Ankara'da sürpriz görüşme

Avukatlar, Anayasa Mahkemesinin karşısında "Adalet Nöbeti" eyleminin yapıldığı yere gelerek görüşmeyle ilgili açıklama yaptı. Avukat Ergün, sabah saatlerinde yaptıkları görüşmenin konusunun, Balyoz Davasıyla ilgili başlatılan "Adalet Nöbeti" olduğunu söyledi.

Bu konuşma sayesinde Başkan Kılıç'a hassasiyetlerini doğrudan iletme fırsatı yakaladıklarını belirten Ergün, şöyle konuştu:

"Sayın Başkanlığın da hak ve özgürlüklerin korunması noktasında bundan önce olduğu gibi bundan sonra da gerekli hassasiyeti ve özenli çalışmayı sürdürecekleri cevabını aldık. Ayrıca burada 4. gününe giren 'adaleti bekliyoruz' eylemi sebebiyle Anayasa Mahkemesinde herhangi bir sıkıntı olmadığı, bu eylemin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği, bununla birlikte eylemin hacmi, eyleme katılanların sayısının giderek artması ve trafikte doğan gürültü sebebiyle mahkemenin fiziki çalışma koşullarının olumsuz yönde etkilendiği tarafımıza bildirildi. Biz bu bilgilendirme üzerine özgürlükler elde edilinceye kadar eylemimizi 'adaleti sessizce bekliyoruz' şeklinde devam ettireceğimizi ve mağduriyetler konusundaki takibimizden ödün vermeden nöbetimizi tutmaya devam edeceğimizi bildirerek toplantıdan ayrıldık."

Bunun dışında bir konu görüşülmediğini aktaran Ergün, "Gayet faydalı olduğunu şu açıdan düşünüyorum, en azından bir Anayasa Mahkemesi Başkanı, medeni bir şekilde, dünyanın medeni ülkelerinde olduğu gibi konunun taraflarıyla kısaca medeni bir görüşme yapma cesaretini göstermiştir" dedi.

"Asıl çözüm beklediğim yer Hükümet kanadıdır"

Avukat Nazlıoğlu da insan hakları ve adalet vurgusu yapmak amacıyla "adalet nöbeti" için burayı seçtiklerini dile getirerek, "Ancak benim asıl çözüm beklediğim yer hükümet kanadıdır" diye konuştu.

Davada kullanılan delillerin sahte olarak üretildiği yönünde ve bu dava sanıklarına kumpas kurulduğuna dair açıklamalar olduğunu ifade eden Nazlıoğlu, "Sayın Adalet Bakanıyla yaptığımız görüşmeyi tekrarlıyorum, 1,5 ay önce kendisi bize söz vermişti. 'Yeniden yargılanma paketini hazırlıyoruz ama seçime kadar yetişmez. Seçimden sonra bu açıklamayı kamuoyuna yapacağız' demişti. Ben öncelikle o açıklamayı hükümet kanadından bekliyorum. Yeniden yargılanma paketinin süratle devreye sokulmasını ve cezaevlerinin kapısının açılmasını bekliyoruz. Bu eylemimize bundan sonra avukatlar olarak sessizce devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Kamu vicdanının bu konuya ne kadar hassasiyetle yaklaştığının görüldüğünü dile getiren Nazlıoğlu, "Bugün bunlara oldu, 'bunlar askerdir' algısını ortadan lütfen kaldırın. Kumpas mağdurları vardır. Yarın bunun kimin başına geleceği belli değildir" dedi.

"Geciken adalet adalet değildir"

Avukat Sezer ise eylemin ilk gününden bu yana destek veren herkese teşekkür ederek, kamuoyu vicdanının "yaratılan haksızlıklardan" ne kadar rahatsız olduğunu bir kez daha görme fırsatı bulduklarını söyledi.

Avukat Dizdar, 12 denizci müvekkilinin tutuklu olduğunu belirterek, "365'in hepsi önemliydi ama Murat Özenalp'in ölümüyle çok farklı bir geri dönülmez yola girilmiştir. Artık tabutlar içerisinde çıkmaları beklenmeden bu ağır mağduriyete derhal son verilmelidir" diye konuştu.

Sürece ümitsiz başlandığını, sanıkların, 'bunun düzmece verilerle yapıldığını, suçsuz olduğumuzu nasıl anlatacağız' dediklerini aktaran Dizdar, "Ağır işleyişle geciken adalet adalet değildir. Derhal, hemen tahliyeler olmazsa kardeşlerimiz, vatan evlatları tabutlarla çıkacaklar" ifadelerini kullandı.