Ankara bela arıyor

Türkiye’nin hızlı ve aceleci tavrı Suriye’den gelecek tehditleri akıllara getirdi.

Ankara bela arıyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.08.2013 - 00:48

ABD’nin başını çektiği uluslararası güçlerin, kimyasal silah kullandığı iddia edilen Şam yönetimine karşı askeri operasyon seçeneğini gündeme alması, bu konuda hızlı ve aceleci tavır içinde olan Türkiye açısından büyük bir tehdidi de beraberinde doğurdu. Esad yönetiminin elinde, harp başlığı takılabilen 600 - 800 kilometre menzilli balistik füzeler bulunuyor. Kimyasal silah kapasitesi de bulunan Şam yönetiminin, kendisine yönelik bir müdahale sırasında Türkiye’yi hedef alma riski bulunuyor. Sözkonusu durum, Türkiye’nin Suriye ile olan sınır hattının derinliklerinde pek çok yerleşim yerinin hedef alınabilmesi anlamına geliyor.

Suriye’nin karadan karaya füze kabiliyetinin temelini eski Sovyet teknolojisi ürünü SCUD ve FROG serisi füzeler ve bunlardan türetilen modeller oluşturuyor. Suriye ayrıca İran ile yakın askeri ve teknolojik işbirliği sonucunda, bu ülkenin geliştirdiği Fateh A110 serisi taktik balistik füzeleri de üretiyor. Suriye’nin envanterindeki başlıca karadan karaya roket ve füze sistemleri ile bunların teknik özellikleri şöyle:

- SCUD-B: 300km menzil, 985kg harp başlığı

- SCUD-C: 500 – 600km menzil, 500kg harp başlığı

- SCUD-D: 600 – 700km menzil, 400kg harp başlığı

- Toçka: 120km menzil, 480kg harp başlığı

- FROG-7: 70km menzil

- M-9: 600km menzil, 950kg harp başlığı

- Fateh A110: 250km menzil, 500kg harp başlığı

Patriotlar yetersiz kalabilir

Sözkonusu tehdit nedeniyle, Ankara’dan gelen talep üzerine NATO Türkiye’deki 3 ile hava savunması için Patriot (PAC-3) füzeleri yerleştirdi. Ancak, NATO’nun Türkiye’ye konuşlandırdığı PAC 3 sistemleri Suriye’den Türkiye’ye yönelik tehdidi tam olarak ortadan kaldırmıyor. Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a konuşlandırılan PAC - 3 sistemlerinin tehdidi azami önleme menzili 60 kilometre. Bu da Esad’ın ordusu tarafından yapılacak balistik bir füze saldırısının neredeyse şehrin üstünde imha edilmesi anlamına geliyor. Böyle bir durumda füze imha edilse bile kimyasal serpinti tehlikesi bulunuyor. Patriotların konuşlandığı 3 ilde 3.5 milyon insan yaşıyor.

Askeri kaynaklar, Suriye sınırındaki Türk birliklerinin Nükleer - Biyolojik - Kimyasal (NBC) tehdidine karşı hazır olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, Batı’yı uyardı

Suriye konusunda başta ABD’den olmak üzere gelen muğlak açıklamalar üzerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Tüm opsiyonlar değerlendiriliyor. Ne olursa olsun sonucu görülebilir bir tutum benimsenmeli” dedi. Davutoğlu, olası bir opearsyonun bölgede tekrar belirsizliğe yol açmaması gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin olası bir koalisyona muharip güç olarak katılıp katılmayacağı sorusuna ise Davutoğlu, “Şu andan itibaren ortaya konacak tüm politikaların istenmeyen sonuçları olabilir” yanıtını verdi ve muhalefetin tezkere çağrısına karşın, TSK’nin olası bir operasyon için her türlü yetkiye sahip olduğunu belirterek “Bugün ucuz politika yapma günü değil. Bu durum Libya’dan farklı ve yoğun bir güvenlik riski var. Geçtiğimiz yıl değiştirilen angajman kuralları ve tezkere ile TSK’ye gerekli tedbirleri alma konusunda gerekli yetki verilmiştir. Verilen talimat açıktır” ifadeleri ile son noktayı koydu.

Muhalefetten destek isteyen Davutoğlu, operasyonda Türkiye’nin üstleneceği sorumluluğun ne olacağı sorusuna da “Bütün opsiyonların tartışıldığı bir durum. Kimsenin gereken sorumluluğu üstleneceğinden şüphesi olmasın. İnşallah BMGK’de ortak bir tutum takınılır” karşılığını verdi.

Atım kapasitesi Esad’da

Davutoğlu, kimyasal silahın Esad yönetimi tarafından atıldığına dair Türkiye’de ve müttefiklerinde de deliller bulunduğunu belirterek “Atım kapasitesi ancak yönetimin elinde” dedi. Hedefin, ortak bir çaba ile kanı durdurmak ve kimyasal silah kullanımını “en etkili şekilde” cezalandırmak olduğunu söyleyen Davutoğlu, olası koalisyonda yer alacak ülkelerden de bölgeyi tekrar belirsizliğe sürüklememelerini istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler