Arınç'tan RTÜK'teki kavgaya yorum

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTÜK'te yaşanan kavga hakkında, ''Ben RTÜK'te özel güvenlik görevlisi de değilim, sicil amirleri de değilim ama dün bazı üyelerin açıklamalarıyla da görüldü ki RTÜK'te yapılan bir toplantı sırasında bazı üyeler, birbirlerine karşı nahoş davranışlarda bulunmuşlar'' dedi.

Arınç'tan RTÜK'teki kavgaya yorum
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.10.2009 - 09:10

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Swiss Otel'de düzenlenen ''Kamuda ve Toplumda Etik Algılaması Konferansı''nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''RTÜK'te hoş olmayan olaylar yaşandı. Karşılıklı suçlamalar var. RTÜK size bağlı, bu konuda değerlendirmeniz var mı? Üyelerle görüştünüz mü?'' sorusu üzerine Arınç, soruya bir kaç yanlışı düzelterek cevap vermek istediğini söyledi. RTÜK'ün bakanlığına bağlı olmadığını vurgulayan Arınç, RTÜK'ün düzenleyici ve denetleyici kurumlardan biri olduğunu anımsattı. ''Keşke bana bağlı olsaydı ama bana bağlı değil'' diyen Arınç, şöyle konuştu:

''Benimle ilgili bir kuruluş, ben RTÜK'te özel güvenlik görevlisi de değilim, sicil amirleri de değilim ama dün bazı üyelerin açıklamalarıyla da görüldü ki RTÜK'te yapılan bir toplantı sırasında bazı üyeler, birbirlerine karşı nahoş davranışlarda bulunmuşlar. Olayın bir tarafında sayın Hülya Alp ile Mehmet Dadak diğer tarafında sayın Zahit Akman'ın olduğu iddia ediliyor. Ben bu olayı görmedim. Ancak sanıyorum Cuma günüydü sayın Hülya Alp beni telefonla aradı ve bu olaydan bahsetti. Ben de üzüntülerimi ifade ettim. Bir üst kurul üyeleri arasında birbirlerini kıracak, incitecek davranışın olması gerçekten bizleri üzer. Ama ben hakem konumunda değilim. Tarafları dinleyerek, kimin haklı, kimin haksız olduğu konusunda bir ayrım yapacak noktada değilim. Kim yaparsa yapsın, birbirlerine karşı nazik olmayan ifadelerle ve hoş olmayan davranışlarla muamele etmek, karşılaşmak doğrusu çok yakışıksız bir durum. Yaşanan olaydan dolayı sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Zaten ismi geçenlerin hepsi de kimisi bir basın toplantısı yaparak, kimisi yazılı açıklama yaparak bu konudaki düşüncelerini ifade etti.''

Katıldığı konferansın Kamu Görevlileri Etik Kurulunun Avrupa Konseyi ile birlikte düzenlediği bir etkinlik olduğunu hatırlatan Arınç, 2004 yılında oluşturulan kurulun bugüne kadar çok yararlı hizmetler verdiğini ifade etti.

Arınç, ''Kurula ilişkin 2004 yılında çıkarılan kanundaki hükme dayanarak, RTÜK'teki söz konusu toplantıda üyeler, birisinin davranışından şikayetçi olduklarını ifade ediyorlarsa şimdi tam zamanıdır. Kamu Görevlileri Etik Kurulu bu tür olaylara bakmakla görevli bir üst kuruluştur'' diye konuştu.

Söz konusu olayda kurula şikayette bulunan bir üye olursa bu konuda inceleme yapmanın mümkün olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla basın toplantısı yaparak, sağda solda birbirlerini itham edeceklerine öncelikle kurul içerisinde birbirlerine saygılı olmayı ve toplantıları bu şekilde yapmayı uygulasınlar. Olayı çok ciddi görüyorlarsa yargı yolu falan burada pek işlemez. Kamu Görevlileri Etik Kuruluna içlerinden birisi müracaat etsin, kurul da görevini yapsın. Hem de bugün yaptığımız çalışmanın bir örneğini yaşamış oluruz.''
 

''Kürt Açılımı"

Arınç, bir başka gazetecinin, ''dün akşam bir televizyon kanalında, gerekirse demokratik açılımla ilgili bir referanduma gidebileceğinizi ifade ettiniz. Böyle bir çalışma var mı?'' sorusunu yanıtlarken, şunları söyledi:

''Bir Anayasa değişikliğinin yapılabilmesi için mutlaka nitelikli çoğunluğa ihtiyaç var. AK Parti'nin böyle bir çaba göstermesi yeterli olmayabilir. Dolayısıyla diğer partilerden destek geldiği anda Anayasa değişikliğini yapabiliriz. Ancak bu süreç içerisinde olmazsa olmaz denilecek bir noktada bir veya iki maddelik anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulur buna rağmen de gerekli destek bulunamazsa bir referandumu yani halk oyuna gitmeyi göze alarak anayasa değişikliğini gerçekleştirebiliriz.

Demokratik açılımla ilgili olarak söylemedim. Türkiye'nin ihtiyacı olan Anayasa değişiklikleri konusunda bizim istekli ve arzulu olduğumuzu ama diğer partilerin buna tamamen karşı çıktıklarını ifade ettim ama öyle bir noktaya gelebilir ki bir Anayasa değişikliği kendisini çok büyük bir zaruret olarak ortaya koyabilir. O zaman 330'un üzerinde referanduma gitmek suretiyle 2007'de bazı konular nasıl çözüldüyse yine halkoyuyla bunları çözme noktasında halkımızın oyuna müracaat ederiz.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler