'Anayasanın çatısı büyük ölçüde çakılmış oluyor'
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, 88 maddenin müzakere edildiğini, bunun 30'unda mutabakat sağlandığını bildirdi.
SKY TÜRK Televizyonu'na canlı yayın konuğu olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan'ın konuyla ilgili açıklamasının muhalefet tarafından rest olarak algılandığının belirtilmesi üzerine, bunun Türkiye'nin önüne gelmiş çok önemli bir fırsat olduğunu ve siyasette bu fırsatın kolay kolay ele geçmeyeceğini söyledi. Çiçek, ''Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz, böyle bir sorumluluğumuz var'' dedi.
Çiçek, artık Türkiye'de yeni bir anayasanın çok büyük bir kesimin kabul ettiği şekilde zaruret olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ''Yeni bir anayasa ihtiyacı açıktır. Tartıştığımız konulara baktığımızda bunların önemli bir kısmının anayasayla bağlantılı olduğunu görebiliriz. Dolayısıyla artık bu anayasa ile Türkiye'nin yoluna devam edemeyeceğini her siyasi parti kendi üslubuna ve gerekçelerine göre açıkça ortaya koydu. 30 yıldır da bu anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermediğini tartıştık. Bir konunun 30 yıl tartışılıyor olması hem ehemmiyetini gösterir, bu işe bir nokta koymamız gerektiğini de çok açık olarak ifade eder. Dolayısıyla ilk defa orta yere böyle bir fırsat çıktı.''
Çiçek, 4 siyasi partinin doğru bir kararla ve geçmişte emsaline çok az rastlanan veya hiç rastlanmayan bir kararla bu işin, bu dönem bu Meclis tarafından neticelendirilmesini istediğini vurguladı. Bunun önemli bir karar olduğunu ifade eden Çiçek, ''Yapılış tarzı, içerdiği hükümler bunca değişikliğe rağmen halen Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap verememesi, önceliklerinin, kurumlararası, erklerarası dengelerin bozuk olması, felsefesi...Neresinden bakarsanız bakın, 4 siyasi parti dedi ki, (yeni bir anayasa, kısmı değişiklikle bu iş olmaz)'' diye konuştu.
'Dört siyasi parti bu anayasayı yapacak'
TBMM Başkanı, 1.5 seneye yakın bir zamandır 4 siyasi partinin vardığı mutabakat çerçevesinde bir komisyon kurulduğunu, kendisinin de bu işin başkanlığını yerine getirmeye çalıştığını hatırlatarak, ''Bu masanın dört ayağı var. 4 siyasi parti bu anayasayı yapacak. Meclis Başkanı sadece koordinatördür. 4 siyasi parti aradan geçen süre içerisinde Türkiye'de ilk defa birçok engelleri aşarak, belli bir çalışmayı başlattı'' dedi. Çiçek, Türkiye'nin dört bir tarafında toplantılar yaptıklarını, birçok kesimden görüş istediklerini, bugün 20 bin sayfanın üzerinde bir doküman oluştuğunu bildirdi.
Çiçek, ''pratikte gelinen noktada Mart'a kadar masadan bir uzlaşma çıkmayacağı aşikar'' ifadesi üzerine, böyle bir peşin hükümle masaya oturulamayacağını, çünkü müzakere yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin en temel konularını müzakere yapıyoruz ve müzakerelerin yapıldığı en meşru zeminlerden bir tanesi burasıdır. Yani canımızı yakan ne kadar konu varsa toplumda diyoruz ki, 'bunun konuşulacağı yer TBMM'dir.' İşte o Meclis'in içinden çıkan bir komisyon, bu konuları belli bir noktaya getirmeye çalışıyor. Zaten burada bir mutabakat hasıl olduğu taktirde gündemdeki birçok konuda ikinci, üçüncü plana düşecektir. Gözardı edilmemesi gereken husus, bu komisyona katılan arkadaşlar şahıs olarak değil, partilerini temsilen katılıyor. 4 partinin temsilcileri partileri adına bu işi belli bir noktaya getirmeye çalışıyor. Sanki dışarıda herkes anlaşıyor, problem komisyonda çıkıyor gibi... Çok kolay bir iş yapmıyoruz. Onun için herkesin bu işi biraz sabırla takip etmesi lazım. İşin çok kolay olmadığını kabul etmesi lazım. Komisyonda görev yapan insanlar olarak bu tarihi fırsatı kaçırmamız gerekir. Onun için biraz daha yoğun çabayla, biraz daha gayret sarfederek, biraz daha sadece bu işe yoğunlaşarak... Komisyonun dışındaki görüşmeler, beyanlar, tartışmalar elbette yapılabilir. Buna cevap verecekler de vardır. Ama bizim birinci önceliğimiz, 'yeni bir anayasa taslağı hazırlayın, getirin.' Biz buna yoğunlaşmalıyız.''
'Partiler ilk defa ayrıntılı görüş veriyor'
''Komisyonun ne kadar çalışacağına kendisi karar verse daha iyi olmaz mıydı?'' sorusuna da Çiçek, şu yanıtı verdi: ''Bu masanın dört ayağı var dedim. Ayağın biri olmadığı takdirde bu masanın dengesi bozulur. Yani bu çalışma tarzına itiraz eden bir kısım hukukçularımız oldu ama dört siyasi parti bunda anlaştı. 'Hangi konuyu görüşeceksek, görüş birliği içinde bu işi götürmemiz lazım gelir' diye bir anlaşmaları var. Bana göre de çok yanlış gözükmüyor. 88 maddenin müzakeresi yapıldı, bunun 30'unda mutabakat var. Bir 30-40 madde ikinci bir müzakere süreci içerisinde daha süratli yapılabilecektir. 60-70'e yakın madde üzerinde görüş birliği var. Bunlar önemli maddeler. Kamuoyunun, Meclis'te temsil edilen bir partinin yasama organı için, yürütme organı için ve yargıyla ilgili düşüncelerini, temel hak ve özgürlüklerle ilgili düşüncelerini çok net, açık olarak görme imkanı olacak. Dört siyasi parti ilk defa ayrıntılı görüş veriyor. Şu ana kadar yargı bölümü dışında ki onu da 5 Şubat'a kadar verecekler. Dolayısıyla aşağı yukarı anayasanın omurgası, çatısı büyük ölçüde çatılmış oluyor.''
'2012 sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz'
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalara başlarken ''2012 sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz'' dediklerini belirten Çiçek, ''2012 yılı sonu, bizim kendimizi motive etmek, performansımızı ölçmek bakımından, biraz daha bu konuları belli takvim içinde götürmek bakımından ortaya konulmuş hedefti. Bir çek, senet tarihi gibi değildi'' dedi.
Çiçek, 31 Aralık'a geldiklerinde bir kısmı kendilerinden kaynaklanmayan, bir kısmı da ilk kez bir Anayasa yapılmasının getirdiği zorluktan ötürü programın gerisinde kaldıklarını hatırlatarak, bunun üzerine genel başkanları ziyaret ettiğini anlattı.
Çiçek, onların da anlayış gösterdiğini, gelinen noktayı, tabloyu ortaya koyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: ''İşin bu noktada kalması yazık olur. Milleti ayağa kaldırdık, söz verdik. Bu kadar imkan varken, kamuoyu desteği arkamızdayken, en azından genel mutabakat söz konusuyken yeni bir anayasa yapamadığımız takdirde, o zaman ne olacak? 30 yıl bu anayasadan şikayet ettik, 30 yıl daha neden yeni bir anayasa yapılamadığı tartışmalarıyla Türkiye'yi meşgul etmenin ne faydası olacak? Enerjimizi boşa harcayacağız. elbete siyasi partilerin birbirine söyleyecekleri sözleri olabilir. İddiaları olabilir ama siyaset kurumu olarak biz millete ne cevap vereceğiz? Birbirimize cevap buluruz da haklı veya haksız da olsak, bulunur.''
Komisyon'un yol haritasının ne olduğu sorusuna Çiçek, ''Yoğunlaşalım dediğim, biraz daha fazla zaman ayıralım. En büyük önceliğimiz bu olsun. Ne kadar çok çalışmamız gerekiyorsa, bu işe biraz daha fazla zaman ayıralım. Geçen dönem ayıramayışımızın önemli sebeplerinden biri, 4 siyasi partinin kongresi tam yazım aşamasına geldi. Neredeyse 2 ayı böyle geçti, bir de Meclis tatile girdi. Şimdi bu takvim engelleri ortadan kalktı. Önümüzdeki zaman diliminde daha yoğun çalışma yaparız'' dedi.
'Anlaşabildiğimiz noktalarda anlaşalım...'
Çiçek, izlenecek yolla ilgili şunları kaydetti: ''Tabiatıyla biz anlaşabildiğimizi anlaşacağız. Görüş birliği içinde götüreceğiz. Anlaşılamayan noktalarda nasıl bir formül bulunacak? Bir taraftan madde, konu müzakerelerini yapalım ama öbür taraftan da anlaşamadığımız konularla ilgili nasıl bir yol ve yöntem takip edileceğine dair partiler çalışma yapsın. Her partinin kendilerinin belirlediği danışmanları, uzmanları var. 12 kişinin arkasında 30, 40, 50 kişilik ekiple bu çalışmalar yürütülüyor. Burada şöyle bir noktaya bakmamız lazım. Elbette en mükemmel anayasayı yapamayız. En mükemmel anayasa, herkesin kendisinin yaptığıdır. Hangisinin düşüncesine göre yaparsınız, öbürüne göre göre doğru olmadı diyecek. Biz bütün görüşlerden, 4 siyasi partinin görüşleri de dahil, ortak noktaları bularak ilk defa sivil siyasetin yaptığı anayasayı ortaya koyup, bu yolu açmamız lazım. Anlaşabildiğimiz noktalarda anlaşalım. Anlaşamadığımız noktalarda da o noktaya geldiğimizde elbette sayın genel başkanları ziyaret ederek, kamuoyunun katkısını isteyerek, bir kısım formülleri bulabiliriz, bulma imkanı vardır.''
TCK yapılırken AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri Verhaugen'in ''6 yasayı ekim başına kadar çıkarmazsanız size müzakere tarihi vermemiz mümkün değil'' dediğini ifade eden Çiçek, kendisinin o dönemde Adalet Bakanı olduğunu hatırlattı. Çiçek, bazı maddelerde anlaşma imkanı olmadığını belirterek, ''AK Parti'nin de CHP'nin de istediği olmadı. Ne yapacağız? Anayasa açısından söylüyorum; 150 maddelik Anayasa düşünelim; 120'sinde anlaştık, geriye 30 madde kaldı. Mademki 30'unda anlaşamadık, 120'si de heba mı edilecek, eski Anayasa ile yolumuza mı devam edeceğiz, yok başka ara formüller mi bulunacak? Biz o zaman TCK'da şöyle bir değerlendirme yaptık; 'Bu çok önemli düzenleme, çok da iyi noktalara geldik. 3-5 madde yüzünden tasarıyı geri çekmek, öbür ceza kanunundaki o maddeleri buraya alalım' dedik. Bu bir formül oldu'' diye konuştu.
'İlla anayasa hükmü olmasına gerek yok diyebilir'
Çiçek, ''Yeni anayasada uzlaşılamayan maddeleri alarak bir metin hazırlama formülü var mı?'' sorusuna bunların üzerinde konuşulması gerekeceğini söyledi. Çiçek, ''Bazı konular illa ki Anayasa hükmü haline gelmesine gerek yok diyebilir Komisyon. Ben diyemem. 4'ü bir araya gelip diyebilir. Mesela YÖK ile ilgili madde düşünelim. Birisi de diyebilir ki 'YÖK meselesini illa Anayasaya koyma mecburiyeti var mı' diyebilir veya Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu gibi... Bu bir müzakere tarzıdır. Konuşa konuşa siz belli noktaya gelirsiniz. En hayati konularda karar verilemiyorsa, o zaman da siyasi parti liderlerine ve kamuoyuna geldiğiniz noktayı ortaya koyarsınız. Bu işler adım adım gidiyor. Yoksa şu olursa olur, bu olmazsa olmaz tarzında keskin tarzda müzakere etme imkanınız olmaz. Eğer öyle olsaydı biz zaten bugüne kadar gelemezdik, bu kadar mesafe katedemezdik'' dedi.
Çiçek, ''Siz öyle keskin müzakere etmiyorsunuz da Başbakan çok keskin tarih koyup, kendi metnimi referanduma götürürüm diyor'' denilmesi üzerine, ''Bir mart sonuna gelelim, çalışalım. Bir kez daha tabloyu ortaya koyalım. Bakalım, yani Mart sonu oldu, olmadı meselesini o zaman değerlendirelim. Daha Şubat başındayız. Önümüzde daha iki ay var'' karşılığını verdi.
'Kritik maddeler, konular var..'
Geçen yıl, Anayasa yazım sürecine başladıktan sonra fiilen 87 gün çalıştıklarına işaret eden Çiçek, çeşitli sebeplerden dolayı yazım çalışmalarına başlanan 245 gün içinde 87 gün çalıştıklarını ve önemli sayıda madde müzakeresi yaptıklarını ve birçok konuda epey mesafe alındığın vurguladı. ''Kritik maddeler, konular var. Onları da ya aşacağız ya onu bir kenara koyup, daha sonraya bırakarak uzlaşabildiğimiz maddelerin sayısını artırmak ve uzlaşma konularını biraz daha artırmak... Üzerimize düşeni yapalım'' diyen Çiçek, kendilerinin yeni anayasa yapmaya yoğunlaşması gerektiğini söyledi.
Çiçek, ''Bizim dışımızda bir kısım açıklamalar varsa, bunu kamuoyu da herkes de değerlendirir. Biz önümüzdeki işe bakalım. Bugün itibarıyla 88 maddeyi müzakere etmişiz. Mart sonuna geldiğimizde belki bu 128, 130 olur. Ne kadarını anlaştık, anlaşılmayan maddeler neler, burada ne yapılabilir? Bunları da bir taraftan düşünerek belli noktaya getirelim. Aksi takdirde bu iş yarıda kaldı diyelim. O zaman ne olacak? Türkiye, böyle bir fırsatı kaçırmış olur. Her parti biri diğerine söyleyecek cevap bulabilir. Ama ben şahsen millete verecek cevap bulamam. Onun için biraz da millete vereceğimiz cevabı hesaba katarak çalışmaların üzerine biraz daha fazla yoğunlaşalım, daha fazla zaman ayıralım'' dedi.
Aynı anda 2-3 çalışmayı birden yapabileceklerini belirten Çiçek, bir yandan metinleri müzakere ederken öbür taraftan danışmanlardan, bu işi bilenlerden anlaşılamayan noktalarda kendilerine nasıl katkı vereceklerini konuşarak işi belli noktaya getirebileceklerini söyledi.
'Önümüzde altın kıymetinde günler var'
Komisyon'un motivasyonunun bozulduğu sözlerine Çiçek, kendilerinin sorumluluk sahibi insanlar olduğunu kaydederek, şu karşılığı verdi: ''Hemen bir kısım gelişmelerden dolayı moralimiz, motivasyonumuz bozulacak değil. Siyaset adamı bütün bu zorlukları bilerek bu işi yapar. Bizim moralimiz öyle kolay kolay bozulmamalı. Yapılacak en önemli iş. Bu bizim bakımımızdan da tarihi bir fırsattır. Ben dahil, Komisyon üyesi arkadaşlar, partilerimiz açısından eğer bu işi başarabilsek ki başarmalıyız, bu bizim için de bir onurdur, şereftir. Kendi insanlarımıza 'bak 4 siyasi parti bir araya geldik, eksiğiyle fazlasıyla böyle bir Anayasa yaptık' demenin onuru ve huzuru, bugüne kadar çektiğimiz sıkıntıları, varsa bozulmuş motivasyonumuzu düzeltmeye yeter. Böyle bir sorumluluk duygusu içinde bizim hareket etmemiz gerekiyor. Bu çerçeve dışındaki gelişmeler elbette yaşanacak, biz onlara fazla zaman ayırmadan, enerjimizi, gücümüzü bu noktaya verelim.''
''AK Parti gerekli sayıyı bulup kendi metnini referanduma götürürse...'' sorusuna Çiçek, ''Eğer kısmına girmem. Önümüzde bir iş var. Siz daha bu işi yarıda bırakıp başka iş için kafanızı dikkatinizi çevirirseniz buradaki işte aksama olur. Bana, bize verilmiş özel bir görev var. 4 siyasi partinin bize verdiği destek ortadan kalkmış değil. Kimse 'masadan kalkacağım' demiyor, tam tersi 'biz bu masada kalmaya devam edeceğiz' diyor. Madem masada oturuyoruz, masada kalmayı daha verimli hale getirmenin çabası içinde olmamız lazım'' dedi.
Kendileri dışındaki beyan ve açıklamaları kamuoyunun, partilerin değerlendireceğini ifade eden Çiçek, ''Ama bizim kendi özel işimiz var. Bu işe daha fazla zaman ayırmalıyız. Önümüzde önemli; altın kıymetinde günler var. Bu günleri komisyon dışındaki tartışmalara biz ayırmamalıyız. Biz işimize bakalım. Bugün toplantımız var, kaldığımız yerden göreve devam etmek istiyoruz. Gayret ediyoruz. Ben üzerime düşeni yapmaya çalışırım, geri kalanı elbette siyasi partilerimiz bilecektir. Mart sonuna geldiğimizde inşallah belki de bu tartışmaların önemli bir kısmını geride bırakmış oluruz. Bize düşen bunun gereğini yapmaktır'' diye konuştu.
Uzun tutukluluk süreleri
Türkiye'de yargının genelde tutuklama yönünde temayülünün söz konusu olduğunu belirten Çiçek, bunun, tutuklu ve hükümlü sayısı mukayese edildiğinde görüldüğünü ifade etti. Çiçek, açılan davaların yüzde 48'inin beraatla sonuçlanmasının da ayrı bir gösterge olduğunu dile getirdi.
Cemil Çiçek, ''Birini tutuklamışsınız bir kaç sene, sonunda diyorsunuz ki 'Kusura bakma seni tutukladık ama beraat kararı verdik.' Peki o kadar içeride kaldıktan sonra bana, aileme, işime, onuruma verdiği zarardan sonra devletin, 'kusura bakma' demesi neyi değiştirir ki?'' diye konuştu.
Bu sıkıntıların giderilmesi için zaman zaman yasama organının düzenlemeler yaptığını anlatan Çiçek, şunları söyledi: ''Gerçekten tutukluluk uzun sürüyor. Yargılamayı hızlandırmak için bir çok tedbirler alındı. Geçen sene kanun çıktı. Ama buradaki sıkıntı yasada değil, uygulamada. İki konuda, yargının tutumundan yasama organı ve yürütme organı rahatsız olmuştur. Yürütme diyor ki 'Ben CMK 250. maddeye göre yargılama yapan yargı organlarının tutumundan rahatsızım. Ben seni kaldırıyorum.' Yasama organı da buna katılıyor. Yargı da çıkan yasanın gerekçesini, Meclis'in iradesine uygun yorumlamak durumundadır. Aksi halde bu keyfilik olur. Yasama organı diyor ki 'Ben uzun tutukluklardan rahatsızım. Ne kadar elinizde dava varsa, sizin elinize böyle çağdaş imkan getiriyorum. Adli kontrol imkanını getirerek size kolaylaştırıcı bir imkan sağlıyorum.' Yargılamalarda yaşanan sıkıntılar, Türkiye'de siyasi gerilimlere de neden oluyor, güvenlik problemi de çıkıyor. Ülkenin güvenliğini kiminle sağlayacağız? Son günlerdeki tartışmaların özünde biraz da bu var. Yargının işleyişi ile ilgili bir takım sıkıntılar, aynı zamanda milli güvenlik problemi de çıkarıyor. Yargı sorunları çözmek yerine bazı uygulamaları itibariyle tam tersi 'sorun 'üreten gibi bir algılanır bir noktaya geliyor. Yasa eksikliği mi var? Yeni yasalar da çıkabilir ama eldeki yasalardan beklenen muradı hasıl etmemiz gerekiyor. Tutukluluk tedbirdir, mahkumiyet değildir. Deliller toplandıktan sonra dava açılır. Savcı davayı açtı ilgili mahkemeye. Hakim 15 gün içinde inceleyecek. Eğer dava açılmasını gerektirecek kadar delil toplanmadıysa iade edilecek. Bizim beklentimiz tutuklamaların mahkumiyete dönüşmemesi.''
Cemil Çiçek, adli kontrol düzenlemesinin, bugün tartışılan konuların önemli bir bölümünü çözecek çok çağdaş bir müessese olduğunu ifade etti.
Genel Kurul'daki 'ırkçılık' tartışması
Çiçek, dün Genel Kurul'daki ''ırkçılık'' tartışmasında, BDP Muş Milletvekili Sırı Sakık'ın ''Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, bu ülkenin sahipleri siz değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz'' sözlerinin anımsatılması üzerine, şöyle konuştu: ''Meclis kürsüsü, hür ve bağımsız bir kürsüdür. Böyle bir imkanın olması, aklınıza gelen her şeyi söyleminiz anlamına gelmez. Bizler sorumlu insanlarız. Konuşmalarımıza, davranışlarımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Maalesef bu dönem hepimizi üzen, yaralayan, toplum barışını yanlış yönde etkileyen konuşmalar oldu. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Sadece seçim bölgemizi düşünerek yaptığımız açıklamalar, bence sorumlu açıklamalardır. Seçildiğimiz andan itibaren Türkiye'nin milletvekiliyiz. Konuşmalarımızı, ülkenin tümünü hesaba katarak yapmamız gerekiyor. Meclis kürsüsünün sağladığı imkan, her istediğinizi söylemek gibi bir şeyi bize vermez. Keşke bu tartışmalara Türkiye girmeseydi, ama girdi.''
Meclis TV
Cemil Çiçek, Meclis TV'nin yayın süresine ilişkin bir değişiklik olup olmayacağı sorusu üzerine, bu konuyu incelediklerini, TRT ile görüşmelerde bulunduklarını dile getirdi. TRT ile yapılan protokole uyulmadığını belirten Çiçek, Meclis'in çalışma sürelerinin belli olmadığı için TRT'nin, söz konusu kanalı kendi açısından değerlendiremediğini kaydetti. Çiçek, konu üzerinde çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Cemil Çiçek, ''Siz sürekli yayın olmasını düşünüyor musunuz?'' sorusuna, ''Bu soruya 'evet' ya da 'hayır' demek belki çok politik olur. Yayınlayan ve yayınlamayan ülkeler var. Kısmen yayınlayan ya da özel bir kanalla anlaşan ülkeler var. Tabiatıyla milletin Meclisi'dir. Millet, burada ne olup bitiyorsa bunu bilmesi gerekir. Bilsin ki ona göre kararını versin'' dedi.
Çiçek, kabine değişikliğinin ardından eski Bakanlar için Meclis'te oda tahsisine ilişkin soruya ''Meclis'te gerçekten yer sıkıntısı var. 550 milletvekili sayısına göre yeterli oda yok. Yerler verilmiştir, verilmeyenler bir iki gün içinde çözülür. Kaldı ki bu geçici bir sıkıntı. Yeni binaya geçince bu sorunlar çözülecek'' yanıtını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza