Arınç: Şartlar Köşk için uygun
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili yapılan tartışmaları değerlendirirken, bütün şartların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması ve seçilmesini işaret ettiğini söyledi.
Kuzey Irak'taki Rudaw gazetesinin sorularını yanıtlayan Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda AKP'de 'Eş Genel başkanlık' uygulanacağı iddialarına ilişkin "Bizim sistemimiz bunu kaldırmaz. Biz eskiden de konuşurduk, bir köyde iki muhtar olmaz" diye konuştu. Arınç, 'Çözüm sürecinin' önemli unsuru Öcalan ile ilişkinin devam ettiğini, Öcalan'ın gücünün devam ettiğini ancak, BDP'nin Öcalan'ın örsü ile Kandil'in çekici arasında kaldığını da söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı ile ilgili soru üzerine, 7 yıl önce 23 Nisan'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandığı günü hatırlattı.
Arınç, şöyle konuştu: "12 yıl başbakanlıktan sonra sayın Başbakanımızın sayın Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra eğer arzu ederse ve düşüncesinde varsa adaylığını koyacağını düşünüyorum. Ama, şartlar sanki sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanı adayı olacağını gösteriyor. Ve inşallah aday olunca da mutlaka seçilecektir gözüyle bakıyoruz. Başbakanımız yine kendisi, sayın Cumhurbaşkanımız veya bir başkası ile ilgili tablo nedir, arkasındaki destek var mıdır, bu destek onu Cumhurbaşkanı yapar mı, partinin durumu ne olacaktır, Türkiye'nin gidişatı nereyedir, ekonomik ve siyasi istikrarın bozulmaması için nasıl bir karar alınması gerekiyor bence bunların hepsini düşünecek ve sonunda bir karar verecektir. Şahsi kanaatimi sorarsanız; hemen bütün şartlar sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanı adayı olmasını ve Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanı olarak seçilmesini işaret ediyor. Ben de 'Hayırlı olsun' diyorum. Hem onun vereceği karar, hem de sayın Cumhurbaşkanımızın onunla birlikte yapacakları toplantıda görüşecekleri konular bence çok önemli. Herhalde 20 gün sonra falan Türkiye'de sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın Başbakanımızın birlikte görüştükleri ve verdikleri kararı duyacağız."
"AK PARTİNİN GELECEĞİ AÇISINDAN BİR KAYGIMIZ YOK"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkmasından sonra AKP'nin geleceği açısından bir kaygı olmadığını, kurumsallaşmış bir parti olarak 3 dönemden fazla süre iktidarda olduklarını, 300'den fazla milletvekilleri bulunduğunu hatırlattı. Arınç, şunları söyledi: "8 seçim geçirdik, 8'inden de başarı ile çıktık. Biz Türkiye'nin her yerinde var olan 81 ilinde var olan bir partiyiz. Biz bir bölgenin veya etnik bir unsurun partisi değiliz. Şüphesiz kendisinin Cumhurbaşkanı olması halinde partimizin hangi genel başkan ile yoluna devam edeceği ve 2015 seçimlerine kadar partiyi seçimlere kimin götüreceği Cumhurbaşkanlığı adaylığından ve belki de Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra kesinle ortaya çıkacaktır. Hiçbir endişemiz yok, Partimizde genel başkanlık yapabilecek, partiyi sürükleyebilecek, partiyi başarıya götürebilecek çok başarılı birikimli kadrolarımız var."
"VEKALETEN GÖREV YAPILABİLİR"
Arınç, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda kimin Başbakan veya genel başkan olacağı ile ilgili bir soruya ise, "Vekaleten görev yapılabilir. Sayın Cumhurbaşkanımız bir başka arkadaşa başbakanlık görevini verebilir. Arkadan mutlaka büyük kongre toplanacaktır. Genel başkanı Cumhurbaşkanı olması halinde partide yeni bir yapılanma olabilir, 2015 seçimlerinde kısmet olur tekrar iktidarı kazanırsak o zaman da partimizi iktidarda temsil edecek hükümet ve başbakanı buluruz. Bu konularda hiçbir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Bizler görev insanlarıyız. Kime vazife düşerse, hangi görev verilirse bizler onu en iyi şekilde başarmaya çalışırız" karşılığını verdi.
"BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda AKP için gündeme gelen 'Eş Genel başkanlık' konusunda bir düşünceleri bulunmadığını, bunların dışarıda yapılan yorum ve yakıştırmalar olduğunu söyledi.
Arınç, şöyle konuştu: "Bizim sistemimiz eş başkanlık sistemini kaldırmaz. Biz eskiden de konuşurduk, bir köyde iki muhtar olmaz. Bir yerde iki müsteşar iki vali olmaz. İki Belediye başkanı olmaz. Gerçi bu söylediklerimi BDP'li Milletvekilleri tam tersi ile uyguluyorlar ama biz Ak Parti olarak Türkiye bütününde veya Türkiye yapısında her görevin bir tek insanı olması gerektiğini düşünüyoruz. Gerçi son demokratikleşme paketimizin içerisinde siyasi partiler ikiden fazla olmamak üzere eş genel başkanlıkta temsil edilebilecekler.Bunu isteyen kullanabilir, sadece BDP kullanıyordu ama her parti için geçerli hale getirdik. Ama biz doğrusu düşünmüyoruz."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, halk tarafından ilk kez seçilecek Cumhurbaşkanının hangi yetkileri kullanacağı ile ilgili tartışmalar konusunda, yarı başkanlık veya başkanlık sisteminin Türkiye genelinde çok daha iyi yönetilebilir, uygun, ideal bir sistem olduğu konusunun tartışıldığını hatırlattı. Arınç, şöyle dedi: "Bu konuyu destekleyenler epey var. Sayın Başkanımız başta olmak üzere. Ancak, yeni anayasa yapılırken anayasaya derc edilmesi gerekiyordu. Maalesef 3 yıla yaklaşan bir zamanda Anayasa komisyonu diğer partilerin karşı çıkması ile görevini yapamadı ve 3-5 ay önce dağıldı. Yeniden yeni bir anayasa yapmak içinde vaktimiz yok, çoğunluğumuz da yok. Dolayası ile şöyle söyleyebiliriz; Anayasada bu sistem yer almadığı sürece Ağustos ayının sonunda seçilecek Cumhurbaşkanı bugünkü anayasada mevcut yetkilerini kullanabilecektir. Sistem değişmemiş olacaktır. Parlamenter demokratik sistem devam edecektir. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı daha önce meclisin seçtiği Cumhurbaşkanına tanıdığı yetkilerini kullanacaktır."
Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'deki 'çözüm sürecinin' halkta karşılığını bulduğunu, gözyaşlarının dindiğini ve silahların sustuğunu ifade şunları anlattı: "Yine asayişi bozanlar oluyor ama, karakol baskınları, mayın patlama gibi şehir içinde suikast yapma gibi, bizi can evinden vuran, gençlerin, çocukların, kadınların ölümüne yol açan büyük eylemleri, silahlı eylemleri görmüyoruz. Bundan dolayı Allah’a şükrediyoruz. Bu huzur ortamı devam etmesini ve sonucunda artık eylemsizlik, silahtan uzaklaşmak, siyaset yapabilmek, fikirlerin konuşması gibi bir barış ortamının yerleşeceğini ümit ediyoruz. Yani şiddetle, silahların konuşması bitecek, fikirlerin ve düşüncelerin siyaset alanı daha da gelişecek. Hükümet olarak üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Bir taraftan çözüm sürecinin önemli unsuru olan Abdullah Öcalan ile ilişki devam ediyor. Onun geçtiğimiz nevruzda verdiği mesajı takiben bazı gelişmeler olmuştu. Fakat, bu gelişmeler daha sonra Kandil tarafından durduruldu. Yani silahlı unsurların, silahlarıyla birlikte Türkiye dışına çıkma konusu belki ancak 5'te 1 oranında gerçekleşti. Çekilmenin Öcalan'a rağmen durdu. Öcalan'ın okunan mesajında, 'Artık silahlar sussun, şiddet dursun, fikirler ve siyaset konuşsun. Artık hepiniz yurt dışına çekileceksiniz, artık silahlı unsurlar Türkiye'de kalmayacak' sözünü biliyoruz. Bu söze uygun olarak çıkışı başlatanların daha sonra Kandil'den gelen bir takım farklı açıklamalarla veyahut, silahlı unsurların diretmesiyle bir noktada inkıtaya uğradığını görebiliyoruz. Buna rağmen eylemsizlik devam ediyor. Fakat, tehditler de devam ediyor. Zaman zaman, 'Türkiye’ye yönelik eylemler işte şu tarihte başlayacaktır, şu olmazsa şu şekilde yapılacaktır' diyerek. şantaj, baskı ve şiddeti, dillerinden düşürmeyen bir takım insanlar var. Ama görebildiğimiz kadarıyla Öcalan'ın etkisi ve gücü devam ediyor."
Arınç, 'Çözüm süreci'ni başarıyla sonuçlandırmak için PKK ve BDP'de siyaset yapan milletvekili üzerinden bir görüş birliği içerisinde, düşünce birliği olduğunu ifade ederken, "BDP, iki arada kalmış durumda. Yani; Kandil'in çekici ile Öcalan'ın örsü arasında. Ben öyle görüyorum. Arkadaşlarımızın Türkiye siyasetine katacağı çok önemli şeyler var. Ve onların genelde çözüm sürecine büyük ölçüde desteklediklerini biliyorum. Konuşmalarıyla davranışlarıyla. Ama içlerinde şiddet yanlısı kişiler de var" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...