Ankara’da Brunson senaryoları

Türkiye-ABD krizinin bir ayağı olan yargılamada duruşma yarın.

Ankara’da Brunson senaryoları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.10.2018 - 22:59

Türkiye-ABD ilişkilerindeki krizin ana başlıklarından biri olan Pastör Brunson’ın yargılandığı davada merakla beklenen duruşma yarın görülecek. Duruşma öncesi Ankara kulislerinde çeşitli senaryolar tartışılırken doların son günlerdeki aşağı yönlü hareketliliği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Mahkemenin ne karar vereceğini bekleyip görelim” yönündeki demeçleri kulislerde Brunson’ın serbest bırakılabileceği yorumlarına yol açtı. ABD’nin beklentisinin de Brunson’ın ülkesine dönmesine imkân tanıyacak şekilde serbest bırakılması olduğu biliniyor.

ABD’nin, serbest bırakılmaması nedeniyle Türk bakanlara yaptırım uyguladığı Brunson’ın geleceğinin, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceğinin temel belirleyicilerinden biri durumunda olduğu biliniyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın birçok defa serbest bırakılmasını istediği Brunson’a ilişkin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da 24 Eylül’de yaptığı açıklamada Brunson’ın 12 Ekim’de görülecek duruşmada serbest bırakılabileceği beklentisini dile getirmişti. Brunson’ın yarınki duruşmada serbest bırakılmaması durumunda gözler, ABD’li pastörün bireysel başvurusunu görüşecek olan Anayasa Mahkemesi’nde olacak. Erdoğan da 26 Eylül’de Reuters’e verdiği mülakatta, 12 Ekim’de yapılacak duruşmada mahkemenin ne karar vereceğini bilmediğini, karar merciinin siyasiler olmadığını söyledi. Erdoğan, “Yargımız bağımsızdır. Mahkemenin ne karar vereceğini bekleyip görelim” ifadesini kullandı.

SENARYO 1

Ankara kulislerinde konuşulan ilk senaryoya göre Brunson, duruşmada yurtdışına çıkış yasağı konulmadan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılabilir. Bu durumda Brunson’ın hemen ülkesine dönmesi ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki önemli bir sorunun aşılması gündeme gelebilir. Siyasi kulislerde bu senaryonun gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel senaryo olduğu belirtiliyor.

SENARYO 2

Ankara kulislerinde konuşulan bir diğer senaryo da Brunson’ın yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılması. Bu durumda ABD tarafının tam olarak memnun olmayacağı biliniyor. Temmuz ayındaki duruşma öncesinde ABD yönetiminin Brunson’ı ülkesine götürmek üzere bir uçağı havalimanında hazır beklettiği iddia edilmişti. Dolayısıyla ABD’nin Brunson’ı serbest bırakılır bırakılmaz hemen ülkeye götürmek istediği biliniyor. Ancak bu durumun, daha önce Deniz Yücel örneğinde yaşandığı gibi yargı bağımsızlığı üzerindeki tartışmaları tekrar alevlendirebileceğine işaret ediliyor.

 

Serbest bırakılmazsa gözler AYM’de olacak

Brunson’ın ev hapsinin devamı da mahkemenin verebileceği kararlar arasında yer alıyor. Bu durumda ABD’nin Türkiye’ye yönelik baskı ve yaptırımlarının artması şaşırtıcı olmayacak. Zira Wall Street Journal gazetesinin, 24 Eylül’de Türk ve Amerikan yetkililerin gazeteye yaptığı açıklamalar üzerinden yayımladığı haberde ABD’nin şu anda Türkiye’yi “köşeye sıkıştırmak” istemediği savunulurken, bir Amerikalı yetkilinin, “Ekim ayındaki duruşma öncesi en iyi strateji, biraz sakin olmak çünkü en sonunda harekete geçebilme konusundaki irademizin farkına vardılar. Ekim ayına geldiğimizde hala aynı noktadaysak, Türklere yükleneceğiz. Ama şu anda kritik bir dönemdeyiz ve onları köşeye sıkıştırmak istemiyoruz” sözlerine yer verilmişti.

Brunson’ın yarınki duruşmada serbest bırakılmaması durumunda gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrilecek. 

Brunson, 3 Ekim’de avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş, Anayasa’nın 19. maddesindeki “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesindeki “özgürlük ve güvenlik hakkı”nın ihlal edildiği gerekçesiyle ev hapsi kararının kaldırılması talebinde bulunmuştu. Brunson’ın başvuru dilekçesinde Anayasa Mahkemesi’nden başvuruyu ivedilikle görüşmesi talep edilmişti.

25 Temmuz’da ev hapsine alındı

İzmir Alsancak’ta bulunan Evangelist Protestan Diriliş Kilisesi pastörü olan ve 1993’ten bu yana Türkiye’de yaşayan Andrew Craig Brunson, 7 Ekim 2016’da sınırdışı edilmek üzere İzmir’deki Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Brunson, 9 Aralık’ta “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı, tutuklanmasından yaklaşık bir buçuk yıl sonra mahkemeye sunulan iddianamede ise Brunson’a FETÖ ve PKK adına suç işlemek ve casusluk suçlamaları yöneltildi.

Brunson’ın yargılandığı davada son duruşma 18 Temmuz’da yapıldı. Duruşmada Brunson’ın tutukluluk halinin devamına karar verilirken 25 Temmuz’da Brunson’ın sağlık nedenleriyle ev hapsine alınmasına karar verildi. Brunson’ın ev hapsine alınmasından bir gün sonra ABD Başkanı Donald Trump, Twitter üzerinden sert bir açıklama yaparak Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını açıkladı. Bunun ardından önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun küresel Magnitsky yasası kapsamında ABD’ye girişi yasaklandı, ardından Trump’n talimatıyla ABD’nin Türkiye’den ithal ettiği çelik ve alüminyuma uygulanan gümrük vergisi iki katına çıkartıldı.

‘Takas’ iddiaları gündeme gelmişti

ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi ise 27 Temmuz’da yayımladığı haberde ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de tutuklu bulunan eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla’nın serbest bırakılması karşılığında Brunson’ın serbest bırakılması üzerinde anlaştığını ancak Türkiye’nin son anda yeni şartlar ileri sürerek gizli anlaşmaya uymadığını, bunun üzerine Trump’ın yaptırım kararı aldığını yazmıştı.

Dışişleri Bakanlığı, Washington Post’un gündeme getirdiği Brunson ile ilgili “pazarlık” ve “takas” iddialarını yalanlamıştı.

<haber-yatay:1107104,1105632,1100734,1100765>

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon