınırsız bir makam olmadığını belirten Çiçek, Anayasa'nın herkesi bağladığını kaydetti. Çiçek, "Kimin ne yetkisi var, ona bakmak lazım. Kişisel olarak ben kimsenin tutuklu olmasını istemem. Keşke hiç tutuklamalar olmasa ama hayatında bir realitesi. Yargılamaların uzun olmasını istemem. Tutuklamayla ilgili hükümler belli. Tutuklama isteyenlerin hassas olması lazım. Bu hukukun genel uygulamalarıdır. Sıradan şüpheyle insanlar tutuklanamaz, delilleri ortadan kaldırmaya yönelik kuvvetli şüphe olacak.Tutukluluğun mahkumiyete dönüşmesini katiyen istemem"
dedi.

KCK operasyonları

BDP'nin masadan kalkarız şeklinde bir tutumu bulunmadığının belirten Çiçek, KCK operasyonlarının içeriğini bilmediğini kaydederek, "Bu komisyon çalışmalarını olumlu bir şekilde sonlandıramazsa, şikayet ettiğimiz, birçok sorunun kaynağı olan bu Anayasa bir 30 yıl daha yürürlükte kalır. Bedelini de hep beraber öderiz. Tarihi sorumluluğumuzun gereğinin yapmalıyız" diye konuştu.

Terörle mücadele


Terörün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli konusu olduğunu belirten Çiçek, terörle mücadelenin bir parti ve bir hükümet meselesi olmadığını bir Türkiye meselesi olduğunu kaydetti. Terörle mücadeleye herkesin katkısı olması gerektiğini ifade eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir ülke terörle mücadele ederken kendi politikalarına ve gücüne güvenmek mecburiyetindedir. 'Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.' Terör adına en çok yalan söylenen konudur. Herkes terörü kınar ama adım atmaya gelince kırk dereden su getirir. Yeteri katar uluslararıs işbirliği yoktur terör konusunda. Bugüne kadar Türkiye neyi yaptıysa neyi başardıysa kendi gücü, kuvvetiyle yapmıştır. Yeri gelmiş politik hatalar yapmıştır vs. Bunları değerlendirerek yeni bir yol haritası çizdi, çiziyor. Terör öyle bir beladır ki insanlığa karşı suçtur. Bazı ülkeler terör örgütü üyelerini ne yargılıyor, ne de iade ediyor. 40 sene terörle mücadele ettik. Hala 'bunlar kimdir' diye soran varsa, bu acılar boşuna mı çekildi?"
Öldürülen teröristin Muş'taki taziye evine Türk Bayrağı azılmasın kendisini çok duygulandırdığını belirten Çiçek, insanların kategorize ederek değerlendirmenin hassas konularda son derece yanlış bulunduğunu ifade etti.

MİT-PKK görüşmesi

İstihbarat örgütlerinin işinin kötü adamlar olduğunu iyi adamlarla uğraşmadığını belirten Çiçek, "Bu tür devletin kuruluşlarının iki türlü görevi var. Bir, olayları olmadan önce önlemek. İki, buna rağmen olaylar olduğuysa faillerini bulup yargıya teslim etmek. Bazı olayları önceden önleyecekse onların içine sızacak, yeri geldiğinde onlarla yemek yiyecek. Bunları düz mantıkla anlayamazsınız" dedi.

Bedelli askerlik

Bedelli askerlik konusunun yürütme organını ilgilendirdiğini, siyasi partilerin bu konuda yardımcı olma isteğinde bulunduğunu kaydeden Çiçek, ihtiyaç ile kaynak arasındaki kaynağın nasıl kurulacağının önemli olduğunu ifade etti. Tüm partilerin bedelliye olumlu baktığını kaydeden Çiçek, "Ümit ediyorum, bu denge bir yerde kurulur ve beklentide karşılanmış olur" dedi.

N.Ç. kararı

Yargıtay'ın verdiği N.Ç. kararını da değerlendiren TBMM Başkanı, "İnsan olmayanların yaptığı, insanlık dışı bir eylem. Ancak bir suç hangi tarihte işlendiyse o tarihin kanununa göre yargılanır. Bu evrensel bir hukuk kuralıdır" diye konuştu


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler