'Artık fitne içimizde, fitne başımızda'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Artık fitne içimizde, fitne başımızda. Bugün Türk milleti, Türk vatanı, birliğimiz ve bütünlüğümüz Recep Tayyip Erdoğan zihniyetinin tehdidi altındadır" ifadelerini kullandı.

'Artık fitne içimizde, fitne başımızda'
Abone Ol google-news
AA
Yayınlanma: 21.11.2013 - 14:37

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Artık mızrak çuvala sığmıyor. Vatanımızı parçalamak, Kürdistan oluşturmak, miletimizi bölüp içinden Kürt milleti inşa etmek, devletin gücünü özerk Kürdistan'a devretmek, birleşik Kürdistan oluşturmak Başbakan Erdoğan'ın hayali olmuştur ve attığı her adım bu hayalleri gerçekleştirmek için atılmaktadır" diye konuştu.

"Artık fitne içimizde, fitne başımızda. Bugün Türk milleti, Türk vatanı, birliğimiz ve bütünlüğümüz Recep Tayyip Erdoğan zihniyetinin tehditi altındadır" diyen Vural, atılan her adımın, yapılan her konuşmanın "bu işgalci zihniyeti deşifre ettiğini" iddia etti.

Vural, şöyle konuştu: "Onun için artık bu fitneyi defetmek, bu vatana, millete bağlı olanlar için gerekli bir hareket olacaktır. Bu fitne başımızdan defedilmelidir. Bu mesele parti meselesi değildir; bu mesele artık, bu vatan içerisinde bir ve beraber, kardeşce yaşayacak mıyız meselesi haline gelmiştir. Başbakan, milletin kendisine verdiği iradeyi, başkalarının talimatları doğrultusunda uzaktan kumanda ile kullandırmaktadır. Bu işin dalga geçilecek tarafı yoktur. Bu fitne ve fesat nerede konuşursa cevabı verilecektir. Başbakan'ın Diyarbakır'da o rezalet sahnesinde kurduğu tiyatroda kullandığı kelimeler, onun eşbaşkanlarının amaç ve hedeflerini ortaya koyması bakımından ibret verici olmalıdır. O meydanda Kürdistan bayrakları vardır. O meydanda, o coğrafyaya Kürdistan deme cüreti ortaya konulmuştur."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün katıldığı televizyon programının ibret verici olduğunu belirten Vural, "Başbakan programda ayıbını örtmek için gürültü çıkarmaya çalışmış, olayı süreç içinde hazmettirmek için taktikler ortaya koymuştur. Başbakan, 'Türkiye Kürdistan'ı lafını kabul etmemiz asla mümkün değildir, bölge, güneydoğu ve doğu anadolu bölgesi diye geçer' demek suretiyle yaptığı ayıbın, ihanetin üstünü örtme çabası içine girmiştir" dedi.

Vural, Erdoğan'ın 19 Kasım'daki grup toplantısında, "doğu ve güneydoğu bölgelerine Osmanlı zamanında Kürdistan denildiğini" söylediğini kaydederek, "Televizyon programında 'Kürdistan'ı kabul edemeyiz' diyor, grup toplantısında ise Kürdistan diyor. Bu ne cürettir. Sen kimi kandırıyorsun? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iki günde bir yalan söyler mi? 'Kazı uyandırmadan yolayım, bu milleti uyandırmadan yolayım' diyor. Karakolda ötüyor, mahkemede şaşıyor. Habur'da böyle oldu, Oslo'da böyle oldu, yeter artık ya. Bu milletin ruhunu teslim almak isteyenlere sesleniyorum: Biz bu toprakların evladıyız. Adım adım PKK'nın siyasallaştırılması, Anadolu coğrafyasının Kürdistan haline dönüştürülmesi istenmektedir" dedi.

4 parçalı Kürdistan oluşturulmak istendiğini iddia eden Vural, "Recep Tayyip Erdoğan, Öcalan ve Barzani ile aynı safta Türk milletine savaş açmıştır" dedi. Öcalan'ın Barzani'ye yazdığı mektupta "Sizi 4 parça Kürdistan'ın lideri olarak görüyorum" dediğini kaydeden Vural, "Erdoğan Öcalan'ın bu hayalini gerçekleştirmek amacındadır. Diyarbakır'da Öcalan'a ve Barzani'ye miting düzenletmek suretiyle onun bu hayalini greçekleştirmektedir. Kimse bunu bize hazmettiremez. Gittikçe sıkışan AKP ve Erdoğan yabancı merkezlerin talimatı ile hareket etmektedir" görüşlerini savundu.

 

'Bu gidişat, gidişat değildir'

Oktay Vural, Oslo'da yabancı devlet hakemliğinde verilen sözlerin protokollerinin yerine getirilmesinin istendiğini ifade ederek, "Bütün bunlarla ilgili sözlerimizi esirgemeden söylemeye devam edeceğiz. MHP olarak bu kirli ve pis oyunu deşifre etmeye devam edeceğiz. Bu fitne ve fesatı başımızdan kurtarıncaya kadar devam edeceğiz. Bu gidişat gidişat değildir, sonu kötüdür" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın genel af meselesinde de tornistan ettiğini iddia eden Vural, "Amaç ve hedef PKK'yı siyasallaştırma, PKK'nın yöneticilerini salıvermektir. Küçük aklınla milleti kandırmaya çalışıyorsun, takke düşmüş kel görünmüştür. Amaç ve hedef PKK'nın affedilmesi, Öcalan'ın serbest bırakılmasıdır, PKK'nın siyasallaştırılmasıdır. Özerklik verilmesi konusunda bir anlaşma imzalanmıştır, mesele zaman ve hazım meselesidir. Başbakan ya ABD askerleri için ya da asker öldüren PKK'lılar için dua ediyor. Kürdistan yalanını yüzüne çarptık, kızarıyor mu, morarıyor mu bilmiyorum" sözlerini sarfetti.

Vural, eğitimin belediyelere devredilmesi konusuda da Oslo'da görüşmeler yapıldığını iddia ederek, "Devletin o bölgeden çekilmesi için bir tezgahtır bu" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Dershaneler kapatılmayacak" dediğini öne süren Vural, "Gördük ki Arınç'ın özgül ağırlığı değil, özgül kahırlığı varmış, bundan sonra da Bülent Ersoy'dan bir kahır mektubu okusa iyi olur; şimdi ABD'ye de herhalde pert olarak gitti" diye konuştu.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un sözlerinin sorulması üzerine Vural, bu sözlerle Türkiye'nin gerçek gündeminin saptırılmak istendiğini belirterek, "İki meclis olsun o zaman, biri kadın biri erkek Meclisi olsun. İşyerlerini ayırsınlar, muhabirleri de perdeyle ayırmak lazım o zaman" dedi.

Oktay Vural, başka bir soru üzerine, "Öcalan eşbaşkan olduğu için, 'sen Dolmabahçe'de topçularla, popçularla görüşürsen, ben de görüşürüm' diyor. Başbakan bu aralar belki görüşme yapmış olması da muhtemel. Doğrudan doğruya görüşme isteyebilir" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon