Arınç: Bedelli askerliğe sıcak bakıyorum
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Ben bedelli askerliğe sıcak bakıyorum'' dedi.
Arınç, Radyo Klas'ta katıldığı program sonrasında gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Bedelli askerlik
Bedelli askerlik konusunun hatırlatılması üzerine de Arınç, şunları söyledi:
“Ben bedelli askerliğe sıcak bakıyorum. Bu bir ayrıcalık değil. Bu dünyanın her yerinde olan bir şey. Olması da gerekir. 800 bin kişilik büyük bir ordumuz var. Bunların içerisinde de farklı askerlik sistemi var.
İhtiyaç olursa, gerek de duyulursa bence bedelli askerlik geçmişte olduğu gibi yine olabilir. Ancak bu konularda Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı aracılığıyla 'benim asker ihtiyacım şudur. Bu ihtiyacımı karşılamam için bedelli askerlik olmaması gerekir' diye haber veriyor. Bakanlık bunu Hükümete bildirdiğinde biz bedelli askerliği düşünemiyoruz. Bu gereklilik ne zaman ortadan kalkar onu bugünden söyleyemem.
Şimdi yeni bir Genelkurmay Başkanımız geliyor, belki onun fikirleri, düşünceleri geçmişteki seleflerinden farklı olabilir. Milli savunmanın asker ihtiyacı ve askeri gereklilik noktasındaki düşünceleri bizim için önemlidir. O düşüncelerde bedelli askerlik lehine bir yumuşama olursa ben şahsen bunun gerçekleşmesinden sevinç duyarım.”
CHP'nin türban raporu
Arınç, CHP'nin türban sorununun çözümüyle ilgili hazırladığı raporu ve bu girişimi samimi bulup bulmadığına ilişkin soru üzerine, samimi bulup bulmama ve niyet okumanın işleri olmadığını söyledi.
Geriye bakıldığında CHP ve onun şu andaki Genel Başkanının türban veya başörtüsü özgürlüğü noktasında hep muhalif kaldığını, bununla ilgili yasal düzenlemeleri de iptal ettirdiğini ifade eden Arınç, bu konuyla ilgili konuşanları da gericilikle suçladığını dile getirdi.
Arınç, CHP'nin üniversitelerde türban yasağının sürmesini desteklediğini, hatta kendi milletvekilleri içinde, İstanbul Üniversitesi önünde ikna odaları kurup, genç kızların başlarını açtırmaya çalışan rektör yardımcıları olduğunu da belirterek, “CHP zihniyeti şu ana kadar başörtüsü ve türbana geçit vermemiştir” dedi.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yerel seçimler öncesinde çarşaf açılımı yaptığını, seçimlerden sonra da Mersin'de çarşafların yırtıldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
“CHP'nin geçmişinde başörtüsü ve türban konusunda sadece yasaklar vardır. Bundan sonra özgürlüklerden yana olacaklarsa bunu fiilen ortaya koymaları gerekir. Ben onların kalplerini açıp bakamam, samimi mi, değil mi bir şey söyleyemem. TBMM'de daha 2 yıl evvel MHP ve Ak Parti'nin 10. ve 42. maddede yaptığı değişikliği Anayasa Mahkemesine götüren, 'Burada türbana özgürlük var, bunu iptal edin' diyen CHP'dir. Bu 20 yıl önce değil, 2 yıl önceydi. Dolayısıyla şimdi 'türbana özgürlük' demişlerse, ne yapacaklarını göreceğiz. Teklif mi, Anayasa değişikliği mi getirecekler? Yoksa Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'hiçbir şey söylemem, biz geldikten sonra göreceksiniz, bu işi çözeceğiz' sözlerine mi inanacağız? Doğrusu bunların hepsini fiiliyatta görmemiz gerek.”
CHP'nin Prof. Dr. Sencer Ayata'ya bu konuda bir rapor hazırlattığını kaydeden Arınç, “Bu kapsamda başörtüsü ile ilgili konular din bilginlerine, ulemaya sorulacakmış. Bu çok doğru bir şey olur ama yine geçmişte sayın Başbakan'ın bu konuda bir sözü vardı; 'başörtü eğer dini bir gereklilikten kaynaklanıyorsa bunu bilecek olan İslam bilginleri, ulemadır' demişti. O zaman Sayın Başbakan'ın başına dünyayı yıkmışlardı. Şimdi 2-3 sene sonra kendileri ulemaya danışacaklarsa, CHP'de yeni bir sayfa açılıyorsa bunu da bilmemiz gerekir” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği