Arnavutluk'ta Yaşar Kemal'e saygı buluşması

Türk Dili ve Edebiyatı için Arnavutluk’ta ilk defa gerçekleştirilecek olan bu buluşma, Kültür Bakanı Visar Zhiti  himayesinde, Tiran Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi ve Arnavut Büyükelçiliği’nin katkılarıyla 31 Mayıs Cuma günü saat 11:00’da Kültür Bakanlığı salonlarında düzenlenecek.

Arnavutluk’un önemli şairlerinden olan Kültür Bakanı Zhiti’nin açılışını yapacağı “Yaşar Kemal Edebiyatı Buluşması”nda,  Balkanlar’da ve Arnavutluk’ta  iyi bilinen ve çok sevilen Yaşar Kemal’i selamlama amacıyla Arnavut yazar, tarihçi, akademisyen, etimolog, ve Türkologlar ile  Yaşar Kemal çevirmenleri ve edebiyatseverler bir araya gelecek. Program sonrası T.C. Tiran Büyükelçisi Hasan S. Aşan, Bakan Zhiti’ye Yaşar Kemal’in adına imzaladığı kitapları takdim edecek.

Nebil Özgentürk’ün Yaşar Kemal Efsanesi adlı belgeselinin de gösterileceği “Yaşar Kemal Edebiyat Buluşması”, Arnavutluk Kültür ve Turizm Bakanlığı tarihi binasında Yaşar Kemal’in 31 yıl önce gerçekleştirdiği Arnavutluk ziyaretinde konferans verdiği ve o dönemde Arnavut Yazarlar ve Sanatçılar Birliği’ne ait olan salonda düzenleniyor.

Şahsen katılamadığı buluşmaya Yaşar Kemal bir mektup gönderdi. Arnavutça okunacak olan metinde büyük usta duygularını şöyle dile getiriyor: “İnsanoğlu mit, umut, düş, sevgi yaratan bir yaratıktır. İnsanoğlu ölüme, yoksulluğa karşı, açlığa, doyumsuzluğa karşı, mitleriyle, umutlarıyla, sevgileriyle yeni bir dünya kurup o dünyaya sığınır. İnsanlar sıkıştıklarında, ölümün acılarını yüreklerinde duyduklarında bir mit dünyası yaratıp ona sığınırlar. Mitleri yaratmak, düş dünyaları kurmak, dünyadaki büyük acılara karşı koymak, sevgiye, dostluğa, güzelliğe, belki de ölümsüzlüğe ulaşmaktır. Benim romanlarım bu temellere dayalıdır. Her çağın bir mit yaratma biçimi var. Eski Mısırda başka mitler var. Sümerlerde, Asurlarda, Hristiyanlarda, Müslümanlarda, kuzeyde, güneyde mit yaratma biçimleri hep değişiyor. Benim savım şu ki, kıyamete kadar insanlar mit dünyaları, düş dünyaları yaratarak o dünyalara sığınacaklardır. Bir karanlıktan gelip başka bir karanlığa karışırken, insanlar ne yapabilirler dersiniz. Bir de bunca doyumsuzluk varken... Günümüzün bu karmaşasında bile her gün ne mitler yaratıp onlara sığınıyoruz. Ben de kendimi yazar sayıyorsam, insan gerçeğine bilinçli olarak miti, düşü getirdiğimdendir. İnsan nereden gelip nereye gittiğini buluncaya, doyumsuzluğunu alt edinceye kadar mite ve düşe sığınma sürecektir. Ondan sonra gene sürecektir. Çünkü insan yaşama sevincine, dünyanın güzelliğine doyamıyor.”